Karşı Sanat Çalışmaları'nın Tarih Vakfı'yla ortaklaşa düzenlediği "6-7 Eylül Olayları Sergisi" açılışında saldırıya uğradı.
Sergiye saldıranlar arasında, daha önce Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Osmanlı Ermenileri Konferansı'na da saldıran "Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Birliği"nden (TSTKB) Ramazan Kırkık, ve İstanbul Ülkü Ocakları eski başkanlarından Levent Temiz yer aldı; Kırkık ve Temiz bildiri okudular.
Yine Kırkık, yine TSTKB
Kırkık, daha önce Halka ve Olaylara Tercüman gazetesinde yer alan habere göre, sergi ve panelin kışkırtma amaçlı olduğunu belirtmiş, "Soros destekli bu vakıf, 1955'te yaşanan olayları saptırıp ülkede yeni bir tartışma yaratmak istiyor. Amaçları, Rumların hakkını aramak, Türklerin barbar olduğunu ispatlamak, tazminat ödenmesini sağlamak. Kısacası, ülkede yeni bir tartışma yaratmak. Biz bu sergi ve panele de tepki gösteriyoruz" demişti.
Aynı habere göre, Kırkık'ın üyesi olduğu Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, YÖK Başkanı ve Vakıflar Genel Müdürü'ne mektup göndermiş ve serginin/panelin iptalini istemişti.
Kırkık ve TSTKB Genel Sekreteri Ramazan Bakkal'ın sözleri, daha önce Büyük Birlik Partisi Web sitesinde de yer almıştı.
Fotoğraflara yumurta
İki ayrı grup halinde yaklaşık 15-20 kişi, önce ""Türkiye Türktür, Türk kalacak", "Hainlere ölüm", "Ya sev ya terk et" sloganları attı. Bu arada "Neden Kıbrıs'taki fotoğrafları değil de, bu fotoğraflar asıyorsunuz", "Atatürk'ün evini yakanları savunmayın" dediler.
Saldırganlar bildiri dağıttı; ardından fotoğrafları indirmeye başladı; fotoğraflara yumurta attı; bir kısmını da camdan aşağı attı.
Aşağıda bekleyen yaklaşık 10 kişilik bir başka grup da; fotoğrafları çiğnedi.
Görgü tanıkları, bianet'e, dışarıdaki grubun yoldan geçenlere, "İşte bunları gösteriyorlar; Kıbrıs'ta ölen yurttaşlarımızı göstermiyorlar" dediğini anlattı.
Taner: Kara lekenin sahiplenmesi anlaşılır değil
Karşı Sanat yöneticisi ve serginin düzenleyicilerinden Özkan Taner, olaydan sonra yaptığı açıklamada, "Hoş bir şey değil. Belge niteliğinde bir sergi. Tahrik edici bir özelliği yok. Sergi, kronolojik fotoğraflardan oluşuyor. Saldırıyı anlayamıyoruz" dedi.
"Son dönemdeki gerilimler başka şekilde açıklanabilir; ama tüm toplum tarafından kara leke olarak görülen 6-7 Eylül'ü bazı kesimlerin sahiplenmesi anlaşılır değil."
Tahmaz: Kendi geçmişimizle yüzleşmekten korkuyoruz
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz da, saldırının ardından şunları söyledi:
"Son dönemde ciddi bir biçimde Türk milliyetçiliğinin kendini sokağa vurduğunu görüyoruz. Linç politikası ve tahammülsüzlük gelişti. Hükümet gelişen olaylar karşısında aktif bir tutum almaması düşündürücü. Bir an önce harekete geçmeli."
Tahmaz, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun basına yansıyan sözlerini kast ederek, "Kendi geçmişimizle yüzleşmekten korkuyoruz. Özgür düşüncelere böyle ulaşılamaz. Özellikle bazı çevrelerden tehlikeli açıklamalar geliyor; cesaret verici tutumlar gelişiyor. Bunlar basında da yer alıyor. Bunlardan uzak durmak gerek" dedi.
Silier: Ayrımcılar ortak yaşam kültürünü yok etmeye çalışırlar
Serginin düzenleyicilerinden Tarih Vakfı'nın Genel Başkanı Orhan Silier, serginin açılışı dolayısıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"6-7 Eylül fotoğraflarının ve belgelerinin, 50. yılında, üstelik saldırıların en azgın biçimde yaşandığı İstiklal Caddesi'ndeki bir galeride sergilenmesi, Türkiye'de kültür ve politika yaşamı bakımından büyük bir olgunluk işaretidir. Her tarihsel dönemde, her ülkede, bağnazlar, farklı etnik, dinsel, kültürel gruplara karşı ayrım gözetip saldırılara girişenler olmuştur.
"Bu tür ayrımcılar, korku ve şiddeti, silahı, bir politika ve şu ya da bu toplumsal kimliği baskı altına alma ya da yok etme aracı olarak kullanmak isteyenler, yarın da olacaktır. Bunlar, birbirlerini gerekçe göstererek barışı, karşılıklı anlayışı, ortak yaşam kültürünü yok etmeye gerekçe yaratmaya çalışırlar. Ayrımcılığı, şiddeti kendine malzeme yapma peşindeki bazı politikacılarla bağnazlık odakları yalnızlaşıp etkisizleştikçe, toplumumuz huzur ve istikrar bulacaktır."
Yıllar sonra açılan arşiv
Sergi, olaylarla ilgili soruşturma ve mahkeme sürecinde Baş Hakim olarak görev alan ve sonradan Askeri Yargıtay Başsavcılığı yapan emekli Tümamiral Fahri Çoker'in, ölümünden sonra yayınlanmak koşuluyla Tarih Vakfı'na bağışladığı arşiv esas alınarak düzenlendi.
Arşiv, yaklaşık 250 fotoğraf ile soruşturma ve mahkeme süreciyle ilgili belgelerden oluşuyor.
Serginin hazırlanmasına Tarih Vakfı'nın yanı sıra İnsan Yerleşimleri Derneği ve Helsinki Yurttaşlar Derneği de katkıda bulundular. (KÖ/TK)