ABD'de kabul gören yasanın, yerel, eyaletler ve ulusal olmak üzere üç ayağı vardır ve her eyalet yasal düzenlemesini buna göre yapar.
Yasaya göre polis teşkilatına alınacak polislerin dörtte birlik oranı "Aile içi Şiddet Büroları"nda görevlendirilir. Bu yasaya göre, özel eğitim alan Aile içi Şiddet Polisleri, fotoğraf makinesi, bilgisayar ve kamerayla donatılır.
Aile içi şiddete ilişkin bir çağrı geldiğinde; olay yerine en yakın ekiplerle birlikte; yine olay yerine en yakın Aile İçi Şiddet Bürosu'ndaki görevli polis gider. Bu büroda görevli polisler, lap toplarla, söz konusu adreste daha önce şiddet olup olmadığını öğrenir ve suç hakkında bilgi sahibi olur. Olay yerindeyse delil toplayan ekibin başında, bir de polis olmayan "Süpervizör-Sosyal Hizmet Uzmanı" bulunur. Delillere göre davanın açılıp açılmayacağına karar verilir.
Tutuklama tercihi; evdeki maddi hasara ve kadındaki şiddet izlerine göre, olay yerine giden Aile İçi Şiddet Bürosu Polisi'nin görevidir. Polis, prosedürü tamamlandığında, sıra savcıya gelir. Eyalete göre değişen uygulamalarda, bazen savcıların kariyerleri için aile içi şiddeti ciddiye almadıkları, kazanılacak bir dava olarak görmedikleri gözlenir. Savcılar ellerindeki, kazanacakları dosyaları kariyerleri için tercih ettiklerinden, bazı bölgelerde "Aile İçi Şiddet Savcıları" görev yapar. Özel eğitimden geçen bu savcılar, belirli sürelerle görev yaptıklarından ve kariyerlerine olumsuz etkisi olmadığından, bu davalarda başarılı olurlar.
"Aile İçi Şiddet"le ilgili yasanın 1,3 milyon dolar bütçesi vardır. Beş yılda bir verilen bu bütçeyle polis ve savcıların eğitilmesi ana hedef olmakla birlikte, göçmen kadın kuruluşlarına fon sağlanması başta olmak üzere, sığınakların açılması, kadının korunması, çocuklarının koruma altına alınması, lezbiyen, gay ve biseksüellere yönelik, şiddet sonrası sorunların giderilmesine çalışılır.(AD)