İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Muhalefet parti liderlerinin bir araya gelmesi, ekonomi, moto kuryelerin eylemleri, elektrik zamları başta olmak üzere değindiği konularla ilgili Akşener özetle şöyle konuştu:
Muhalefet liderlerinin görüşmesi
"Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta sonu, Sayın Kılıçdaroğlu'nun ev sahipliğinde, Ankara'da yaptığımız toplantı, ülke gündemine oturdu. Toplantımız, büyük bir heyecan yarattı.
"Bu heyecanın sebebi, son derece açık ve nettir. Milletimiz artık, ortak akıl için bir araya gelebilen, milletin ve memleketin meselelerini, birbirleriyle konuşabilen siyasetçiler istiyor.
"'Ben yaptım oldu' anlayışından bıkan milletimiz, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile unutulan, istişare kültürünün önemini görüyor. Gerek kurumsal anlamda, gerekse de fikren, farklılaştıkları noktalar olsa da 6 siyasi parti liderinin, memleket meseleleri için bir araya gelmesi önemlidir.
"Bu toplantı nedeniyle, Cumhur ittifakının bileşenlerini, bir garip rahatsızlık almış gibi gözükse de; biz İYİ parti olarak, bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz.
"Çünkü ortak aklın ışığında, sorunları ve çözümleri konuşabilmeyi, hem çağın, hem de aklın gereği olarak görüyoruz. Buradan başta, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, toplantıya iştirak eden Sayın Genel Başkanlara, huzurunuzda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum."
"Damatla aynı yolun yolcusu"
"Son günlerde, hata üstüne hata yapan, beceriksizlikte adeta bir ekol haline gelen ve artık vadesini, ziyadesiyle doldurmuş bir iktidarın, son çırpınışlarını izliyoruz. Her sıkıştığında yalana, hamasete ve kutuplaştırmaya sığınan, Ak Parti iktidarının, artık elinde, hiçbir bahanesinin kalmadığını biliyoruz.
"Artık, takke yerlerde gezerken, tüm cesametiyle ortaya çıkan keli, çok net biçimde görüyoruz. Nitekim Sayın Erdoğan, geçtiğimiz günlerde; her ayın, bir önceki aydan, daha iyi olacağını söyledi...
"Bu söz, size de bir yerden tanıdık geldi mi? Türk ekonomisini, büyük bir uyum içerisinde, el ele verip batırdıkları Damat Bakan da bir gece ansızın ortadan kaybolmadan önce, tam olarak böyle söylüyordu.
"Hatırlayın; mart şubattan, nisan marttan, mayıs da nisandan iyi olacaktı, değil mi? Peki, sonunda ne olmuştu? Damat Bakan paket olmuştu... Demek ki; artık Sayın Erdoğan da, ufukta beliren seçimin sonuçlarını, görmeye başlamış. Demek ki; Damadıyla aynı yolun yolcusu olduklarını, artık kendisi de anlamış."
Moto kuryeler
"Ak Parti'nin Türkiye'sinde; üniversite mezunu gençlerimiz, teknoloji şirketlerinde çalışacaklarına, kendi girişimleriyle uğraşacaklarına, ne yazık ki, moto kuryelik yapmak zorunda kalıyorlar.
"Ak Parti sayesinde; Türkiye, dünyanın en eğitimli moto kurye ağına sahip oldu. Bu gençlerimiz, kar, kış demeden, kelle koltukta çalışıyorlar. Günde birkaç paket fazla teslim edebilmek için, can güvenlikleri olmadan çalışıyorlar. Pandemiyle birlikte, e-ticaret şirketleri kârlarını katladılar. Ama maalesef bu iyileşme, kuryelerin çalışma şartlarına yansımadı. Moto kuryeler, kadrosuz bir şekilde çalıştırılıyor.
"Sağlık sigortaları yok. Yasal güvenceleri yok. Modern dünyada hiçbir şirketin, 'Ürün depomdan çıktıktan sonrası, beni ilgilendirmez' deme lüksü yoktur. Modern dünyada büyük şirketler, sadece kendi operasyonlarından değil, çalıştıkları 3'üncü partilerin işleyişinden de sorumludur. Kurye taşımacılığı, e-ticaret operasyonlarının bir parçasıdır. E-ticaret şirketleri de ürün tedariğinden, bu ürünlerin dağıtımına kadar, tüm zincirden sorumludur.
"Bu yüzden derhal bu konuda bir hukuki standart getirilmesi, ve karın tokluğuna çalışan kurye kardeşlerimize, sigortalı ve güvenceli çalışma hakkı tanınması gerekiyor."
Elektrik faturası zammı
"1 Ocak itibariyle, yüzde 125 zamlı, elektrik faturalarıyla karşılaştık. Sadece, kışın ortasında yapılan bu zamlar bile, iktidardakilerin gitmesi için yeterli bir sebeptir. Mesela; berber dükkânı işleten, bir esnaf kardeşim; kasım ayında, 1500 lira elektrik faturası ödemiş. Bu ay ise faturası, 4600 lira gelmiş. Yani kiradan fazla elektrik faturası geliyor. Esnaf kardeşim de, haklı olarak soruyor; 'O zaman ben de, saç tıraşının fiyatını, 3 katına mı çıkarayım?' diyor.
"Böyle bir zam olabilir mi? Böyle bir zulüm olabilir mi? Böyle devlet yönetilir mi? Ayıptır, günahtır. Daha maaşını alamadan, zammı eriyen asgari ücretliler isyanda. Zaten aldıkları üç kuruşla geçinmeye çalışan, emeklilerimiz isyanda.
"Mağazalar isyanda. Fırınlar isyanda. Restoranlar isyanda. Ama ilginçtir, sanki zamların sorumlusu kendisi değilmiş gibi, Sayın Erdoğan da isyanda...
"İşi gücü bırakmış, muhalefeti, 'yaygaracı' diye suçlamakla meşgul. Zamları ben mi yaptım kardeşim? Yahu çık, gez, gör. Tutan mı var? Madem bize inanmıyorsun, cesaretin varsa, vatandaşın içine kendin çık. Ama öyle egonu iyice şişirdiğin, teşkilat toplantılarından, süslü açılışlarından bahsetmiyorum. Çok uzağa gitmene gerek yok. Mesela bir gün, Ankara'da, İstanbul'da esnaf gez. Gez de, milletimizin hâlini gör... Hani Nebati Bakan, 'gözler çok önemli' diyor ya... Bak bakalım, milletimizin gözünde neler göreceksin?"
(AÖ)