* Fotoğraf: Élisabeth Borne Twitter hesabı
Yeniden seçilerek 7 Mayıs'ta resmen göreve başlayan Fransa Başbakanı Emmanuel Macron, Élisabeth Borne'u başbakan olarak atadı.
France24'ün haberine göre, Macron'un yeniden seçilmesinin ardından Başbakan Jean Castex beklendiği üzere dün (16 Mayıs) istifa etti.
Macron, Castex'nin yerine Çalışma Bakanı Élisabeth Borne'u başbakan olarak atadı. Borne, böylece 15 Mayıs 1991'de göreve başlayan Édith Cresson'dan sonra ülkenin ikinci kadın başbakanı oldu.
Borne, Macron'un ilk cumhurbaşkanlığı döneminde ulaştırma, çevre ve çalışma bakanlığı görevlerinde bulunmuştu.
Göreve geldikten sonra kısa bir konuşma yapan Başbakan Borne, "Bu atamayı, onlara 'Hayallerinizin peşinden gidin' demek için Fransa'daki tüm küçük kızlara ithaf ediyorum. Toplumumuzda kadınların yeri için yapılan mücadeleyi hiçbir şey durdurmamalı" dedi.
"Zamanı gelmişti de geçiyordu"
Borne'dan önce Fransa'nın ilk kadın başbakanı olan Édith Cresson, sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterrand döneminde Mayıs 1991 ve Nisan 1992 tarihleri arasında başbakanlık yapmıştı.
The Guardian'ın BFMTV'den aktardığına göre, Borne'un atamasını değerlendiren Cresson, "Zamanı gelmişti de geçiyordu" dedi.
Cresson, Borne'un atamasından önce bir açıklama daha yapmış, "Fransa siyasetinin maço kalmaya devam ettiğini" söylemişti.
Ifop kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre de Fransa halkının yüzde 74'ü ülkede kadın bir başbakan görmek istiyordu. Hükümette eşit sayıda kadın ve erkek bulunsa da Cumhurbaşkanı Macron danışmanlarının çoğunun erkek olması sebebiyle eleştiriliyordu.
Le Pen ve Mélenchon'dan eleştiri
Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Macron'un rakibi olan aşırı sağcı Marine Le Pen ve ilk turdaki adaylardan sol görüşlü "Boyun Eğmeyen Fransa" (La France insoumise) hareketinin lideri Jean-Luc Mélenchoni Élisabeth Borne'un atamasını eleştirdi.
The Guardian gazetesinin "devamlılığı sembolize ettiği" yorumunda bulunduğu atamaya ilişkin konuşan Le Pen, "Emmanuel Macron, halkı birleştirme konusundaki aczini ve insanlara tepeden bakma siyasetini devam ettirme yönündeki iradesini göstermiş oldu" dedi.
Mélenchon ise Twitter'dan kısa bir mesaj paylaşarak Borne'un atamasının "cumhurbaşkanının politikalarının devamı" anlamına geldiğini söyledi: "Toplum ve çevreye kötü muamelede yeni sezon."
Emmanuel Macron, Marine Le Pen'e karşı oyların yüzde 58,55'ini alarak cumhurbaşkanı seçildiğinde bir açıklama yapmış ve ikinci cumhurbaşkanlığı dönemi için "yeni yönetim metodu" sözü vermişti.
TIKLAYIN - "Macron'u seçtiren, aşırı sağın gelmesinden duyulan korkuydu"
Söz konusu atama kararı, Haziran'daki Parlamento seçimleri öncesi alındı. Mélenchon, yakın zamanda Sosyalist, Komünist ve Yeşiller partilerini kendi liderliği altında ittifak kurmaya ikna etti. Bu, on yıllardır pek çok sol partinin ortak bir platformda ilk defa bir araya geldiği anlamına geliyor.
Fransa yönetim sistemi hakkındaFransa, yarı başkanlık sistemi ile yönetiliyor. 5 yıllık süre için doğrudan halk tarafından seçilen ve en fazla iki dönem görev yapabilen Cumhurbaşkanı, geniş yetkilere sahip. Başta dış politika olmak üzere, siyasi yetkileri bulunan, ancak parlamentoya karşı sorumluluk taşımayan Cumhurbaşkanı, hükümetin işleyişinin içinde olmakla birlikte, Bakanlar Kurulu adına parlamentoya karşı sorumluluk Başbakan'da. Parlamentonun 577 üyeli Ulusal Meclis ve 348 üyeli Senato olmak üzere iki kanadı var. Ulusal Meclis üyeleri doğrudan halk tarafından seçilirken, Senato üyeleri, ulusal ve yerel düzeylerdeki seçilmiş kişilerden oluşan bir "ikinci seçmen" grubu tarafından seçiliyor. * Kaynak: Türkiye Dışişleri Bakanlığı |
(SD)