Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkarak, Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarından birinin aday olması gerektiğini ileri sürerek Altılı Masa'dan ayrıldığını açıklayan Meral Akşener, Masa'ya geri dönüp Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığını onayladıktan sonra Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.
"Kumar masası, poker masası..."
Akşener, masadan kalkışını 3 Mart Cuma günü yaptığı açıklamada şöyle özetlemişti:
"Üzülerek söylüyorum ki, geldiğimiz son noktada dün itibariyle Altılı Masa artık millet iradesini, kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Milletimizin ortak iyiliği için iyi niyetle oturduğumuz bu masa artık potansiyel adayların tartışılabildiği bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmış, tüm alternatiflerin kara listeye alınarak, tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür.
"Geçtiğimiz bir yıllık süreçte ülkemizde demokrasinin yeniden inşası için oldukça önemli bulduğumuz çok kıymetli imzalar attık. Dolayısıyla biz ne olursa olsun, imzamızın ve milletimize verdiğimiz her sözün arkasındayız.
"Ancak ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olmayacağız. 85 milyonun geleceğini kişilerin tahakkümüne teslim edip, tehlikeye atmayacağız. Cumhuriyetimizin yeni asrını göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz. Türk Devleti'nin varlığını, Türk Milleti'nin iradesini bir kişinin iki dudağı arasına bırakmayacağız."
Akşener Fatih Altaylı'nın "Teke Tek" programındaki, uzunca bir bölümünü kişisel anı, duygu ve meraklarından söz etmeye ayırdığı konuşmalarında siyasal konularla ilgili olarak şu açıklama ve iddialarda bulundu.
"Konuşmam sertti, sert olmalıydı"
Akşener, 3 Mart'taki konuşması için "Evet sertti! Sert olmalıydı" dedi. Metni kendisinin yazdığını söyledi.
"Dengemi kaybetmiş değildim. Nettim ben" dedi. Konuşmasını "kalbinin açıklığı"yla gerekçelendirdi. Konuşmasının "birinci başkan yardımcısı olmak isteği[yle]" ilgili olmadığını söyledi. "[...] Bu ucube sistemden kurtulmamız lazım, bunun için kazanacak formülü düşündüm. Tartışılması gereken, müzakere edilmesi gereken durumdu. Başardık çok şükür. Hepimiz bir adım attık" dedi.
"Erdoğan'la görüşmedim"
Akşener, tutumunun Erdoğan'la akçeli ilişkilerden kaynaklandığı iddialarına sözü getirdi. "Para işine dönersek... Eğer ben Tayyip Erdoğan'ın çevresinden ve veya başka bir şekilde bir Allah'ın kulundan bu tarz bir konuyla ilgili 1 lira, 5 lira adını ne koyarsanız, almışsam, ispat etmesi çok zor ama, dünyanın en şerefsiz insanıyım." dedi. "Maaş[ının] dışında hiçbir geliri olmadığını" anlattı.
Koray Aydın'ın "Beşli Çete"yle ilişkileri konusunda "Koray Bey iş adamı. 'Bunu iddia eden ispatlayamazsa şerefsizdir' dedi. Koray Bey evini satar koyar partiye. Trabzonlu, burnu düşse yerden almaz" diyerek Koray Aydın'ı savundu. Ancak henüz kendisiyle bu konuyu konuşmadığını aktardı.
"Tayyip Bey'e de ayıp! en ufak bir görüşme inanın yok. Sanki ben göz kırpıyorum, Tayyip Bey koşuyor, böyle bir durum yok. Hatta en sert kavgayı ikimiz yapıyoruz" dedi.
"Milletvekili olmayacağım,
olmayacağız"
Akşener, milletvekili adayı olmayarak çıkar peşinde koşmadığını ortaya koyduğunu ifade etti. "Şu anda biz Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağımızı söyledik, dolayısıyla milletvekili olmayacağız. Ben kendi adıma söyleyeyim, milletvekili adayı olmaya kalksam bu işe inanmıyorum demektir. Sayın Mansur Yavaş ve sayın Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı iş bizden biraz daha farklı. Başkan yardımcılığını sayın Kılıçdaroğlu atayacak. Burada iddialı olduğumuzu ileri sürmenin yolu biz milletvekili adayı değiliz.
"CHP HDP'yle görüşebilir,
ama masaya getiremez "
Akşener, Fatih Altaylı'nın, "İYİ Parti seçmeninin en azından bir bölümü, HDP ile görüşülmesinden çok da hoşlanmayacağını hissettiriyor. HDP meselesine nasıl bakıyorsunuz hedefiniz destek çünkü sonuçta. HDP'nin desteği olmadan seçilmek her iki taraf için de kolay değil." sorusunu "Türkiye'de siyasi partilerin birbirleriyle olan ilişkilerine her bir siyasi parti saygı duymak zorundadır. Biz bugüne kadar buna saygı duyduk. Yani x partisinin y partisiyle olan ahbap lığına veya görüşmesine, görüşmesine [...] saygı duyduk." dedi.
"Şimdi burada eğer bir problem vardıysa taraflar kendine bakacak" diyen İYİ Parti lideri "[...]Türkiye'de siyasi partiler üzerinden ayrıştırma yerine etnik aidiyetler üzerinden ayrıştıran bir dil oluştu[ğunu]" iddia etti ve "Bu dilin sahibi samimiyetle söylüyorum, Türk milliyetçileri değil," dedi.
Akşener, "Şimdi eğer bu ucube sistemden kurtulacak[sak] herkes bu gerçekliğin farkında olmalı bir. İkincisi dün kavga edilmeyen konuda bugün görüşme bile problem yaratıyorsa buna herkesin dikkat etmesi lazım. Ikincisi o masada defalardır iddia edildiği gibi ki buna zaman zaman böyle imalı işler de oldu. Başka türlü işler de oldu. Bu da bir dürtme hali ama velakin o masada HDP yok. Yani, Mithat hocanın söylediğine göre kendileri de ikrar ediyor. Ama zaman zaman HDP yöneticilerinden farklı farklı söylemler oldu ve ben o söylemlerin her birinin bu ucube sistemin devamı için o ateşe odun atmak olduğuna inandım." dedi.
"Dolayısıyla bu böyle bir sağduyunun devam etmesi ve derinleşmesi gerekiyor. Sadece onu söyleyebilirim ama bakanlık vesaire şu, bu gibi alışveriş olması mümkün değil.Bu netlikte söyleyeyim. Bakın diyalog başka bir şeydir..."
Altaylı'nın Yani "CHP ile görüşebilir ama HDP'nin taleplerini bizim olduğumuz masaya getiremez," diyerek Akşener'i görüşlerini daha açık ifadeye çağırması zerine İYİ Parti lideri: "Asla getiremez bu netlikte söyleyeyim," diyerek yanıt verdi.
(AEK)