Ankara katliamıyla ilgili Ankara Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında saldırganların kamerada tespit edilmesinin ardından, Ankara’ya ne yolla geldiklerine dair iddialar da basına yansıdı.
Cumhuriyet gazetesi, içerisinde bomba bulunan aracın polis noktasında durdurulduktan sonra geçişine izin verildiğini öne sürdü, Dicle Haber Ajansı (DİHA) da saldırıdan orduevi çalışanlarının haberdar olduğunu yazdı.
Fox TV ise belgeye dayandırdığı haberinde, saldırıdan 22 gün önce istihbarat teşkilatı ve emniyet birimlerinin IŞİD’in büyük bir eylem yapacağına dair uyarıldığını ifade etti.
Emniyet’ten uyarı belgesi
Fatih Portakal’ın sunduğu FOX Ana Haber’de, FOX TV Haber Müdürü Ercan Gün’ün yayınladığı belgede mitinge bombalı saldırı olabileceği konusunda uyarı yer alıyor.
“Gizli” ibareli belgede, İslam Devleti (İD/IŞİD) militanlarının Suriye’de bir kampta eğitildiği, uçak/gemi kaçırma ya da kalabalık bir mitingde bomba patlatabilecekleri uyarısıyla birlikte, personelin amirlerince uyarılması gerektiği ifade ediliyor.
Yazının tarihi, Ankara saldırısından 22 gün önce, 17 Eylül.
Orduevinden uyarı iddiası
DİHA’nın haberine göre, Çankaya bölgesinde bir lojmanda yaşayan askeri bir kaynağın, patlama sabahı “intihar bombacısı” gerekçesiyle lojmana giriş çıkışların yasaklandığını belirttiği ileri sürüldü.
Adı açıklanmayan askeri kaynak, patlamanın yaşandığı günün sabahı saat 07:30 sularında askerlerin lojmanların kapılarını tek tek çalarak, lojmanlardan giriş ve çıkışların yasaklandığını uyarısında bulunduğunu söyledi.
Gazi Orduevi'ndeki inşaat işinde çalışan Sefer E. adlı bir işçi de, patlama sabahı saat 06.50 sularında Orduevinde tanık olduğu hareketliliği aktardı. Sefer E. DİHA’ya yaptığı açıklamada, işçiler ve sivil araçlarla birlikte uzun süredir Orduevine rahatlıkla giriş-çıkış yaptığını ancak katliamın yaşandığı 10 Ekim Cumartesi günü saat 06.50'de “bomba ihbarı olduğu” gerekçesiyle sivil araçlarının içerini alınmadığını öne sürdü.
Polis noktasından geçtiler iddiası
Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Lıcalı’nın haberine göre, katliam öncesi hem rehberlik yapan araç hem de bombaları taşıyan araç trafik polisleri tarafından durduruldu ve aramanın ardından bırakıldı.
Haberde aracın içinin mi arandığı, yoksa sadece şoförlerin kimlik bilgilerine mi bakıldığı net olarak belirtilmedi.
Soruşturma dosyasına göre, saldırganlar iki ayrı araçla Ankara’ya gitti. Cumhuriyet’in haberine göre, şu anda tutuklu bulunan Y.Ş’nin kullandığı öndeki araç; Adana Pozantı yolunda yapılan rutin kontrol kapsamında trafik polisleri tarafından durduruldu.
Yapılan GBT sorgusu ve aramanın ardından trafik polisleri aracı bırakırken, Y.Ş. diğer aracın şoförü H.İ.D’ye cep telefonuyla polisin yolda arama yaptığı bilgisini, “Aşkım ben bekliyorum” mesajıyla iletti. H.İ.D ise “Aşkım ben geçtim” mesajıyla, polis noktasından geçtiği Y.Ş’ye bildirdi. Bu arada ikinci kez durdurulan Y.Ş’nin aracı da GBT sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
Polis tarafından rehberlik yapan aracın iki, bombaları ve intihar bombacılarını taşıyan aracın bir kez durdurulması, GBT sorgusu ve arama yapılmasına karşın yola devam eden saldırganlar mola vermeden Gölbaşı’na kadar gitti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken de Antep’ten yola çıkan ve canlı bombaları taşıyan araçların kontrollere takılmadan Ankara’ya ulaşmasının sorgulanması gerektiğini belirterek, “Canlı bombaları taşıyan araç ve araca rehberlik eden diğer aracın kontrollere takılmasına karşın, nasıl by-pass edildi? Canlı bombalar neden bulunamadı” diye sordu.
Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre de saldırganlardan halen firari konumunda bulunan H.İ.D’nin Antep’te olduğu tahmin ediliyor. (AS)