Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, belgesel yönetmeni ve gazeteci Sibel Tekin'in dosyasındaki hukuksuzluklara dikkat çekmek üzere Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Tekin'in doğrudan örgüt belirtilmeden "örgüt üyeliği" şüphesiyle tutuklandığını kaydeden Şık, soru önergesinde, "Yalnızca ‘muhalif bir gazeteci ve belgeselci olması mı tutukluluğuna dayanak edildi?’ diye sordu.
İddianamedeki çelişkilere işaret eden Şık, önergede Sibel Tekin'in tutuklanmasına gerekçe yapılan ve avukatları tarafından paylaşılan görüntülere atıf yaptı.
TIKLAYIN - Yönetmen Sibel Tekin'in tutuklanmasına gerekçe yapılan o görüntü
"Çekim yapmasından daha doğal bir şey yok"
Şık, iddianamede Tekin’in Ankara Tuzluçayır’da yaptığı çekimlerin suç olarak isnat edilmesi için “Semtten farklı ilçelerde işe giden neredeyse herkesin mecburen geçtiği ve erken saatte başlayan eğitimin de gözlemlenebildiği bir yer olması sebebiyle, çekime konu edilmesinden doğal bir durum yoktur” dedi.
Şık Tekin’in hem sanat hem de gazetecilik faaliyeti yürüttüğünü de belirterek kamuya açık bir alanda çekim yapmasında ve çalışma materyali olarak kalabalık bir ilçenin kalabalık bir bölgesini kullanmasında kendisi dışında kimsenin söz hakkı sahibi olmadığını savundu. Ardından da Bekir Bozdağ’a şu soruyu yönetti:
“Hal böyleyken savcılığın, sanatsal ve gazetecilik içeriğine dahi karışarak vardığı ‘profesyonel olduğu iddia edilen şüphelinin çekimi ile uyumlu olmama’ ve ‘daha sembolik yerler belgeselde kullanılabilecekken izleyici kitlesi açısından herhangi bir anlam ve önemi olmayan, yine görüntü kalitesi olarak izleyenin net bir şekilde bir şey seçemeyeceği video içeriklerini [kaydettiği]’ iddiasının hukuki dayanağı tam olarak nedir?”
"Savcının dolaylı yorumları, yargının hangi görevi içinde?"
Ahmet Şık soru önergesinde sabit yaz saati uygulaması sebebiyle emekçilerin sabahın ilk ışıkları aydınlanmadan işe gitmek zorunda kaldıklarını belirtti. Bu durumun da halkın genel şikayeti olduğunu söyledi.
Bu durumdan dolayı Sibel Tekin’in sabahın erken saatlerinde çekim yapmak dışında bir seçeneği olmadığını ekledi. Ardından da şöyle devam etti:
“İddianamede abesle iştigal eden ifade, ‘insanların araçların binaların net olarak görülmediği’dir ve hatta ‘aydınlık vakitlerde çekim yapılabileceği’ bile öne sürülmüştür.
Eğer iddianamede defaten zikredildiği biçimde ‘net olarak görülemiyorlarsa’, ilgili video çekimleri tam olarak nasıl illegal bir eylemin ‘keşfi’ amacıyla kullanılabilecektir veya görüntülerin içeriği nasıl tespit edilmiştir?
Eğer görüntüler deneme niteliğinde bile olsa kısmi yeterliliğe sahipse, yurttaşların karanlıkta işe veya okula gitmek zorunda olması sorunu, nasıl aydınlıkta görüntülenebilecektir?
Hepsinden önemlisi, hiçbir somut terör eylemiyle ilişkilendirilemeyen bu çekimlerin içeriksel değerlendirmesini, savcının istediği kadar ‘profesyonel olmadığı’ gibi dolaylı yorumlarla yapmak, yargının hangi görevi içindedir?”
"Hukuki unsurlara nasıl ulaşıldı"
Ahmet Şık, Bekir Bozdağ’a yönettiği soru önergesinde Sibel Tekin’in yine tutuklanmasına gerekçe yapılan ev aramasını sırasında bulunan yayınları konu edindi.
Aramada evde bulunan Evrensel’in örgüt üyeliğine gerekçe yapıldığını belirten Şık bunun için “Nasıl kurulduğu belirli olmayan örgütsel irtibat çıkarımları” dedi.
Bozdağ’a “Şüphelinin silahlı terör örgütü üyeliği suçunun hukuki unsurları olan ‘süreklilik’, ‘değişkenlik’ ve ‘yoğunluk’ unsurlarına tam olarak nasıl ulaşılmıştır? Birkaç dergi sayısı bulundurmak, tam olarak hangi örgütle sürekli veya yoğun ‘irtibat’ anlamına gelmektedir?” diye sordu.
"Genel teröristlik’ diye bir suç mu var?"
İddianamede savcının artık kimileri var olmayan onlarca örgütü saydığına dikkat çeken Şık yine savcının “Tekin’in bunlardan hangisine üye olduğuna dair bir belirlemede bulunma zahmetine bile girmediğini” söyledi.
Ceza mevzuatı kapsamında ‘genel teröristlik’ gibi bir suçun bulunmadığını ifade eden Şık, Bozdağ’a “Tekin tam olarak hangi örgüte üye olmakla suçlanmaktadır? Yoksa Tekin’in herhangi bir örgütle ‘sürekli, yoğun ve değişken’ bir bağı bulunamadığı için, yalnızca ‘muhalif bir gazeteci ve belgeselci olması’ mı tutukluluğuna dayanak edilmiştir” sorusunu yönetti.
(HA)