Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Baro'ya üye dört avukatın gözaltına alınmasının hukuksuz olduğunu, gözaltıların siyasi nedenlerle gerçekleştirildiğini açıkladı.
Aynı zamanda İnsan Hakları Derneği üyeleri olan Filiz Kalaycı, Hasan Anlar, Halil İbrahim Vargün ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (THAY-DER) Başkanı Murat Vargün'ün üzerinden iki gün geçmesine karşın hangi gerekçelerle gözaltına alındıkları hâlâ bilinmiyor.
Dört avukatın özellikle cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı mücadele ettiğine dikkat çeken Baro, gözaltına alınma sürecindeki hukuksuzlukları şöyle sıraladı:
- Avukat bürolarında usulsüz aramalar yapıldı.
- Avukatların müvekkilleriyle ilgili yazışmalar ve mektuplara el konuldu.
- Avukatın mesleki faaliyeti kapsamında bulundurması zorunlu olan evraklarına "delil" değerlendirmesi yapıldı; bilgisayarlarına el konuldu; mesleki faaliyetleri açık bir şekilde sekteye uğratıldı.
- İfadeye çağırıldığında kendilerine ulaşmanın çok kolay olduğu bir meslek yürüten avukatlar, gözaltına alındı.
- Soruşturmanın bizzat cumhuriyet savcısı tarafından yürütülmesi gerekirken 48 saattir gözaltında tutulmalarında hiçbir hukuki yararı yok.
"Bu gözaltı bütün avukatlara saldırı"
"Bu gözaltı ve soruşturma üyelerimiz özelinde hepimize ve savunma hakkına yönelik bir saldırıdır" diyen Ankara Barosu, "Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler/Havana Kuralları"nda, hükümetlere getirilen yükümlülüğü de anımsattı:
"Hükümetler, avukatların hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini; görevlerine uygun faaliyette bulundukları için kovuşturma veya idari, ekonomik veya başka tür yaptırımla sıkıntı çekmemelerini veya tehditle karşılaşmamalarını sağlar.
"Avukatlarla müvekkilleri arasında mesleki ilişkiler kapsamındaki bütün haberleşme ve görüşmelerin gizli olduğunu kabul eder ve buna saygı gösterir."
Baro, "Üyelerimize yönelik hukuka aykırı gözaltı kararının siyasi nedenlerle alındığı tartışmasızdır. meslektaşlarımıza sahip çıkıyoruz. Biliyoruz ki ayaklar altına alınan savunmanın kendisidir. Yaşanan hukuksuzluklara ve meslektaşlarımız üzerindeki baskıya son verilene dek, sessiz kalmayacağız, savunmayı savunacağız" dedi. (TK)