Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / Cumhurbaşkanlığı
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti teşkilatlarıyla video konferans yöntemiyle katıldığı bayramlaşma töreninde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Normalleşme takvimi ve İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarını gündeme taşıdı.
Koronavirüsle mücadele kapsamında Pazartesi gününden itibaren kontrollü normalleşme takvimimizi uygulamaya başlayacaklarını söyledi.
Erdoğan “Niyetimiz, Mayıs sonuna kadar nispeten ihtiyatlı hareket etmeyi sürdürmektir. Haziran’la birlikte günlük hayatı daha da rahatlatacak şekilde tedbirleri önemli ölçüde gevşetmeyi planlıyoruz. Aldığımız tedbirleri vatandaşımızın işine, aşına, ekmeğine zarar vermeyecek esneklikte uygulamaya özen gösteriyoruz. Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” diye konuştu.
Koronavirüsle mücadelede başarılı oldukları iddiasında bulunan Erdoğan bunu sosyal ve ekonomik desteklerle taçlandırdıklarını da söyledi. Erdoğan “Türkiye, kendini kriz ikliminin dışında tutabilmiştir” dedi.
İsrail saldırıları
İsrail’in Filistin saldırılarına da değinen Erdoğan, “Tüm dünya görmezden gelse bile İsrail'in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz" dedi ve şöyle devam etti:
“Dün Suriye sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna nasıl izin vermemişsek bugün de Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine uzanan ellere aynı kararlılıkla karşı çıkıyoruz.
Gücü masum sabilere, biçare kadınlara, mazlumlara yeten terör devleti İsrail'in zalimlikleri karşısında üzüntülü ve öfkeliyiz. Türkiye'nin bu konuda tavrı ilkeseldir.
Dün Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'ı ve işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesini hangi şevkle desteklemişsek, bugün Kudüs'te Filistin şehirlerinde yaşanan zulme karşı aynı hissayatla harekete geçiyoruz."
İsrail'in Filistin şehirlerinde ve Kudüs'te sergilediği saldırganlığa karşı çıkmak insanlığın tamamının namus borcudur. İsrail'in döktüğü kanlara, yaptığı saygısızlığa sessiz kalarak veya açıkça arka çıkarak ortak olanlar bir gün sıranın kendilerine geleceğini bilmelidir.
Kudüs gibi hem Müslümanların hem Hristiyanların hem de Musevilerin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran bir şehri fütursuzca yağmalamaya kalkan bu terör devleti artık tüm sınırları aşmış durumdadır.
İsrail'in saldırılarına karşı) Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi meşrepten olursa olsun her devleti, her kurumu bir an önce harekete geçmeye davet ediyoruz.” (HA)