10 Ekim katliamıyla ilgili davanın yarın (31 Temmuz) başlayıp üç gün sürecek karar duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülecek.
Dava öncesi Ankara Mimarlar Odası’nda bir araya gelen 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ortak basın toplantısı düzenledi.
Kurumlar adına hazırlanan basın metnini okuyan 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, 103 kişinin hayatını kaybettiği katliamın açtığı yaraların hala geçmediğini söyledi.
“İstihbarat mitinge katılanlardan gizlendi”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“2012 yılından beri emniyet tarafında izlenen ve kimlikleri bilinen katiller, itiraf edildiği gibi 'kendilerini patlatmadan' yakalanmamıştır.
“Emniyet canlı bomba saldırısı istihbaratı nedeniyle polisin kendini korumasını istemiş, ancak bu istihbaratı mitingin tertip komitesinden, mitinge katılan on binlerden gizlemiştir.
“Dönemin başbakanı ‘oylarımız artıyor’ dedi”
“Pimi çekenler, polisin yol uygulamasına ara verdiği saatlerde Ankara'ya giren adı, sanı, eşkali bilinen kişilerdir.
“Katliamın ardından yapılan cenaze törenleri, anma törenleri de hedef alınmış, acımız ve öfkemiz plastik mermilerle, gaz bombalarıyla, soruşturmalarla bastırılmak istenmiştir.
“Bizim acımız ve öfkemiz şiddetle bastırılmak istenirken, dönemin Başbakanı 'saldırının ardından oylarımız yükseliyor' diyerek, bu saldırıdan siyasi kazançla çıktıklarını ifade edebilmiştir.
“Adalet mücadelemiz bitmeyecek”
“Bu davayı savcılığın oldukça eksik ve kabul edilemez mütalaasındaki bu haliyle kapatmaya çalışanlar bilsinler ki, ağıtlarımız, gözyaşımız, acılarımız ve öfkemizle yoğrulan adalet mücadelemiz hiç bitmeyecek.
“Katliamın tüm sorumluları yargılanana kadar ve hak ettikleri cezaları alana kadar bu dava sürecek."
10 Ekim Ankara Katliamı davasıİki saldırganın 10 Ekim 2015'te, Ankara, Altındağ ilçesinin Ulus semtindeki Ankara Garı kavşağındaki Barış Mitingine yönelik düzenlediği saldırıda 103 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyla ilgili iddianame 13 Temmuz 2016’da kabul edildi. 36 kişi hakkında dava açan savcılığın iddianamesinde, saldırı talimatını, İslam Devleti (IŞİD) Türkiye sorumlusu İlhami Balı'nın verdiği ifade edildi. 36 kişiden 17’si firari 19’u ise tutuklu. İddianameİddianamede, 33 kişinin öldürüldüğü Suruç saldırısını da aynı kişilerin organize ettiği belirtildi. Balı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında “birden çok kasten öldürme” suçundan 100'er kez ağırlaştırılmış müebbet, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 5 bin 83 yıldan 7 bin 820 yıla kadar hapis cezaları istendi. Sincan Cezaevi’ne taşındıDavanın ilk duruşması katliamdan bir yıl sonra; 7 Kasım 2016’da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Katliamda yaralanan 397 kişi de müşteki sıfatıyla dahil oldu. Davanın 12 Haziran’daki 9. tur duruşmalarında savcı esas hakkında mütalaasını açıkladı. Bir sonraki duruşmaların Sincan Cezaevi’nde görülmesine karar verildi. Esas hakkında mütalaaMütalaada sanıklar Esin Durgun, Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım, Suphi Alpfidan, Yakup Karaoğlu, Mehmeddin Baraç, Nihat Ürkmez, Abdulhmit Boz, Burak Ormanoğlu’nun “IŞİD terör örgütüne üyelikten” cezalandırılması istendi. Sanık Erman Ekici’ye hem “terör örgütü yöneticiliğinden” ceza, hem de “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs” suçundan suç duyurusunda bulunulması talep edildi. Diğer sanıklar Abdulmuttalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakup Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç açısından, “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüsten”, “terör eylemi kapsamında canavarca hisle tasarlayarak insan öldürme ve öldürmeye teşebbüsten” ceza verilmesi istendi. Mütalaada firari konumunda bulunan sanıklar İlhami Balı, Savaş Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentine Slobodjanjuk, Muhammed Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur açısından ise dosyanın tefrik edilmesi [ayrılması] talep edildi. |
(TP)