Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, 8 Şubat’ta öldürülen Halil Falyalı'nın ardından attığı mesajla ilgili kendisini aradığını söyledi.
Tatar, Falyalı’nın ardından "Üzüntümü paylaşmak istiyorum, değerli bir kardeşimizdi, bu ülkeye yatırımlar yapmıştı" mesajını paylaştı.
Halk TV'de katıldığı programda Tatar'ın mesajı sorulan Mutluyakalı ise; “Biz defalardır, yıllardır Halil Falyalı'yla görüyoruz cumhurbaşkanını. Bunlar zaten çok yakın ilişkiler içerisinde olan, aynı sofrada fotoğraflar veren insanlardı. Bundan da çekinmeyen insanlardı, zaten cinayetin ardından 'çok değerliydi, kaybettik' dedi devletin tepesindeki kişi” dedi.
Bu açıklamanın üzerine Tatar’ın kendisini aradığını belirten Mutluyakalı, “Türkiye’ye beni rezil ettin. Halil Falyalı’nın tek lirasını görmedim, finansörüm falan değil" diye yazdı.
TIKLAYIN-Falyalı'nın gazetesinin yayın yönetmeninden bir başka gazeteciye tehdit
Mutluyakalı'nın "Tatar: Falyalı'nın tek kuruşunu görmedim" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle: "Sabah sabah Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın telefonuyla uyandım dün... Halk Tv'deki sözlerim üzerine sitem etti, çünkü hayatının odağına Türkiye'yi aldı. Ada içinden çok Türkiye'de yankılanan eleştirilere tepki gösteriyor. "Türkiye'ye beni rezil ettin" diye başladı söze... "Falyalı'nın tek lirasını görmedim ben, finansörüm falan değil, böyle yıpratmayalım bir birimizi" diyerek iddiaların tümünü reddetti. "Halil Falyalı'nın son Cumhurbaşkanlığı seçimleri dahil özellikle ulusal siyasetin finansörlerinden biri olduğu" yönündeki değerlendirmemi kabul etmedi, "Bu yönde hiçbir delil yoktur" dedi. Halk Tv'de bana gelen soru, Cumhurbaşkanı Tatar'ın Falyalı'nın ölümü sonrası yaptığı "Üzüntümü paylaşmak istiyorum, değerli bir kardeşimizdi, bu ülkeye yatırımlar yapmıştı, çok insana iyilik yapmıştı" açıklaması üzerineydi. Falyalı'nın adadaki algısını programda anlatmıştım zaten... "Dibi görmüşlüğümüzün en önemli sorumlusu, buranın etkin ve fiili kontrolüne sahip Türkiye'deki siyasi elitler ve iktidarlardır. AKP değil sadece, öncesi de aynı... Kimi zaman asker, kimi zaman sivil vesayet hep etkin olmuştur buralarda... Ada yarısı tam bir fetihçi zihniyetle uluslararası siyasetin, ekonominin ve kültürün dışında tutulmuştur. Tek bir odak olmuştur, yarı(m) Kıbrıs'ı 'Türkleştirmek' ve Kıbrıs kimliğine dair unsurları öteki kabul ederek, yeni bir kültür, kimlik, bellek inşa etmek. Siyasilerden tek beklenti itaat etmeleri olmuştur; ne bilgi, ne donanım, ne etik, ne de kapasite... * * * "KKTC denen yapı kirli bir arka bahçeye dönüşmüştür. Önce en büyük otellerimiz sunulmuştur emirlerine, ardından kıyılarımız, denizler doldurulmuş, bin bir imtiyazla sessiz peşkeşler yaşanmıştır. Kavgayla, hesaplaşmayla, soygunla, kurşunla anılmıştır çoğu... | |
(RT)