Davayla ilgili gelişmeler hala İsveç basınında sürmanşet olarak yer alırken eski Dışişleri bakanı Anna Lindh'i öldürmekten zanlı Mihail Mihailovic'in bu hafta içinde yapılan duruşmalarında da henüz hiçbir sonuca varılamadı.
Mihailovic, bu kez mahkemelerde konuşarak kendini savunmaktan vazgeçti, suskunluğu tercih etti. Yargıçlar ve savcılar, Sırp asıllı gencin masum görünmek için taktik değiştirdiğini iddia ederken, ruh doktorları Mihailovic'in ciddi derecede ruh hastası olduğunu ileri sürüyor.
Ruh hastası mı tartışması
Anna Lindh öldürüldüğünde "İsveç'in geleceğini çaldılar " diyen başbakan Göran Persson da konuyla ilgili gelişmeleri yakından izlemekle birlikte hiçbir yorum yapmamaya çalışıyor.
İsveç'in uluslararası politik arenada Olof Palme'den sonra en popüler ismi olan Anna Lindh'i bıçaklayarak ölümüne sebebiyet veren Mihail Mihailovic'in hafta boyu süren mahkemesinde katil zanlısının adil yargılanması için akli dengesinin bozuk olabileceği iddiaları göz önüne alınarak mahkeme tarafından görevlendirilen uzman psikologlardan oluşan ekip, Mihailovic'in akli dengesinin yerinde olmadığı görüşünü savundu ve tedavi görmesi gerektiğini ileri sürdü.
Bunun üzerine savcılar, doktorların kararına itiraz etti ve akli dengesi bozuk birinin kendini bu derece mantıklıca savunamayacağını ileri sürdü ve Mihailovic'in ömür boyu hapse mahkum olmasını istedi. Halk ve jüri ise her iki tarafın iddialı çıkışlarından şaşkına dönmüş durumda.
Avukat'tan yasa taslağı
Öte yandan Mihailovic'in hem avukatlığını yapan hem de politikacı olan Peter Athlin, Mihailovic'in tedavisinden sonra hapsedilmesini öneriyor. Athlin, konuyla ilgili bir yasa taslağı hazırladığını ve 3 hafta önce meclise sunduğunu belirtiyor.
Bu durumda Mihailovic'in eğer akıl hastası ise ne derece akıl hastası olduğu, tedavisi için serbest bırakılıp bırakılmayacağı soruları gündeme geliyor.
Diğer yandan sosyologlar ve siyaset bilimcileri, Mihailovic'in serbest bırakılmasının gelecekte olası kriminal vakalara davetiye çıkaracağı görüşünde. Toplumda politikacılara, önemli isimlere yönelik suikastların artacağı ya da sıradan cinayetlerde bile ruh hastalarının kullanılabileceği iddia ediliyor. Ruh bilimcileri ve mahkeme heyeti vicdan ve hukuk arasında ciddi bir ikileme düşmüş görünüyor.
Sırp asıllı genç, eski Yugoslavya iç savaşı esnasında ailesi ile İsveç'e yerleşmiş ama adaptasyon surecinde ailevi sorunlar yüzünden de ciddi bir uyum problemi yaşamış, çevresinden izole yaşayan bir tip olarak biliniyor. Katil zanlısı hakkındaki kesin karar 8 Temmuz'daki mahkemede verilecek. (SN/YS)