Almanya İçişleri Bakanlığı, Sol Parti soru önergesine verdiği yanıt belgesinde AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ortadoğu’da silahlı İslamcı örgütlere destek verdiğini gösteren “gizli” ibareli değerlendirmelere yer verdi.
Bakanlığın yanıtında AKP ve Erdoğan’ıne Mısır'daki Müslüman Kardeşler, Hamas ve Suriye'deki silahlı İslamcı muhalefete yönelik dayanışma ve destek eylemleri hakkında bilgilere yer verdi.
Yanıt belgesindeki “gizli” ibareli değerlendirmeler Almanya kamu yayıncılık kuruluşu ARD tarafından dün haberleştirilmesi, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha gerilmesine neden oldu.
İçişleri Bakanlığı'nın yanıtında “gizli” ibareli bölümde "Ankara'nın özellikle de 2011 yılından beri adım adım İslamileşen iç ve dış politikasının sonucu olarak Türkiye, Orta ve Yakındoğu bölgesindeki İslamcı örgütlerin merkezi eylem platformu haline gelmiştir" ifadesi bulunuyordu.
Deutsche Welle’ye göre Hamas'ın 2013 yılından beri AB'nin terör örgütleri listesinde yer almasından dolayı belgenin içeriği, Almanya kamuoyuna “terörist örgütlere destek” şeklinde yansıdı.
İki ülke arasında gerilim, Federal Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Temmuz’da Köln’de yapılan “Darbe karşıtı miting”te canlı video bağlantısıyla konuşma yapmasına izin vermemesi sonrası artmıştı.
Die Welt de haber yaptı
Die Welt gazetesi de gizli değerlendirmelere bugünkü baskısında yer verdi. Bakanlığın belgesinde Almanya'da faaliyet gösteren Türkiye ile bağlantılı Müslüman kuruluşlarla ilgili bilgilerin de bulunduğu belirtildi. Die Welt'in haberine göre belgede, Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) ve Milli Görüş'ün adları da geçiyor ve "Geçmişte Milli Görüş'ün eski üye ve yöneticilerinin UETD'ye geçiş yaptığına dair bazı işaretler olduğu' kaydediliyor.
Lindner: Üyelik müzakereleri sürdürülemez
Belgenin kamuoyuna sızdırılması, Almanya siyasetinde Türkiye ile ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Christian Lindner Almanya haber ajansı dpa'ya verdiği demeçte şunları kaydetti:
"NATO müttefikimiz olan ve içinde Almanya askerlerinin konuşlu olduğu bir ülkenin İslamcı terörizmi onayladığı doğruysa, İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ile Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in parlamento ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmesi gerekir. AB, Avrupa'nın değerlerini yıkmak isteyen güçlere arkamızdan destek veren bir devletle üyelik müzakerelerini sürdüremez".
Göring-Eckardt: Mülteci mutabakatı fiyasko
Yeşiller Partisi Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt da, Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada Türkiye ile mülteci mutabakatının fiyaskoyla sonuçlandığının artık kesinleştiğini söyledi.
Kiesewetter: Türkiye ile diyaloğu sürdürmeliyiz
Hristiyan Demokrat Birlik partisi dış politika uzmanı Roderich Kiesewetter de Deutschlandradio'ya verdiği demeçte vize muafiyeti ile ilgili müzakerelerin bu şartlar altında sürdürülemeyeceğini savundu. Kiesewetter, Almanya'nın Türkiye'ye tamamen sırtını dönemeyeceğini de vurgulayarak, "Türkiye'nin AB'ye yakınlaşması hedefinden asla vazgeçilmemelidir. Nüfuzumuzu ancak Türkiye ile diyaloğu sürdürerek koruyabiliriz" ifadesini kullandı.
Lambsdorff’tan Sol Parti’ye eleştiri
Hür Demokrat Partili Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff ise soru önergesini veren Sol Parti'ye sert eleştirilerde bulundu. Sol Parti dış politika sözcüsü Sevim Dağdelen'i, federal hükümete ait gizli belgeleri ifşa etmekle suçlayan Lambsdorff, "Sol Parti'nin terör örgütü PKK ile yoldaşlık yaparak Almanya hükümetinin son derece hassas belgelerini medya piyasasına atması manidardır. Almanya'da hükümet sorumluluğu üstlenemeyeceklerinin bir kanıtını daha oluşturmuştur" dedi. Lambsdorff, raporla ilgili olarak ise AKP, Hamas ve Müslüman Kardeşlerin ortak köklere sahip olduğunun bilindiğini kaydetti.
İçişleri Bakanlığı: İletişim hatası
İçişleri Bakanlığı'nın bu değerlendirmelerinde Alman dış istihbarat servisi BND'nin verilerinden yararlandığı bildirilmişti. Almanya kamuoyunda patlak veren tartışmada belgenin içeriği kadar, Dışişleri Bakanlığı'na danışılmadan hazırlanması da eleştiri konusu oldu.
Alman İçişleri Bakanlığı, konuyla ilgili bir iletişim hatası olduğunu kabul ederek, ofis düzlemindeki bir yanlışlık sonucu nihai belgenin oluşturulması sürecine Dışişleri Bakanlığı'nın dâhil edilemediğini açıkladı. Alman haber ajansı dpa'nın konuyla ilgili sorusuna İçişleri Bakanlığı'nın verdiği yanıtta, "Sol Parti'nin soru önergesine yönelik yanıtın söz konusu bölümü 'gizli' olarak sınıflandırıldığı için kamuoyu önünde içeriği ile ilgili değerlendirme yapılamayacağı' kaydedildi.