Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış bildirisi imzacısı Doç. Dr. Baki Tezcan'ın ifadesinin alınması için Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Adalet Bakanlığı’na yazılan istinabe talebine yanıt geldi.
Bakanlık 29 Ekim 2018 tarihli cevabında Tezcan'ın eyleminin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını belirterek suçlamaya dair somut deliller sunulmadığı takdirde söz konusu talebi gerçekleştiremeyeceğini yazdı.
İstinabe talebi ilk celsede kabul edildi
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nden yargılanan Tezcan Kaliforniya Üniversitesi’nde görev yapıyor.
Mahkeme bu nedenle yargılamanın ilk celsesinde tensiple karar vererek Tezcan'ın ifadesinin istinabe yoluyla alınması için gerekli işlemleri başlatmıştı.
Tezcan'ın bugün görülen ikinci duruşmasında avukatı Süleyman Anıl, ABD Adalet Bakanlığı’ndan gelen yazıyı mahkemeye sundu.
“ABD Anayasası ifade özgürlüğünü temin eder”
İstinabe talebine ilişkin ABD Adalet Bakanlığı’nın verdiği yanıtta şu ifadeler öne çıktı:
“ABD Anayasası’nın Birinci Değişiklik’i geniş ifade özgürlüğü temin eder ve dolayısıyla, beyanların, kısıtlı olarak tanımlanmış durumlar haricinde, cezai kovuşturmaya uğramasını yasaklar.
“Bildiğiniz üzere, bu korumaya getirilmiş sınırlamalar, beyanların gerçek bir tehdit oluşturduğu ya da olması yakın ve muhakkak türden bir şiddete kışkırttığı durumları içerir. Bu davada, bu yönden yeterli bir izhar olmamıştır.
“Anayasamızın koruduğu ilkeleri töhmet altında bırakıyor”
“Eğer bu konuyla ilişkili olup da bu talebe dahil edilmemiş başka veriler –mesela, Türkiyeli hayatların tehlikeye atıldığını ya da nesnel olarak inandırıcı bir şekilde tehdide uğradığını gösteren bilgiler– var ise, onları memnuniyetle dikkate alırız.
“Ancak, ek bilgi olmadan, bu talebin yerine getirilmesine yardımcı olamayacağız, zira talebin, Anayasa’mız tarafından korunan yukarıda mezkur ilkeleri töhmet altında bıraktığını düşünüyoruz.
“Biz bu ilkeleri temel menfaatler olarak addediyoruz ve Anlaşma’nın 22. Maddesi, yerine getirilmesi temel menfaatlere halel getirecek bir talebin reddine izin veriyor.”
Mahkemeden yakalama kararı
Avukatın karara ilişkin beyanlarını duruşma zaptına geçirdikten sonra kararını açıklayan mahkeme, Tezcan'ın savunmasının alınması için hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.
Bir sonraki duruşma 9 Mart’ta görülecek.
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 30 Ocak 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 452 oldu. 83 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 3 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 1 akademisyen 2 yıl 3 ay; 1 akademisyen 2 yıl 6 ay; 1 akademisyen 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 90 akademisyenin tamamı hapis cezasına mahkum oldu. HAGBBugüne kadar 11 akademisyen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmedi. İçlerinden 7'sine 1 yıl 3 ay, 1'ine 1 yıl 6 ay, 1'ine 2 yıl 6 ay, 1'ine 3 yıl hapis cezası verildi. 1 kişinin kararı henüz açıklanmadı. 36. ACM, HAGB istemeyenlerin cezasında indirim yaptı ve 2 yıl denetimle cezayı erteledi. 32. ACM cezada indirim yaptı ancak erteleme vermedi. 37. ACM ise hem indirim hem erteleme uygulamadı. 3 akademisyene ise HAGB'ye ilişkin beyanları sorulmadı. HAGB sorulmayanlardan birine 1 yıl 6 ay, birine 1 yıl 3 ay, birine 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Cezası 2 yıldan fazla olanların ertelenmeyen mahkumiyet kararları istinaf mahkemesine gidecek. İstinaf kararı onaylayacak ya da bozacak. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)