Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'nun (The International Consortium of Investigative Journalists / ICIJ) açıkladığı "Pandora Belgeleri" dünyanın birçok ülkesinde gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
117 ülkeden 600'den fazla gazetecinin, 12 milyon belge üzerinden hazırladıkları Pandora Belgeleri, vergi cennetleri sisteminin nasıl çalıştığını hiç olmadığı kadar açık bir şekilde gözler önüne serdi.
Belgelerde, 91 ülke ve bölgede 35 mevcut ve eski dünya liderinin, 330'dan fazla politikacı ve kamu görevlisinin, küresel kaçak, dolandırıcı ve katillerin mali sırlarını bulunuyor.
euro|topics, Pandora Belgeleri'nin Avrupa basınında nasıl ele alındığına dair bir derleme paylaştı. Avrupa basınında, medyanın önemine vurgu yapılırken, sorunun tek tek kişiler de değil sistemden kaynaklandığına dikkat çekiliyor.
TIKLAYIN - Pandora Papers: Dünya liderlerinin gizli serveti ve ilişkileri
Bilgi uçuranları ve gazetecileri koruyalım
Almanya'da yayınlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi, Pandora Belgeleri'nin özgür basının önemini ortaya koyduğuna dikkat çekerek, bilgi uçuranların ve gazetecilerin korunması gerektiğine vurgu yapıyor:
"Özgür basının araştırmaları vergiler konusunda başka bir alanda olmadığı denli belirleyici oldu. Çünkü basının sık sık şirket içi belgelerden oluşan geniş veri kaynaklarını ele geçirmesi vergi cennetlerindeki süper zenginlerin ve iktidar sahiplerinin yaptıklarını ortaya çıkarmanın tek etkin çaresi. Sızıntılara dayalı gazetecilik, siyasetin ve hukuki soruşturmaların yerini aldı. ... Demek ki [Almanya'daki] yeni hükümet açısından muhbirlerin ve gazetecilerin korunması en az yeni vergi sözleşmeleri kadar önemli olmak zorunda."
Resmi kurumlar medyayı örnek almalı
Belçika'da yayınlanan Le Soir gazetesine göre, hükümetler de harekete geçene kadar medya bu tür ifşaatlarla baskıya devam etmeli:
"Devletler de, kabul edilmesi imkansız bu uygulamaları ifşa etmek için bir araya gelen ve görev üstlenen medyayı örnek almalı: Yani işbirliği yapıp çaba göstermek zorundalar. Avrupa devletleri de dahil olmak üzere, en düşük vergi oranları için rekabet edilen bir dünyada böyle bir işbirliği hayal mi? Kesinlikle evet. Ama siyasi irade ve uluslararası işbirliği olmadığı takdirde ifşa edilmesi gereken daha çok sızıntı yaşayacağımız da kesin."
Maalesef AB'de bile tümüyle yasal
Polonya'da yayınlanan haftalık dergi Polityka ise belgelerdeki eylemlerin AB'de bile tümüyle yasal olduğunu ve suçluların cezasız kalacağına dikkat çekerek, tek tek kişileri tartışmaktansa sistemde değişiklik talep ediyor:
"Araştırmada tanımlanan eylemler suç değil, tamamen yasal. Kamuoyunda yiyecekleri damga dışında suçlular cezasız kalacak. Ama böyle bir damga zenginlerin umurunda olmayacaktır, çünkü bunu görmezden gelecek güce sahipler. Sorun zaten onlar değil, bu tür işlemlere izin veren ekonomi ve vergi sistemi. Yani otokratların milyarlık servetleri yerine AB'nin Kıbrıs'ta neredeyse olmayan vergi sistemine ne dediğine ve bu duruma neden göz yumduğuna odaklanmak daha faydalı olacaktır."
Küresel asgari vergi örneği
Belçika'da yayınlanan De Tijd gazetesi, yayınlanan belgelerin siyasi iradeyi vergiden kaçınanlara karşı uluslararası düzenlemeler yapmak üzere harekete geçirmesini umuyor:
"Bu yıl yüzü aşkın ülke, çokuluslu şirketlere asgari bir vergi konması konusunda temel bir anlaşmaya vardı. Öte yandan sahte şirketlerin ve zenginlerin vergiden kaçınmasıyla mücadele edecek benzer bir girişim, siyaset gündeminde bu kadar ön sıralarda değil. Ancak sonuç getirecek tek çare, kapsamlı bir uluslararası tutum olacaktır. Buysa vergiden kaçınmaya karşı mücadeleyle sınırlı kalmayıp, organize suç, uyuşturucu kaçakçılığı ve ağır yolsuzluklarla mücadelede de etkili olabilir."
Devlet bütçe deliklerini yoksulların cebinden kapatıyor
İspanya'da yayınlanan El País gazetesi bu tür işlemlerin gelirlerinin neredeyse tamamını geçinmek için harcayan düşük ücretlileri vurduğunun altını çiziyor:
"Vergi Adalet Ağı'nın (Tax Justice Network) verilerine göre, bir yılda kaçırılan vergi miktarı yaklaşık 370 milyar avroyu buluyor; bu da sosyal devletin vergi gelirlerinin büyük oranda azalması demek. ... Kaçırılan vergiler çoğunlukla katma değer vergisi miktarı artırılarak dengeleniyor. Buna gelişmiş bir vergi sistemi demek imkansız, zira tüketim vergisi, tasarruf yapamayan, gelirlerinin neredeyse tamamını geçinmek için harcayan düşük ücretlileri vuruyor."
Ayaklanma şart
Portekiz'de yayınlanan Público gazetesi, vergi cennetlerine karşı ancak bütün dünya ayaklanırsa bir şeylerin değişeceği görüşünde:
"Para güçtür. Küresel finans sisteminin sunduğu kolaylıklardan ve vergi cennetlerinden nasiplenenlerle bunları engelleme gücüne sahip olanlar aynı kişiler olduğu sürece umutlanmak zor. Oysa çok basit önlemlerin bile yeterli olacağını biliyoruz. Mesela bu hukuk sistemi içinde faaliyet gösteren, ama gerçek faydalanıcıların listesini ve yönettikleri varlıkları yayınlamayan kurumların bankacılık lisansları iptal edilebilir. Küresel bir ayaklanma olmadan siyasetçilerin bu gelişmelere karşı tutum almayacağını bilmek zorundayız."
Vergiden kaçınmak kurnazlık addediliyor
Belgelerin Hollanda Maliye Bakanı Wopke Hoekstra'nın da bir vergi cennetinde parası olduğunu gösterdiğini hatırlatan Hollanda'da yayınlana De Volkskrant gazetesine göre, ortada yasadışı olmamakla birlikte eleştirilmesi gereken bir durum var:
"Güç ilişkileri söz konusuysa, resme daha geniş bir perspektiften bakmak daha da önemli. Mesela Hollanda'da neyin yasak olup neyin olmadığına kim karar veriyor? Neden anne babalar [çocuk parası konusunda yaşananlarda haksız] şüpheler yüzünden yetkililerin gazabına uğrarken, bazı vergi işlemleri yıllardır sadece kurnazlık olarak kabul ediliyor? Yasaların nasıl yapıldığının, nasıl yorumlandığının bir sonucu bu. Hoekstra gibilerinin yaptığı siyasetin bir sonucu. Bakan ilk tepkisinde herhangi bir suç işlemediğini söyledi. Sorun da bu zaten."
Babiš'den de bu beklenirdi
Slovakya'da yayınlanan Sme gazetesi, Çekya Başbakanı Andrej Babiš'in -üstelik Çekya'da seçimlere bir hafta kala- ifşaatlarla başı dertte olan ünlüler kervanına katıldığını söylüyor:
"Babiš'in Çek vergi daireleri aracılığıyla Virjin Adaları'na yüz milyonlar 'aktarması' ne yandaşlarını ne de rakiplerini şaşırtacaktır. Her iki grup da Babiš'i çok iyi tanıyor. ... Hileli işlemlerin Çekya'daki seçimlere bir hafta kala ortaya çıkması tesadüf, ama çok olumlu bir tesadüf. Seçmenin güven talep eden siyasetçilerin nasıl insanlar olduğunu bilmeye hakkı var sonuçta." (KÖ)