Erdoğan'ın, Almanya'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir şubesini kurdurarak ülkede ve Avrupa politikasında etki sahibi olma planlarının ortaya dökülmesi Almanya kamuoyunda sert tepkilerle karşılandı.
AKP'nin Almancası: "DAVA"
Almanya ve Avrupa'nın en yüksek tirajlı gazetelerinden sağ-muhafazakar çizgisiyle bilinen BILD hafta sonu, Erdoğancı olarak tanınan dört Türkiye kökenli Almanya yurttaşının DAVA (Almanca "Demokratik Çeşitlilik ve Uyanış İttifakı"nın baş harfleri) adını taşıyacak bir partinin kurulması için kolları sıvadıklarını haber vermişti.
Habere göre, Erdoğan'ın kurdurma çabası içinde olduğu parti ilk olarak Haziran'daki Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmayı amaçlıyor.
BILD'in haberine göre, partinin önde gelen dört kurucusu arasında Federal İçişleri Bakanlığınca Hamas ve bağlı kuruluşlarıyla iltisaklı olarak kaydedilen Hamburglu doktor Mustafa Yoldaş, Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Aşağı Saksonya yerel örgütünden doktor Ali İhsan Ünlü, Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesiyken Avrupa'da AKP'nin tanıtım işlerini üstlenerek partiden ayrılan Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinden avukat Fatih Zingal, ve insan hakları savuncusu olduğu iddiasındaki eski SPD üyesi ve Erdoğancılığyla bilinen Teyfik Özcan var.
Cem Özdemir: "İhtiyacımız olan son şey"
Erdoğan'ın Almanya'da parti kurdurmakta olduğu haberlerine ilk tepki gösteren Türkiye kökenli ve Erdoğan'a yönelik eleştirileriyle bilinen Yeşiller'den Federal Tarım Ekonomi Bakanı Cem Özdemir, "X" platformundaki sosyla medya hesabından "Erdoğan'ın bir şubesinin, burada seçimlere girmesi ihtiyacımız olan son şey." dedi.
Sosyal Demokratlar: "Ne AfD ne Erdoğan"
Sosyal Demokratlar'dan eş başkan Saskia Esken de WELT TV'ye verdiği demeçte "Türkiye kökenli yurttaşlarımıza önemle açıklamamız gerekir ki, biz Almanya'da birleşik bir milletiz, göçmenleri Almanya'dan sürme arzusundaki aşırı sağcılar gibi Tayyip Erdoğan'ın ayrıştırıcı eğilimleri de burada bir rol sahibi olamayacaktır" dedi.
Hristiyan Demokratlar: "Bu yeni
bir aşırıcı partinin kurulması demek"
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) Parlamento Grubu Başkan Yardımcısı Jens Spahn da "X" platformundaki gönderisinde "Böyle bir şey ülkemizde yeni bir aşırıcı partinin kurulması olur" uyarısında bulundu. CDU'nun iç işleri yetkilisi Christoph de Vries de Pazar günü BILD'e verdiği demeçte "Federal hükümet, bu tür bir partinin kurulmasını hafife almamalı." dedi.
DAVA'nın hedefleri
BİLD'in haberine göre, DAVA kuruluş bildirgesinde "kiralık ev ya da iş ararlarken, gündelik yaşamda yetkililerle iletişim kurduklarında kendilerinin Avrupa toplumunun tam üyeleri olarak kabul edilmediklerini hisseden" yabancı kökenlilerin tam hak sahibi olmasını, çocuk yoksulluğu ve yaşlılıktan doğan sorunların çözümünü, yeni sosyal haklar için çağrıda bulunmayı ve "pragmatik ve ideolojik olmayan bir mülteci politikası" talebiyle mücadeleyi öne çıkarıyor. Özcan, seçim kampanyasının "sadece Almanya'daki üyelik aidatları ve sponsorlar aracılığıyla finanse edileceğini" söyledi.
Yeni yurttaşlık yasası karşıtları
faturayı "Trafik Lambası"na çıkarıyor
İktidardaki "Trafik lambası" koalisyonunca sunularak Almanya parlamentosundan geçen ve Nisan'da yürürlüğe girmesi öngörülen yeni vatandaşlık yasasının yurttaşlık hakkı kazanmayı kolaylaştırıp hızlandırması, yasa karşıtlarınca DAVA ve benzeri girişimlerin önünü açılmasını sağladığı iddiasıyla yeni bir eleştiri dalgası doğuruyor.
CDU/CSU parlamento grubu üyesi Jens Spahn BILD'e verdiği demeçte,"Erdoğan, 'Trafik Lambası' politikası politikasından istifade ederek ikiyüzlülük yapıyor." diyor. "[Erdoğan] yıllardır Almanya'daki Türklerin entegrasyonunu sabote etmeye çalışıyordu. Trafik Lambası, herkese çift pasaport vererek, ona gereksiz kolaylık sağlıyor."
CDU/CSU parlamento grubu başkan yardımcısı Andrea Lindholz "Türkler gelecekte çift pasaportla burada oy kullanabilecek, ancak Türkiye'den ayrılmak zorunda kalmayacak. Bu, toplumumuzda ek gerilimlere yol açacak." diyor.
Koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki ise, "Elbette ülkemizde bir AKP şubesi kurmak yasak değil. Ancak şu anda böyle bir parti kurulacak diye uyarıda bulunan Saskia Esken veya Cem Özdemir gibileri, şimdi kendi ikiyüzlülüklerinin sonuçlarıyla karşı karşıya" diyor.
Kubicki, partisi hükümet ortağı olduğu halde yasaya oy vermediğini hatırlatarak "[...] Önerilen yasayı, özellikle çifte vatandaşlık konusunda sorunlu bulduğum için kabul etmemiştim. Şimdi göz yaşları içinde şu durumu eleştirenlerin de bunu kabul etmemesi gerekirdi" diyor.
(AEK)