Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye'de koronavirüs salgını kontrolden çıktı. Bunu, Sağlık Bakanlığı'nın günlük olarak açıkladığı tablo da Bakan Fahrettin Koca'nın söyledikleri de doğruluyor.
Salgının seyrinde görülen bu artış nedeniyle Türkiye genelinde 20 Kasım'da bazı kısıtlamalar uygulanmaya başladı.
Buna göre çok sayıda işyeri kapandı, saat 20:00'ye kadar çalışmasına izin verilen restoranlar paket servise geçti, yeme içme sektöründe çalışan pek çok işçi de güvencesiz kaldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin Ekim 2020 verileri, Eylül ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 3,23, kurulan kooperatif sayısının yüzde 1,24, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısının da yüzde 1,24 oranında azaldığını gösteriyor. Ekim ayında Eylül'e göre kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise 11,79 oranında artmış durumda.
İşçi Göksu Uyar ile işletmeciler Ahmet Saymadi ve Ahmet Bawer Aydemir, kısıtlamalardan nasıl etkilendiklerini ve ne istediklerini bianet'e anlattı.
Kira, en ağır yük
Bar işletmecisi Ahmet Bawer Aydemir: "Biz pandeminin başından beri çalışamıyoruz. Nereden baksanız sekiz aydır çalışmadık. Nasıl devam edeceğiz onu da bilmiyorum.
"Arada sadece alt katı açtık ama kendi potansiyelimizle çalışamadık maalesef. Kira yüklerimiz dahil, hiçbir şekilde destek alamıyoruz.
"Sadece çalışan arkadaşlarımız 1500 TL destek aldılar bu süreçte. Dükkânı açınca zaten o da iptal oldu. Kredilerden de faydalanamayınca ben kendim bireysel krediler çektim.
"Bu sekiz ay içerisinde çok fazla borçlandım. Bu borçları dengeleyebilmek için iki yıl boyunca kâr olmadan çalışacağım herhalde her şey normalde dönse bile.
"Bizim en ağır yükümüz kira. Bu süreçte ne indirim ne de devletten bir destek alıyoruz. Vergiler, faturalar aynı şekilde devam ediyor. Elektrik faturalarındaki vergilerde indirim yapılabilirdi esnafı mağdur etmemek adına. Borcunu ödeyemedi diye elektrik saatlerini söküp aldılar esnafın.
"Açık olduğumuz süreçte çalışanlarımızın maaşlarını ödedik, şimdi ödeyemiyoruz. Kısa çalışma ödeneğine başvuracağız. Herkes ekstra bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bir çalışanımız vegan peynir yapıp onu satıyor.
"Ben birkaç şeye kalkıştım ama olmadı. Aynı zamanda Avrupa'da oturumum var, oraya kısa süreli dönebilirim. Çalışıp borçları oradan ödeyebilirim. Borçları ödemek için yollar arayacağım, yapacak bir şey yok.
"Dolayısıyla bir çıkmazın içerisindeyiz. Bırakıp gitsen gidemiyorsun, çünkü çok borç var. Kalsak nasıl bir süreç bekliyor bizi, onu hiç bilemiyorsun. Bir bilinmezin içindeyiz herkes gibi."
Kadıköy esnafı eylemde.
— dilek şen (@ddileksen) November 23, 2020
"Ölmek de batmak da istemiyoruz" pic.twitter.com/9Yz2eVKJUk
"Geçinemiyoruz, bazılarımızın güvencesi yok"
İşçi Göksu Uyar: "Ben iki buçuk senedir Kadıköy Moda'da bir kahvaltı salonunda çalıyorum. Kapandı tabii doğal olarak. Paket servis denemeleri var ama kahvaltıda çok böyle bir imkân yok. Paket servis olduğu zaman da personel azalıyor.
"Kapanınca maaş ödemeleri yapılıyor ama küçük işyerlerinin sorunu bu. İlk kapanmada yapabilmişlerdi. İkinci kapanmada onların da bunu halledebilecek pozisyonları yok.
"Aldığımız maaşın önce bir yarısı yatıyor, sonra yarısı. Maaş gecikmeleri var. Aslında şu an geçinemiyoruz, özet olarak böyle.
"Arkadaşlarımızın bakmakla yükümlü olduğu insanlar var. Bir gece iki milyon insanın işsiz kaldığı söyleniyor. Bu sayı değişiyor, bu sektörün kayıtsız çalışanı da çok.
"Bir de mesela günlük çalışan arkadaşlarımız var. Asıl onların problemleri çok büyük. Biz sigortalıyız ama onların herhangi bir güvencesi yok. Kapanma olduğu zaman hakikaten kapanmak zorunda, zaten günlük idare ediyorlar, sokağa çıkmak da sosyalleşmek de bir maliyet onlar için.
"Kısa ödenekten de yararlanmayan çok fazla insan olduğunu gördük bu sektörde. Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması diye bir şey kurduk, 40-45 yerde çalışan arkadaşla görüşmelerimiz oldu. Çoğu kayıtsız. Hiçbir güvencesi yok. Yemek ücretlerinin azlığı, mobbingler, esnek çalışma saatleri...
"Çalışanlardan kira ve fatura alınmamalı. Bu insanlara nakdi destek verilmeli. Şu anki acil taleplerimiz bunlar. Bazılarımızın sağlık hakları yok, en kötüsü de o. Virüsle karşılaştığı an özel hastaneye gitmesi mümkün değil. Salgından kaçamıyorsun, kaçmasan o ücreti ödeyemiyorsun.
"Esnafın takati yok"
Meyhane işletmecisi Ahmet Saymadi: "Bu süreçte hükümet tedbir almakta gecikti. Kısıtlamaları başlattıktan sonra da bundan mağdur olan insanların mağduriyetlerini gidermede de eksik davrandı.
"Yeme içme sektöründeki küçük esnaf koca koca zincirlere karşı ayakta durmaya çalışıyor. Bu işletmelerin hepsi aslında üçer beşer kişinin çalıştığı yerler.
"Süpermarketler açıldığında mahalle bakkalı, kasabı o marketlerin ilgili reyonlarına işçi olarak girmek zorunda kaldı.
"Bugün dükkanını kapatan arkadaşlar, daha büyük işletmelere işçi olarak gidiyor. Biz bunun ağırlığını gerçekten yaşıyoruz. Küçük işletmelerin hepsi hakikaten zor durumda.
"Biz bir yıllık bir işletmeyiz. Şimdilik borcumuz yok, kredi de çekmedik şimdiye kadar. Kasım ayında da tüm arkadaşlarımızın maaşlarını ödedik ve kapıyı kilitledik. Önümüzdeki aylarda arkadaşlarımıza destek olamayacağız. Biz yeni bir işletme olduğumuz için bu böyle.
"Mesela bar ruhsatı olan mekanların hiçbiri açamadı. Onlar Mart'ın 15'inden beri kapalı, Haziran'da da açamadılar. Kredi çeken, artık kredi çıkmayan arkadaşlarımız var.
"Esnafta ciddi bir rahatsızlık var. Esnaf bir şey değişsin, bir şey olsun istiyor. Vergilerde de çok indirim yapılmadı. Belediye bile 'gel, vergini öde' diyor. Hükümet kaşıkla veriyor, kepçeyle alıyor. Esnafın kepçeyle bir şeyi verecek takati filan yok zaten."
Bu alandaki dernekler ve dayanışmalar, bugün 15:30'da Kadıköy'deki Beşiktaş İskelesi'nin önünde eylem yapacak.
Esnaf sokağa çıkıyor!
— Beyoğlu Esnafı (@beyogluesnafi) November 24, 2020
Beyoğlu, Kadıköy, Beşiktaş, Avcılar, Kocaeli Esnaf Dernekleri; Kafe, Lokanta ve Bar Çalışanları Dayanışması, 27 Kasım Cuma günü saat 15.30’da Kadıköy İskelesi Atatürk Heykeli önündeyiz. @kad_smas @BesiktasEsnafii @kafebardayanism pic.twitter.com/cJRB1hNRzb
(DŞ)