Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in hapse atılmasının üzerinden tam bir yıl geçti.
Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), gazetecilere özgürlük isteyen herkesi yarın saat 11:00'de Taksim meydanından Galatasaray'a yapılacak yürüyüşe davet ediyor.
Yürüyüşün ardından, Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 12:00'deki eylemine katılacaklarını açıklayan ANGA, yayınladığı çağrı metninde özel yetkili mahkemelerin ve Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) kaldırılması talebini de yineledi.
"Tam bir yıl oldu..." diye başlayan çağrı metni özetle şöyle:
Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları olarak bizi Beşiktaş'taki özel yetkili mahkemenin kapısına getiren o lanetli günlerin üzerinden bir yıl geçti.
Gazeteci arkadaşlarımızın "terör örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla evlerinin basılıp, gözaltına alındıkları o günün üzerinden geçen 365 gün...
Bir yıl önce o gün, iktidarı rahatsız eden, "dokunan" her sesin susturulması için hazırlanan operasyonların da miladı oldu.
Tutuklanan gazetecilerin, gizli faaliyetlerde bulundukları, delillerin ortaya çıkacağı, "bilmediğimiz şeylerin olduğunun" söylenmesinin üzerinden bir yıl geçti, iddianame yazıldı, mahkeme başladı.
Ama o deliller hala bulunamadı.
Yargılama sürecinde de "delil oldukları iddia edilen belgelerin" yayınlanmış haberler, haber toplantıları, telefon konuşmaları, kitaplar olduğu ortaya çıktı.
Peki bir yıl boyunca ne mi oldu?
*Yayımlanmayan kitapları yasakladılar.
* Tutuklanan gazeteci sayısını üçe katladılar, dalya dediler 100'ü aştılar.
* Gazeteciler yetmedi, dağıtımcılara saldırdılar.
* Önce medya patronlarını, sonra reklamverenleri tehdit ettiler.
* Beğenmedikleri köşe yazarlarını, basın emekçilerini işten attırdılar.
* Gazete sayfaları ve televizyon ekranlarını aykırı her sese kapatmak için meslektaşlarımızı işsiz bıraktılar.
Bir yılda, onlarca basın emekçisi işinden oldu. Onları ne ekranlarda görebiliyorsunuz ne gazete sayfalarında okuyabiliyorsunuz, haberlerin altındaki imzalar bir bir yok oluyor.
Daha fazlası da başında "Demokles'in kılıcıyla" çalışıyor. Meslektaşlarımız, bir korku ikliminin dayattığı sansürle boğuşuyor.
Ama içerde ya da dışarıda, hiçbirimiz susmuyoruz ve korkmuyoruz.
Tıpkı 90'larda arkadaşlarımız tek tek katledilirken haykırdığımız gibi, susmuyoruz ki sıranın bir başkasına gelmesine izin vermeyeceğimizi gösteriyoruz.
Bizler ANGA olarak Cumartesi sabahı cezaevindeki 104 gazeteci ve 35 dağıtımcıyı unutmadığımızı, unutturamayacaklarını haykırmak için saat 11.00'de Taksim'de buluşacağız.
Galatasaray'a yürüyüp açıklamamızı yapacağız.
Ardından da tam bir yıl önce soğuk bir cumartesi sabahı bize kucak açan Cumartesi Anneleri'nin 362'nci hafta eylemine katılacağız.
Bir gün hepimizin "terörist" ilan edilebileceği tehdidiyle susmamızı emreden TMK'nın ve muhalifleri "özel bir hukuka tabi tutan" ÖYM'lerin kaldırılmasını; gazetecilere ve ifadeye özgürlük isteyen herkesi de bekliyoruz. (AS)