* Fotoğraf: Sedat Peker'in videosundan.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP) ismini vermek istemeyen bir yetkili, Sedat Peker’in açıklamalarının partideki yansımalarını BBC Türkçe’ye değerlendirdi. Organize suç örgütü lideri olan ve aynı suçlamadan hakkında soruşturma bulunan Peker, yurtdışından yayınladığı yedi video ile başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere birçok isim hakkında yolsuzluk da dahil ciddi iddialarda bulundu.
Peker ilk videosunda, 9 Nisan 2021’de evine yapılan baskında, küçük kızına silah doğrultulduğunu ve eşinin bir polis memuru tarafından tüfekle duvara itildiğini söylemişti.
Bakan Soylu ise bu iddiaları reddetmiş, “Türk polisi ne yapacağını falan iyi bilir” demişti.
BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre, adını vermeyen hükümet yetkilisi, “Soylu’nun o yayında söyledikleri doğru değil. O operasyonda Peker’in çocuğuna silah doğrultmak gibi aileyi rencide edici olayların yaşandığı aslında biliniyor” dedi.
“O limanla ilgili iddialar doğru”
Sedat Peker, eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ı, Palmali Holding'in sahibi Mübariz Mansimov Gurbanoğlu'na kumpas kurmakla ve Mansimov'a ait Yalıkavak Marina'yı ele geçirmekle suçlamıştı.
BBC Türkçe’nin görüştüğü hükümet yetkilisi bu iddiayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ağar’ın bu tarz işlerle malına mal kattığı sürekli kulağımıza çalınıyordu. Çok değerli olan o limanla ilgili iddialar doğru. Burada Aliyev’in başlattığı bir operasyonla limanın alındığı ve FETÖ iddiasının asılsız olduğu zaten dillendirilen, parti içerisinde konuşulan bir şeydi. Bu iddia doğru. Limana el koymak için yapmışlar.”
MASAK soruşturmasını da doğruladı
Peker’in, “Soylu'nun, operasyon ekibince Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanının eşi hakkında asılsız bir FETÖ soruşturması başlattığı” iddiasına ilişkin de şunları söyledi:
“O dönem MASAK Başkanı ve eşinin asılsız yere soruşturmalara maruz kaldığı ve kendilerine baskı yapıldığı, adamı tabiri caizse ‘mahvettikleri’ bilinirdi. MASAK, o dönem (Berat) Albayrak’ın bakanlığına bağlı olduğu için iki bakan arasındaki gerilimin bir parçasıydı ve bunun böyle olduğu bilinirdi.”
Bir kişinin ifadesiyle başlatıldı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya göre, birkaç yıldır rafta duran bu dosya bizzat Soylu tarafından raftan indirtilerek operasyon başlatıldı. Bu dosya kapsamında mağdurlardan biri olduğu belirtilen H.H.B’nin ifadesi alınarak, Peker’in kendisinden 1 milyon TL aldığı iddiasıyla, Peker hakkında "nitelikli yağma" suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Soruşturma kapsamında 9 Nisan 2021’de 61 şüpheli hakkında operasyon düzenlendi. Şüphelilerden 10 kişi tutuklandı, diğerleri serbest bırakıldı. Peker hakkında ise Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 248. maddesinin 5. fıkrası uyarınca tutuklanması amacıyla yakalama emri çıkarıldı.
Savcılığın soruşturma dosyasında yer alan iddialara göre H.H.B isimli kişi, alacak-verecek meselesi yüzünden Peker’in evine götürüldü. Peker burada H.H.B’den 1 milyon TL aldı ancak soruşturma devam ederken 1 milyon TL başka bir örgüt üyesi tarafından kişiye iade edildi. Dosyadaki iddiaya göre H.H.B, "borcu olmamasına rağmen örgüt üyeleri tarafından" tehdit edilmeye devam etti.
BBC Türkçe’nin ulaştığı hükümet kaynakları, Peker hakkındaki 2018 yılından bu yana rafta duran soruşturmanın, Nisan 2021’e gelindiğinde somut bir suçlamayla hız kazanması için, H.H.B isimli kişiden, “tehdit edildiğine dair şikayetçi olmasının istenmiş olabileceğini” ileri sürdü.
“Soylu, Peker’in iadesini istiyor” iddiası
İsmini vermek istemeyen hükümet yetkilisi, Peker hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına ilişkin tüm resmi yazışmaların tamamlanarak Uluslararası Polis Teşkilatı'na (Interpol) iletildiğini ancak sürecin Interpol’de tıkandığını belirtti.
Yetkili, Interpol’den resmi bir kırmızı bülten çıkarılmamasına rağmen, İçişleri Bakanlığı’nın Peker’in bulunduğu ülkelerle resmen temasa geçerek Peker’in iadesini istediğini söyledi.
“Herkes Cumhurbaşkanı’nın tutumunu bekliyor”
BBC Türkçe’ye konuşan AKP'den bir kaynağa göre Soylu’nun, hem AKP hem de MHP tarafından “yalnız bırakıldığı” görüntüsünün en önemli nedeni, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda henüz herhangi bir işaret vermemiş olması. Aynı kaynak, bu sürecin başlangıcı ve varabileceği noktayla ilgili olarak Ankara’da birden fazla senaryonun öne çıktığını söylüyor:
“Parti için çok ciddi bir kriz söz konusu. Herkes Cumhurbaşkanı’nın takınacağı tutumu bekliyor. Parti içerisinde Tayyip Bey'in daha fazla suskun kalmaması isteniyor. Çünkü bu iddialar doğrudan Cumhurbaşkanını hedef almasa bile hem ona hem de AK Parti’ye zarar veriyor.
“Bu süreç, Soylu’yu hükümet içerisinde daha pasif bir pozisyona çekmekle ya da doğrudan istifasıyla sonuçlanabilir. Bunu bizzat ‘devletin’ kendisi yapıyor olabilir. Bu kriz, Soylu’nun gitmesi ve Cumhur İttifakı'nın zorunlu koşullarının ortadan kalkmasına neden olabilir.
“Soylu bir anda görevden alınarak parti dışında bırakılamaz belki ama daha önce de partide istenmeyen kişilere yapıldığı gibi parti içerisinde etkisiz hale getirilmesinin taşlarını döşeyen bir süreç olabilir. Ya bu savaş giderek çirkinleşir ve iddialarda adı geçen aktörlerin sayısı artar ya da Soylu istifaya zorlanır.”
“Zaten duyduğumuz şeylerdi”
“Bu yaşananlar AKP içerisinde, ‘Siyaset yük kaldırmaz’ şeklinde yorumlanıyor. Soylu'nun mafyayla ilgili yükleri olduğu ve bunun hesaplaşmasının görüldüğü havası hâkim. Zaten duyduğumuz, kulağımıza çalınan şeylerdi, şimdi ayyuka çıkmış oldu. AK Parti içerisinde hala, Erdoğan tüm bunları düzeltecek umudu var” diyor.
“Cumhurbaşkanı hiçbir zaman dedikodular üzerinden insan harcamaz. İnceler, bakar ya da önüne bir dosya gelirse görevden alır. Yine aynısı olabilir.
“Soylu ve Ağar ekibine destek çıkılırsa, AKP’nin puanı en az 5-6 puan eksilir. Ama eğer Cumhurbaşkanı bunları temizlerse AKP kurtulur ve süreçten hasarsız ayrılır.”
“Parti içinde bölünmeye neden olabilir”
“Peker her ne kadar Cumhurbaşkanını doğrudan suçlamıyor olsa da örtülü olarak, yozlaşmış kişileri parti bünyesinde tutmakla suçluyor. Eğer Cumhurbaşkanı, Soylu ve Ağar ekibine sahip çıkarsa, parti içerisinde bölünmeye neden olacaktır.
“Bu yaşananlar AKP için tam da göründüğü gibi çok büyük bir kriz. Çünkü Peker şu an, ucunun ne zaman size döneceğini bilmediğiniz bir canlı bomba.” (AS)