Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi, Türkiye’deki devlet hastanelerinde kürtaj hizmetleriyle ilgili bir araştırma gerçekleştirdi.
“Yasal Ancak Ulaşılabilir Değil: Türkiye’deki Devlet Hastanelerinde Kürtaj Hizmetleri” adlı çalışma, Türkiye’deki devlet hastanelerinin yüzde 11.8’inde kürtaj hizmeti verilmediğini gösterdi.
431 hastaneye kürtaj hizmetini sordular
Doç. Dr. Mary Lou O’Neil, Bahar Aldanmaz, Rosa Maria Quirant Quiles ve Fatih Resul Kılınç’ın araştırmacı olduğu çalışma Türkiye’deki 431 devlet hastanesi ile Nisan-Ekim 2015 tarihleri arasında gizli müşteri telefon anketi metoduyla yapıldı.
431 hastaneden altısı (yüzde 1.4) kürtaj hizmetleri ile ilgili telefonda bilgi vermek istemedi.
Hastanelere sorular yöneltildi: “Hastanede kürtaj hizmeti sağlanıyor mu?”, “Kürtaj hizmeti isteğe bağlı olarak veriliyor mu?”, “Tıbbi zorunluluk halinde kürtaj mevcut mu?”. Tüm sorulara olumsuz yanıt verildiği halde “Kürtaj hizmetleri hiçbir koşul altında mevcut değil” teyit sorusu soruldu.
Yüzde 78’inde “tıbbi zorunluluk” şartı
Araştırma sonucu, kadın doğum bölümleri olan 431 devlet hastanesinden yüzde 7.8’inin isteğe bağlı kürtaj hizmeti verdiğini gösterdi.
* Yüzde 78’i tıbbi zorunluluklarda bu hizmeti veriyor.
* Yüzde 11.8’i kadın doğum bölümleri olmasına rağmen kürtaj hizmeti vermiyor.
* Yüzde 1.4’ü bilgi vermedi.
Eğitim ve araştırma hastanelerinin yüzde 11.4'ünde hizmet yok
Kadın doğum bölümleri bulunan 58 eğitim ve araştırma hastanesinden yüzde 17,3’ü isteğe bağlı kürtaj hizmeti verirken; yüzde 71,1’i tıbbi zorunluluklarda bu hizmeti veriyor. Yine eğitim ve araştırma hastanelerinden yüzde 11,4’ü kadın doğum bölümleri bulunmasına rağmen kürtaj hizmeti vermiyor.
İki bölgede isteğe bağlı kürtaj hizmeti yok
Araştırmaya göre Batı Marmara ve Doğu Karadeniz’de isteğe bağlı kürtaj hizmeti veren devlet hastanesi yok.
Batı Marmara ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, doğurganlık çağında olan yaklaşık 1 buçuk milyon kadın bulunuyor. Buna rağmen bu bölgelerde isteğe bağlı olarak kürtaj hizmeti veren devlet hastanesi bulunmuyor.
81 ilden 53’ünde isteğe bağlı kürtaj hizmeti yok
Araştırmaya göre şu 53 ilde isteğe bağlı kürtaj hizmeti veren devlet hastanesi yok.
Adıyaman, Afyon, Ağrı, Amasya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Edirne, Elazığ, Erzincan, Eskişehir, Antep, Giresun, Gümüşhane, Hatay, Isparta, İçel (Mersin), Kars, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Kütahya, Malatya, Maraş, Mardin, Nevşehir, Ordu, Rize, Sakarya, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Uşak, Van, Yozgat, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Kırıkkale, Batman, Yalova, Kilis, Osmaniye.
Sağlık Bakanlığı açıklama yapmıştı: Engelleme yok
2015’te Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, İstanbul’daki 37 kamu hastanesine, telefon ile “kürtaj yapıyor musunuz?” diye sormuş ve İstanbul’da sadece üç kamu hastanesi isteğe bağlı kürtaj yapıldığını açıklamıştı.
Mor Çatı’nın ardından Kadın Dayanışma Vakfı da Ankara’daki 30 kamu hastanesini arayarak aynı soruyu sormuş, sadece 3 hastanenin 10 haftaya kadar evli/bekar ayrımı yapılmadan isteğe bağlı kürtaj yaptığını açıklamıştı.
Mor Çatı açıklamasının ardından Sağlık Bakanlığı da yazılı bir açıklama yaparak, Bakanlığa bağlı hastanelerde kürtaj yapılmasına ilişkin bir kısıtlama bulunmadığını söylemişti.
Yasa ne diyor?Türkiye’de 24/5/1983 tarihinde kabul edilen ve 27/5/1983 tarihli resmi gazetede yayınlanan 2827 numaralı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un 5. Maddesi ile gebeliğin sona erdirilmesi şöyle düzenleniyor: “Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir. Gebelik süresi, on haftadan fazla ise rahim ancak gebelik, annenin hayatını tehdit ettiği veya edeceği veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporları ile tahliye edilir. Derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde durumu tespit eden yetkili hekim tarafından gerekli müdahale yapılarak rahim tahliye edilir. Ancak, hekim bu müdahaleyi yapmadan önce veya mümkün olmadığı hallerde müdahaleden itibaren en geç yirmi dört saat içinde müdahale yapılan kadının kimliği, yapılan müdahale ile müdahaleyi icap ettiren gerekçeleri illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine, ilçelerde hükümet tabipliklerine bildirmeye zorunludur. Acil müdahale hallerinin nelerden ibaret olduğu ve yapılacak ihbarın şekil ve mahiyeti ile sterilizasyon ve rahim tahliyesini kabul edenlerden istenilecek izin belgesinin şekli ve doldurulma esasları, bunların yapılacağı yerler, bu yerlerde bulunması gereken sağlık ve diğer koşullar ve bu yerlerin denetimi ve gözetimi ile ilgili hususlar çıkarılacak tüzükte belirtilir." |
(BK)