Haberin Kürtçesi için tıklayın
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”nde, “Kadına Destek Hattı”nı tanıttı.
TIKLAYIN - bianet Şiddet, Taciz, Tecavüz Çetelesi Tutuyor
TIKLAYIN - Erkekler 327 günde 253 kadını öldürdü, 715 kadını yaraladı
Şiddete karşı kadınların yanında olmayı amaçlayan; 444 80 86 numarası üzerinden Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Arapça dillerinde 7/24 hizmet verecek hattın tanıtım toplantısı, telekonferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
Moderatör Ebru Keser’in sunumuyla başlayan sanal toplantıda, ilk olarak hattın tanıtım videosu izlendi. İzlenilen ikinci videoda ise, İBB Kadın Sığınma Evi’nde kalmış kadının paylaşımları yer aldı.
Toplantının ilk konuşmalarını yapan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, kadın mücadelesi ve hatla ilgili detaylı bilgiler paylaştı.
İmamoğlu: “Kadın ve şiddetin yan yana gelmesi utanç verici”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da “kadın” ve “şiddeti” yan yana konuşmanın utanç verici olduğunu vurguladı. “Ama toplumda böyle bir gerçek var” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Tabii yeni hedefler koymak lazım. Cinsiyet eşitsizliği, erkeklerin kadına yönelik şiddet suçları, -bunları 21 yüzyılda konuşuyoruz- her geçen gün azalacağı yerde, daha fazla yer buluyor.Daha fazla can sıkıcı olaylar ya da ortamlar yaşıyoruz. Açıkçası gitgide de büyüyor. İstatistikler de böyle gösteriyor.
"Bu anlamda hem Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun hem İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalar var. Bizim de yaptığımız araştırmalar var. Tüm istatistikler gösteriyor ki, hızlı aksiyon göstermemiz gereken bir alanı konuşuyoruz. Toplu bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var.”
Kaftancıoğlu’ndan şiirli açılış
Toplantının son konuşmasını gerçekleştiren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sözlerine, İranlı kadın şair Füruğ Ferruhzad’ın “Yeniden Doğuş” adlı şiirini okuyarak başladı:
“ah.. / budur benim payıma düşen / budur benim payıma düşen / bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür / benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir / ve ulaşmaktır bir şeylere, çürüyüşte ve gurbette / benim payıma düşen, anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir / ve benim payıma düşen budur”
Kaftancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“21. yüzyılda, kadınların özgürlük ve umut dolu şiirler yazmasına vesile olan sevgili Ekrem Başkan’ıma hakikaten çok teşekkür ediyorum; kadınların, sadece geleceğe umut ve özgürlük şiirleri bırakmasına değil, kadının sesini çoğaltan, gücünü artıran çalışmalarından dolayı. Bugünkü toplantıda, ben, bir siyasetçi ya da bir hekim kimliğimin dışında, bir kadın olarak duygularımı paylaşmak isterim.
“Bu teşekkürü, Ekrem Başkan’ın şahsında, kadını güçlendiren ve kadını özgürleştirecek çalışmaları İBB bünyesinde yapan bütün arkadaşlarıma, dolayısıyla hepinize ediyorum. Şu anda ekranda gördüğüm, çok uzunca süredir tanıdığım, görüşemediğim, tanımasam bile mücadelelerini bildiğim yol arkadaşlarımıza da bu mücadeleye katkılarından ve bundan sonraki omuz omuza mücadelemizde kolaylıklar diliyorum. Ne mutlu ki, biz kadınlar, kadın mücadelesini bir noktaya taşımaya çalışırken, erkek egemen bakışla mücadele ederken, bu erkek egemen bakışla mücadelede bizim yanımızda, kadının mücadelesine inanan, kadın mücadelesi konusunun paydaşı erkek yoldaşlarımız var. Bu anlamıyla da çok kıymetli buluyorum.”
Dilek İmamoğlu: “Mücadelemiz ortak”
İBB Başkanı İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu da “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında hazırlanan ve sosyal medya hesaplarından dün yayınlanan videoda, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bir toplumda kadın mutluysa, herkes mutlu olur, huzurlu olur. Çünkü kadın, ailenin de toplumun da mimarıdır. Kadına karşı şiddet insan haklarına, en ağır saldırılardan biridir. Kadınların, şiddet gören kadınlarla dayanışmalarının yanı sıra, şiddete karşı olan herkesle iş birliği yapmaları, bu mücadelede çok önemli.
"Evde, iş yerinde, sokakta, her yerde güvenle yaşamak; üretmek ve geleceğe umutla bakmak için biz kadınlar, erkeklerle birlikte omuz omuza mücadele etmeliyiz. Mücadelemiz ve geleceğimiz ortak. Biz sadece bugün değil, her gün şiddetin karşısında ve birlikteyiz. Çünkü biz, birlikte güçlüyüz.” (EMK)