*Fotoğraf: Nazan Özcan/Atölye BİA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gazeteciler Cemiyeti’nin Demokrasi için Medya/ Medya için Demokrasi Projesi kapsamında hazırladığı “2021 Yılı Mesleki Memnuniyet Araştırması Raporu”nu yayımladı.
Rapora göre; 2021 yılında Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü önündeki engelleri ortadan kaldıracak hiçbir adım atılmadı. Aksine temel hak ve özgürlüklerdeki gerileme sürdü.
2021’de 241 gazeteci yargılandı, 73 gazeteci gözaltına alındı, bir radyo yayıncısı öldürüldü, 115 gazeteci fiziksel saldırıya maruz kaldı.
Gazeteciler Cemiyeti’nin Özgürlük İçin Basın raporlarında, 2021 yılı Aralık ayı sonunda 23’ü hükümlü, 21’i tutuklu olmak üzere toplam 44 gazetecinin cezaevinde olduğu kayıtlara geçti.
2016’daki darbe girişiminin ardından 158’e çıkan cezaevindeki gazeteci sayısı 2020’nin sonunda 72 olarak raporlandırılmıştı. 2016 sonrası infaz süreleri tamamlanarak cezaevinden çıkanlarla birlikte 2021’deki belirgin düşüşe karşın Türkiye, 50 gazetecinin parmaklıklar ardında olduğu Çin’in ardından dünyada en çok gazeteci hapseden ülkeler arasında ikinci sırada yer aldı.
241 gazeteci yargılandı
2021 yılında 241 gazeteci yargılandı, 28 gazeteci ceza aldı. Türkiye’de gazeteciler sıklıkla toplumsal olayları, sokak eylemlerini takip ettikleri sırada gözaltına alındı. M4D raporlarında 2021 yılı içindeki gözaltı uygulamaları tek tek tarandı ve not edildi.
Yıl boyunca açık kaynaklardan derlenen verilere ve gazetecilerin bildirimlerine göre Türkiye’de gözaltına alınan gazeteci, basın çalışanı ve yayıncı sayısı en az 73 oldu.
Gözaltına alınan 20’si kadın 73 gazetecinin çoğu iktidar politikalarına karşı protesto haklarını kullananların eylemlerini takip ettikleri sırada gözaltına alındı.
Gazetecilerin üçte birinden fazlası mesleği nedeniyle gözaltına alındı ya da yargılandı/yargılanıyor. Her 10 genç gazeteciden biri 24 yaşına gelmeden en az bir kez gözaltına alınıyor.
115 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı
2021 yılında yurdun tüm bölgelerinde gazetecilere yönelik fiziksel saldırı vakaları raporlandı. Bu şiddet olayları genellikle, büyükşehirlerde eylemleri izleyen gazetecilere ve yaptıkları haberler nedeniyle yerel siyasi aktörlerin de aralarında olduğu grupların saldırılarına uğrayan yerel basın çalışanlarına yönelikti. Türkiye’de 2021’de fiziksel şiddete uğrayan gazeteci sayısı
tespit edilebildiği kadarıyla en az 115 oldu. Yerel basının karşı karşıya kaldığı tehdit, şiddet ve yıldırmanın ulaştığı ağır boyut dikkat çekti. Bursa’da radyo programcısı Hazım Özsu, dini yorumlarını beğenmeyen bir dinleyici tarafından öldürüldü. Bu çalışma yayına hazırlanırken bir cinayet haberi de Kocaeli’den geldi. Gazeteci Güngör Aslan yazdıkları nedeniyle öldürüldü.
Yerel medyadaki gazetecilerin yüzde 66’sı, ulusal medyadaki gazetecilerin de yüzde 60’ı tehdit aldığını belirtti
Gazetecilere ve muhalif görüşlerini dile getirenlere yönelik kısıtlamaların sürdüğü 2021 yılı boyunca eleştirel tüm kesimlere karşı iktidar yanlısı basında ve sosyal medyada karalama kampanyaları yürütüldü. İktidar partisine, müttefiklerine ve hükümet uygulamalarına yönelik pek çok eleştiriye çok sert dille karşılık verildiği örnekler sıkça görüldü.
Eleştirel düşünceler, çoğulculuğa olanak tanımayan “terörist, darbeci, beşinci kol, gayrı milli, hain” gibi suçlamalarla karşılanmaya devam etti. Bir bakan, bürokrat ya da siyasetçiden gelen suçlayıcı açıklamaların sosyal medyada tehditlere yol açtığı görüldü.
Bunların gazetecilere yönelik sokak saldırılarına dönüştüğü örnekler kaygıları arttırdı. Tüm bu hak ihlalleri tehditlere, saldırılara yol açtığı kadar bir korku iklimi de yarattı, sansür ve otosansüre de neden oldu.
Gazetecilerin yüzde 60’ının haberleri sansüre uğradı. Yüzde 73’ü mesleğini özgürce yapamadığı görüşünde. Gazetecilerin yüzde 50’si otosansür nedeniyle haberinden vazgeçtiğini söyledi.
RTÜK ve BİK cezaları
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 2021’de verdiği 103 cezadan 80’i yine iktidara eleştirel yayınlarıyla öne çıkan televizyon kanallarına kesti. Halk TV, Tele 1, KRT, Fox TV ve Habertürk’e toplam 23 milyon 743 bin lirayı bulan ceza veridi. Basın İlan Kurumu’nun (BİK) raporlarına göre
2021’de gazetelere ilan kesme cezası verilen gün sayısı toplam 639 oldu. BİK Yönetim Kurulu toplantılarında görüşülen dosyaların yüzde 44’ü resmi ilan yayınlama ödevlerini yerine getirmeyen gazetelerin ilanlarını kesme cezalarıyla ilgili, yüzde 39’u da Basın Ahlak Esaslarıyla ilgili dosyalardı. Dosya bazında kurulun iş yükünün yüzde 83’ü cezalarla ilgiliydi.
Medya kamu kaynaklarına bağımlı
M4D Projesi kapsamında medya takip şirketlerinin verilerinin derlenmesiyle yapılan kamu reklamı kullanımı araştırması sonuçları 2021 yılında yayımlandı. Bu sonuçlarla RTÜK ve BİK’in yıllık ceza karneleri karşılaştırıldığında, ceza alan basın kuruluşlarıyla kamudan reklam alamayan basın kuruluşların aynı olduğu belgelendi.
Medyada düzenleyici denetleyici kuruluşların yaptırımlarıyla basının önemli gelir kaynağı olan kamu ve kamu ortaklı kuruluşların reklam politikasının paralelliği Türkiye’de medyaya yönelik çok yönlü iktidar kontrolünün açık bir kanıtı olarak ortaya konuldu.
Yazılı basında okur kaybı
Yazılı basındaki daralma, okur ve etki kaybı sürüyor. Altı matbaası ile bir dönemin en önemli üretim üssü Demirören Printing Center tesislerindeki kâğıt kullanım miktarlarındaki dramatik düşüş dikkat çekti. 2017’de 17,4 milyar olan yıllık sayfa basım sayısı istikrarlı biçimde azaldı ve 2021’de
6,3 milyara düştü. Tüm basılı yayınlar nezdinde aynı istikrarlı düşüş Türkiye İstatistik Kurumu’nun yıllık yazılı basın istatistiklerine de yansıdı. Yılın büyük krizi ise şüphesiz salgın nedeniyle ağır yara alan daha sonra da TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı nedeniyle ithal matbaa girdilerini temin edemeyen yerel basının yaşadığı krizdi.
BİK faaliyet raporlarına göre resmi ilan yayınlama hakkı kazanmış gazete sayısı 2016’da bin 156 iken 2021’de bu sayı 982’ye düştü. Veriler yazılı basındaki kan kaybının doğrudan Koronavirüs salgını ile ilgili olmadığını ortaya koydu.
Gazetecilerin yüzde 80’i mesleğin giderek değersizleştiğini düşünüyor. Üçte biri herhangi bir meslek örgütüne üye değil. Meslektaşlar arasında güçlü bir dayanışma olduğunu düşünenler yüzde 15’in altında.
Ayrıca 31 Aralık 2021 itibariyle sürekli ve göreve bağlı basın kartı sayısı 16 bin 429 oldu. Yönetmelik hükümleri gereği bu sayı içinde gazetecilik yapmayan kamu çalışanları da bulunuyor. BİK verilerine göre resmi ilan yayınlama hakkına sahip gazetelerde ise sadece 3 bin 165 kişinin basın kartı var.
Gazetecilerin yarısının basın kartı yok, yüzde 6’sı başvuru sonucunu bekliyor. Basın kartı olanların sadece dörtte biri kadın. Gazetecilerin yüzde 80’i mesleğin değersizleştiği görüşünde, yaklaşık yarısı “mesleği başkasına tavsiye etmem” diyor.
Kadın gazeteciler ayrımcılığa uğruyor
Araştırma, gazetecilerin mesleklerine ilişkin algılarını da tespit etti. Buna göre, kadın gazetecilerin neredeyse tamamı çalışırken cinsiyet ayrımcılığına uğradığını ifade etti, yüzde 34,5’i ayrımcılıkla sık sık karşılaştığını belirtti.
Gazetecilerin üçte birinin basın sigortası kapsamında çalıştırıldığı, beşte birinin serbest gazetecilik yaptığı görüldü. Gazetecilerin beşte üçü yasal çalışma süresinin üzerinde 9-12 saat çalışıyor ve her 10 gazeteciden biri 13 ila 17 saat mesaiyle görev yapıyor.
2021 yılında, bu yoğun ve sorunlu çalışma atmosferinde gazetecilerin yüzde 38,2’sinin 3 bin TL ve altı maaşlarla çalıştığı, 5 bin TL ila 3 bin TL arasında ücret aldığını söyleyenlerin oranın yüzde 35 olduğu görüldü.
Raporlara Gazeteciler Cemiyeti'nin internet sitesi www.gc-tr.org ve M4D Projesi'nin internet sitesi www.media4democracy.org üzerinden ulaşabilirsiniz. (RT)