Görsel: Guardian'ın dizaynı üzerine Erman Ilıcak fotoğrafı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
WikiLeaks'le beraber dünyanın en büyük sızıntılarından olan Panama Papers’ı dünyaya duyuran Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (The International Consortium of Investigative Journalists / ICIJ) yeni bir sızıntıya imza attı.
Pandora Papers ismiyle 117 ülkeden 600’den fazla gazeteci, 12 milyon belgeyle yaptıkları haberlerle, vergi cennetleri sisteminin nasıl çalıştığını hiç olmadığı kadar açık bir şekilde gözler önüne serdi.
Pandora Papers; FinCen Files, Paradise Papers, Panama Papers ve LuxLeaks'in ardından son yedi yıldaki bir dizi sızıntının en sonuncusu.
Belgelerde, 91 ülke ve bölgede 35 mevcut ve eski dünya liderinin, 330'dan fazla politikacı ve kamu görevlisinin, küresel kaçak, dolandırıcı ve katillerin mali sırlarını bulunuyor.
Gizli belgeler, Ürdün Kralı, Ukrayna, Kenya ve Ekvador cumhurbaşkanları, Çekya başbakanı ile eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in denizaşırı ilişkilerini ortaya koyuyor ayrıca Rusya, ABD, Türkiye ve diğer ülkelerden 130'dan fazla milyarderin mali faaliyetlerini detaylandırıyor.
Mali sırlar için toplamda kurulan şirket sayısı ise 29 binden fazla. Pandora Papers'taki ifşaatlar arasında şu gibi örnekler var:
- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve ailesi İngiltere'de 400 milyon sterlinden fazla değere sahip emlak anlaşmalarına gizlice dahil oldu. 11 yaşındaki oğlu için Londra'da 33 milyon sterlinlik bir ofis bloğu da dahil olmak üzere 17 mülk satın aldı.
- Ürdün Kralı Malibu ve Washington DC'de lüks evlerin yanı sıra Londra ve güneydoğu İngiltere'de sekiz mülk satın aldı.
- Tony Blair ve eşi offshore bir şirket aracılığıyla Londra'da bir ofis satın alarak damga vergisinden 312 bin sterlin tasarruf etti.
- Çekya Başbakanı Andrej Babis Fransa'nın güneyinde 12 milyon sterline iki villa satın aldı.
- Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta ve ailesinin altı üyesi gizli bir offshore şirketler ağına sahip. Biri 30 milyon dolar dolar değerinde olmak üzere 11 şirketle bağlantılılar.
- Pakistan Başbakanı Imran Khan'ın kabine bakanları ve aileleri de dahil olmak üzere yakın çevresi, milyonlarca dolarlık şirketlere ve tröstlere sahipler.
- Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades tarafından kurulan hukuk firması (bir dizi offshore şirketinin sahibi) zimmete para geçirmekle suçlanan eski bir Rus politikacıyı gizlemek için sahte sahipler sağlamış görünüyor.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, 2019 seçimlerini kazanmadan hemen önce gizli bir offshore şirketindeki hisselerini devretti.
Türkiye’den Rönesans Holding listede
Tüm dünyada eş zamanlı olarak yayınlanan ve Deutsche Welle'den Pelin Ünker ile Serdar Vardar incelediği belgelerde Rönesans Holding ile ilgili çarpıcı gerçekler de var.
Sadece kamuya açıklanan ihalelerin detaylarına göre son beş yılda yaklaşık 16 milyar liralık 10 ihale alan Rönesans Holding; Pandora Papers belgelerine göre vatandaşların vergileriyle ödenen kamu projelerinden elde ettiği kârların bir kısmını vergiden kaçınmak için Britanya Virjin Adaları'na aktarıyor.
Rönesans Holding'in kurucusu, Erman Ilıcak'ın annesi Ayşe Ilıcak'ın da isminin geçtiği belgelerde Ayşe Ilıcak'ın, Alcogal firması aracılığıyla Dolmine International Ltd. ve Covar Trading Ltd. adlı iki şirket kurduğu görülüyor.
İki şirket de Rönesans Holding'in üstlendiği ve halkın ödediği vergilerle yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın inşaatı devam ederken 17 Mart 2014'te kuruluyor. İkisinin de İsviçre'de faaliyet göstereceği belirtiliyor. Şirketlerin sermaye kaynağı da Rönesans Holding'in çalışma alanları olan "inşaat, gayrimenkul ve enerji üretimi sektörlerinde faaliyet gösteren aile şirketi" olarak kayıtlara geçiyor.
105 milyon dolarlık 'bağış'
Covar Trading Ltd.'nin hesaplarını yöneten İsviçreli Kendris Ltd. firmasının 30 Haziran 2017'de hazırladığı rapora göre Covar Trading Ltd.'nin hesaplarına 2015’te 105 milyon 524 bin 132 ABD doları girdiği görülüyor.
Aynı yıl 105 bin 484 bin 952 doların ‘bağış’ adı altında şirket hesabından çıktığı görülüyor. Bu bağışın nereye gittiği ise bilinmiyor.
Erman Ilıcak'ın annesi Ayşe Ilıcak'ın bir diğer firması Dolmine International Ltd.'nin mali raporunda ise yine 2015’te 105 milyon 212 bin doların şirketin İsviçre'deki Banque Pictet & Cie hesabına yattığı anlaşılıyor.
Raporda sadece 2015 için nakit benzeri varlıkların faiz geliri olarak firmaya 491 bin 616 ABD dolarının girdiği gözlemleniyor.
Her iki firmanın da 2016 ve 2017’de başka herhangi bir ekonomik aktivitesi yok.
Vergi ödeselerdi Hazine’nin kasasına 750 milyon TL girecekti
Bu durumda Ayşe Ilıcak'ın sadece bir yılda vergi cennetlerine aktardığı paranın 210 milyon 736 bin 132 ABD doları olduğu anlaşılıyor.
Ünker ve Vardar haberin yazıldığı gün (30 Eylül 2021) bu miktarın TL olarak karşılığının 1 milyar 874 milyon 392 bin 528 Türk Lirası olduğu belirtti.
Ayşe Ilıcak'ın vergi cennetine aktardığı 210,7 milyon doların yüzde 40'lık gelir vergisi ödenmiş olsa, hazinenin kasasına yaklaşık 750 milyon Türk Lirası girecekti.
Annesi varlığını vergi cennetlerine taşırken, Rönesans Holding'in sahibi Erman Ilıcak ise deklare ettiği şahsi servetini 2015'ten bu yana ikiye katlayıp 2,1 milyar dolardan 4,4 milyar dolara yükseltti.
Offshore nedir?Pandora Papers, sınırların ötesinde kurulmuş ve genellikle para ve varlıkların gizli mülkiyeti ile sonuçlanan karmaşık şirket ağlarını ortaya koyuyor. Örneğin, birinin Türkiye'de bir mülkü olabilir, ancak diğer ülkelerde bulunan bir şirketler zinciri veya 'offshore' aracılığıyla bu mülke sahip olabilir. Offshore terimim "vergi cennetleri" denilen ülkelerde 1960'lı yıllarda ortaya çıktı. Offshore'nin avantajları:
Neden tercih ediliyor?Bu sorunun yanıtını ekonomi alanındaki yazılarıyla tanınan Mahfi Eğilmez şöyle yanıtlıyor: 1- Kişi ve kurumların varlıklarının karşı karşıya olduğu siyasal riskin derecesini düşürmek. 2- Kişi ve kurumların kazanç veya servetlerine gizlilik sağlamak. İki tür gizlilik söz konusu olabilir: İlk olarak varlığın devletten saklanması, ikinci olarak da aileden veya akrabalardan saklanması. 3- Davalara karşı kazanç ve serveti koruma arzusu. Herhangi bir nedenle kişinin aleyhinde açılabilecek tazminat davası gibi davalarda kıyı bankalarında tutulan kazanç ve servetler bilinmeyeceği için davaya konu olmaz. Peki nerelerde?Vergi cennetlerinin kesin bir listesi yok. Ancak en iyi bilinen destinasyonları Avrupa Birliği (AB), ilk kez Haziran 2015'te açıklamıştı. Liste 30 ülkeden oluşuyordu. Listenin hazırlanma nedeni "Vergilerini tam olarak ödemekten kaçınan uluslararası dev şirketlerle mücadele" idi: Andorra, Lihtenştayn, Guernsey, Monako, Morityus, Liberya, Seyşeller, Brunei, Hong Kong, Maldivler, Cook Adaları, Nauru, Niue, Marshall Adaları, Vanuatu, Anguilla, Antigua ve Barbuda, Bahamalar, Barbados, Belize, Bermuda, İngiliz Virgin Adaları, Cayman Adaları, Grenada, Montserrat, Panama, St. Vincent ve Grenadines, St Kitts ve Nevis, Turks ve Caicos, Amerikan Virgin Adaları... Yasa dışı mı?Yasalardaki boşluklar, insanların paralarını taşıyarak veya vergi cennetlerinde şirketler kurarak bazı vergileri ödemekten yasal olarak kaçınmalarına izin veriyor, ancak bu genellikle etik dışı olarak görülüyor. Politikacılara, özellikle Panama Belgeleri gibi önceki sızıntıların ardından vergiden kaçınmayı veya varlıkları gizlemeyi zorlaştırmaları yönünde tekrar tekrar çağrılar yapılmıştı. Ancak birçok ülkede bu konuyla ilgili hiçbir adım atılmadı. Ne kadar para saklı?Kesin olarak söylemek mümkün değil, ancak ICIJ'ye göre tahminler 5,6 trilyon dolar ile 32 trilyon dolar arasında değişiyor. Uluslararası Para Fonu da, vergi cennetlerinin kullanımının dünya çapında hükümetlere her yıl 600 milyar dolara kadar vergi kaybına mal olduğunu açıkladı. |
(HA)