Fatih Altaylı'nın İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Avukat Eren Keskin'e yönelik "Keskin'i ilk gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim" sözleri basın toplantısında radyo programının bant kayıtlarından dinletildi.
Programı dinleyen bir kadının bildirimi üzerine daha önce Altaylı'yı kınayan, ancak kayıtları dinlemeden suç duyurusunda bulunmayacaklarını söyleyen Keskin toplantıda, "Altaylı programında sadece kendi kimliğiyle değil, hem erkek egemen zihniyetin, hem de militarist sistemin sözcüsü olarak konuşmuştur" dedi.
Keskin'in avukatı Fatma Karakaş, "eleştiri boyutunu aşan" Altaylı'nın sözlerini Basın Konseyi'ne bildirmeyi, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmayı, Altaylı hakkında ve bu yayına izin veren radyo şirketi hakkında da bir tazminat davası açmayı düşündüklerini belirtti.
Altaylı: Manyak mıdır, nedir?
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Fatih Altaylı, haftanın beş günü Radyo D'de sabahları 8:15 - 9:30 arası Babı-Ali Yokuşu adıyla günün gazete haberlerini okuyarak, yorumlar yapıyor.
Altaylı'nın 18 Mart 2002 günkü Bab-ı Ali Yokuşu programında, Hürriyet gazetesinde "Avukat Eren Keskin'den çirkin iftira" başlığıyla yer alan haber üzerine yaptığı konuşma şöyle:
* Aslında bu kadınları hiç ciddiye almamak lazım. Almanya'nın Köln kentinde bir toplantıda konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı avukat Eren Keskin, Türkiye'de askerler kadınlara cinsel taciz uyguluyor, sadece işkence olsun diye evli kadınlara bile bekaret testi yaptırıyor diye iftiralarda bulunmuş.
* Ben bu Eren Keskin'i ilk gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim. Ya olacak şey değil ya. Yani Türkiye'yle ilgili gerçekleri söylesen. Türkiye'de yeteri kadar sorun var zaten, abartmanın ne alemi var. Palavranın ne alemi var. Herhalde şunu demek istiyor, Eren Keskin bana niye cinsel tacizde bulunmuyorsunuz demek istiyor, manyak mıdır nedir?
Gözcü haberi yorumu: Keskin'in taciz alacağı var
18 Mart 2002 tarihli Gözcü gazetesinde "Askerler Taciz Ediyor İddiası" başlığı ve "Eren Keskin'den çirkin suçlama" alt başlığıyla yayımlanan haberi aynı programında okuyan ve yorumlayan Altaylı'nın kayıtlardaki konuşması şöyle:
* Eren Keskin biliyorsunuz avukat. Fransızların bu tip insanlara ilişkin çok güzel bir lafı vardır ama kullanmak çok istemem... Mal (*) bilmem ne derler ona, söylemeyeyim.. Onlar böyle saldıracak yer ararlar, bu tipler. Eren Keskin de galiba öyle.
* Kadın hakları konulu bir toplantıda konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, "askerler kadınlara cinsel taciz uyguluyor" diye iftira atmış. Keskin'e tepki gösteren Prof. Necla Arat ise bazı izleyiciler tarafından yuhalanmış. Eren Keskin geldiğinde bir taciz alacağı var diye düşünüyorum ona. Etmiyorduk ama edelim demek lazım hakikaten. Belki de istediği kendisinin de o."
Keskin: Bu kadarına inanmak istemedim
İHD İstanbul Şubesi'ndeki toplantıya, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Kadın Kolları, Dicle Kadın Kültür Merkezi, Özgür Kadının Sesi, Emekçi Kadınlar Birliği, Kadının İnsan Hakları Projesi, Barış Anneleri, Kadın Tavrını Geliştirme İnisiyatifi (KATAGİ), Mezopotamya Kültür Merkezi, Yedinci Gündem Gazetesi Kadın Çalışanları ve Feminist Kadın Çevresi'nden kalabalık bir kadın topluluğu katıldı.
Radyo programının kayıtlarının dinletilmesi öncesi Keskin şu açıklamayı yaptı:
* 16 Mart 2002'de Almanya'da katıldığım toplantıda söylediklerim Hürriyet ve Gözcü gazetelerinde çarpıtılarak haberlerde kullanıldı.
* Toplantıda kadınların devlet kaynaklı cinsel şiddet ve tecavüze maruz kaldığını söyledim.
* Altaylı'nın programda buna benzer sözler söylediğini arkadaşlardan öğrenmiştik. Yine de bu kadarını söylemiş olabileceğine inanmak istemedim.
* Suç duyurusundan da öte esas önemli olan, devlet kaynaklı cinsel şiddete ve işkenceye uğrayan kadınlarla ilgili yaptığımız çalışmanın ne kadar haklı olduğunun göstergesidir.
* Tüm medya kuruşlarına duyuru yapmamıza rağmen çok az medya mensubunun toplantıya katılması, Türkiye'de medyanın taciz ve tecavüzcüleri içinde barındırmaktan hoşnut olduğunu gösteriyor.
Kadın grupları da suç duyurusu yapacak
Kayıtların ardından, Fatih Altaylı'nın ifadelerini "tüm kadınlara ve kadın kimliğine yöneltilmiş bir hakaret" olarak değerlendiren kadın kuruluşları temsilcileri, bu nedenle kendilerinin de suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Emekçi Kadınlar Birliği'nden (EKB) Hülya İmak da, Altaylı'nın geçen yıl Kanal D televizyonunda "Teke Tek" programında "gözaltında tecavüz"ü işlediğini hatırlatarak şunları söyledi:
"Gözaltında tecavüze uğrayan Nazlı Top programa çıkmıştı. Nazlı Top programda tecavüzü ayrıntılı bir biçimde anlatmıştı. Altaylı da hiçbir yorum yapmaksızın dinlemişti. Esasında bugün düşündüğümüzde o programa gitmemeliymişiz. Çünkü, hangi duygularla Nazlı'yı dinlediğini anlamış olduk." (ÖG/NM)
* "Mal" sözcüğü Fransızca'da "kötü", fena", "vahim", "yakışıksız" anlamına geliyor. Ancak, kadını ima eden, önüne ya da sonuna gelen kelimelerle "kadınları aşağılama", "açıkça hakaret etme", "aksi", "lanet" anlamına geliyor. En çok kullanılan şekli, "mal baiseé" ise "kötü düzülmüş" anlamına geliyor. Olumsuzlamak için kullanılan bu sözcük, "kötü beslenmiş", "yeterli zekası olmayan" anlamında da kullanılıyor.