Haberin İngilizcesi için tıklayın
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün İstanbul'da STK temsilcileriyle buluştuğu iftarda gündemi Gezi ve davadan çıkan ‘hukuksuz’ karardı.
Erdoğan yaptığı konuşmada daha önceki ‘yalan söylemlerini’ tekrar etti. Dolmabahçe’deki Bezm-i Alem Camii’nde içki içildiğini iddia etti:
"Dolmabahçe Camii'yi hatırlayın. Bira kutularıyla caminin içlerinde oturan müptezeller, camiden buradaki makamımıza kadar kanallar açmak suretiyle geldiler. Gezicilerle beraber buradan Taksim Meydanı'na yürüdüler. Bunlar mı özgürlükçü?”
Erdoğan’ın daha önce de (10 Haziran 2013 Pazartesi) “Önümüzdeki Cuma görüntülerini yayınlayacağız” dediği görüntüler 463 haftadır bir türlü yayınlanmadı.
Dahası caminin imamı, müezzini, temizlik görevlisi Erdoğan’ın defalarca kez tekrarladığı söylemi yalanladı. Müezzin Fuat Yıldırım Başakşehir’e bağlı Kayabaşı köyü sürüldü.
Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk de istifa ettikten sonra yayınladığı kitabında “Görüntüler mizahsen olabilirdi. Yayınlamadık” dedi.
Müezzin: Din adamıyım, yalan söyleyemem
Müezzin Fuat Yıldırım, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadede “din adamı olduğunu ve bu nedenle yalan söyleyemeceğini” ifade etmişti:
Cami içerisinde içki içen ya da elinde içki şişesi olan birini görmedim. Görmediğim şeyi söylemem. Belki de içen olmuştur. Onu da bilemem. Ben sadece cami dışında camın önünde bira şişesine benzer bir şişe gördüm. Ama içeride görmedim.
TIKLAYIN - Dolmabahçe’deki Caminin Müezzinine İnceleme!
İmam: İçki içen kimseyi görmedim
Camiye sığınan eylemcilere açılan davanın 12 Haziran 2015’te İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 47. duruşmasında cami imamı Halil Necipoğlu, “Cami içerisinde alkol kullanan herhangi birisi görmedim” demişti:
Cami içerisine dışarıdan gaz geliyordu. Akşam saatlerinden itibaren başlayan ve aralıklarla devam eden gaz vardı. Zaman zaman yoğunluğu artıyordu.
Cami içerisinde alkol kullanan herhangi bir kimse görmedim. Ancak sarhoş olduğu izlenimi veren kimseler gördüm.
Şahıslara yaklaşmadım. Alkol kokusu almadım. Ancak alkol almış izlenimi veren, yalpalayan kişilerin zaman zaman içeri girdiğini gördüm.
Temizlik görevlisi: Sadece 1 tane kutu gördüm
Aynı duruşmada ifade veren bir başka isim caminin temizlik görevlisi Yaşar Tüylü’ydü:
1 Haziran Cumartesi günü cami cemaati, turistlerle birlikte toplam 30 kişi vardık. Dışarıdan gaz girişi vardı ama ilk etapta yoğun değildi. Ara sıra gaz yoğunluğu artıyordu. Gelenler arasında yaralı olanlar vardı. Baygın olarak getirilenler de vardı. Ben de gazdan etkilendim. Girişe hasır serdiğimizden caminin halıları zarar görmedi.
Tıbbi malzemeler, yiyecek ve içecekler, hasır ve ayakkabılıklar üzerindeydi. Gün içerisinde camiye girenler o an için 25-30 kişi görülse de gelip gidenler devam ediyordu.
Bir tane kırmızı bira kutusu gördüm. O da kadınlar kısmındaydı. Kutuyu koyanı görmedim. Bira kutusunu kadınların namaz kıldığı yerde camın önünde gördüm.
TIKLAYIN - Dolmabahçe İmamı: Camide İçki İçen Görmedim
AA Genel Müdürü: Mizansen olabilirdi, yayımlamadık
Erdoğan’ın söylemlerini yalanlayan bir başka isimse Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde basın danışmanlığını yapan Kemal Öztürk’tü. Daha sonra Anadolu Ajansı’nın genel müdürü olan Öztürk, kurumdan istifasının ardından ‘Ortak Bir Hayal Kurmak’ kitabını yayınladı:
Elbette devletin ajansı olarak kamu mallarına verilen zararı, vatandaşların uğradığı şiddeti daha fazla veriyor olabilirdik. Ancak Gezi’de karartma ya da görmezden gelme politikası hiç izlemedik. Dolmabahçe Camii içinde bira kutularını gösteren bir fotoğraf ulaştı elimize. Bunu bir mizansen sonucu oraya konmuş bira kutuları olabileceği şüphesiyle yayımlamadık.
Aradan yıllar geçtiği halde Gezi konusunda özeleştiri yapacağım tek konu, kurumsal değil kişiseldir. Ajans kurum olarak üzerine düşeni adil bir şekilde yaptı. Ancak ben kişisel Twitter hesabımdan Gezi olaylarına karşı çok sert mesajlar yayınladım. Evet taraftım…
(HA)