Fotoğraf: Ayhan Mehmet / AA
Haberin İngilizesi için tıklayın
“İşsizler evde, esnaf evde ama fabrikalar açık. Bir şey değişmedi ki. Bizi eve tıktılar, fabrikalar bütün gün çalışıyor. İşçiler otobüsle, metroyla, metrobüsle işine gitmeye devam ediyor. Açık olmayan bir biz varız. Kadıköy’de 650 içkili mekan var. Her mekanda en az 10-12 kişi çalışıyor. Bu kadar insan nasıl geçinecek hiç düşünmediler.”
Kendisi de Kadıköy’de bir işletmeci olan Kadıköy Esnaf Derneği (KADIDER) Başkanı Tuncay Savaşlı’nın sözleri bunlar. Türkiye’de iflasa sürüklenen, işyeri kapanan binlerce esnaf gibi o da ekonomik endişeler taşıyor.
Öyle ki hükümetin desteksiz bırakarak her geçen gün daha çok borçlandırdığı esnaf bugün gelecek kaygısı içinde ve umudunu yitiriyor.
Savaşlı da kendi durumunu anlatırken “Esnaf bir yıldır zor günler geçiyor” diyor. Bir yıldır işletme ruhsatlarında bar-diskotek yazdığı için bugüne kadar hiç açılmamış dükkanların olduğundan bahsediyor.
Kapalı olmalarına rağmen devletin vergi toplamaya devam ettiğini “Hükümet ‘Salgın var. Ben sizi kapattım ama sen yine de vergini ödemeye devam edeceksin’e getiriyor” diyerek anlatıyor. Sonrasında ise ödedikleri kalemleri şöyle sıralıyor:
- Eğlence vergisi, katı atık, çöp ve temizlik vergisi, damga vergisi, SGK stopajı, kira stopajı, kurumlar vergisi, geçici vergi
Savaşlı, bu süreçte meslek birlikleri ile esnaf ve ticaret odalarının da ücretlerini istediklerini belirterek “Onlar bile aidatlarını alıyorlar” diyor. Hatta Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) ile Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’ne (MESAM) telif hakları ödemelerinin devam ettiğini söylüyor.
"Devlet açıkmışız gibi davranıyor"
Kapanmanın hayatlarında ‘ödeme’ yapmak anlamında hiçbir şeyi değiştirmediğini, devletin kendilerine açıkmışlar gibi davrandığını söyleyen Savaşlı sonrasında ise şöyle devam ediyor:
“Devletinden, meslek odasına herkes parasını istiyor ve alıyor yani. Bize ‘Siz dükkanlarınızı kapattınız, zor durumdasınız. Biz de bu bu bu kalemleri almıyoruz diye kimse bir şey demedi.
"Geçtiğimiz ay çok kısa bir süre izin verdiler, artı saat uygulamasıyla beraber dükkanlarımızı açtık ama onda da saat kısıtlaması vardı. Saat 19.00’a kadar ne kadar iş yapabilirsin ki eğlence sektöründe. Biz kapalıyken daha açıkçası en azından daha az para kaybediyorduk. Açınca eleman çağırdık. Her elemanın maliyeti 5-6 bin lira. Bulaşıkçısı, aşçısı, komisi, garsonu en az 5-6 eleman çağırmanız lazım ki hizmet verebilesiniz. Açtık ama zarar edip yine kapattık.
"Yardımlar bir bardak suda damla gibi"
"Yardımlar deseniz gerektiği gibi, sektöre can suyu olacak gibi değil. Bir bardak suda damla gibi. Yardımın adına kredi diyorlar. Nakdi bir yardım yok yani.
"Bir seneden beri zarar ediyoruz. Tüm birikimini kaybeden insanlar var. Bankadan kredi istiyoruz, banka risk almak istemiyor çünkü sicilimiz bozuldu. Bu sürede kredinizi ödeyemedik, çekimizi ödeyemedik. Böyle olunca banka kredi vermeye yanaşmıyor.
"Mesela geçtiğimiz aylarda devlet borçlarda yapılandırma yaptı. Ödeyemeyenler için yeni bir erteleme de değil yani. Bir arkadaşım Şubat'ta ödemesi gereken ilk meblağı ödeyememiş. Devlet demiş ki Mart’ta gel bütün borcunu kapat, ben seni yapılandırma indirimden faydalandırayım. Yahu daha bir ay önce ilk taksitini ödeyemeyen insan ikincisinde gelip nasıl hepsini kapatacak?
"Biliyoruz; hükümette de para yok ama yardım etmiyorlarsa bari köstek olmasınlar. Herkesin psikolojisi bozuldu bu dönemde. Bütün esnafın ailesiyle, yakınlarıyla ilişkileri bozuldu. Çıkmaza girdiler. Endişe ve kaygı zaten vardı, borçlulukla birlikte bu had safhaya çıktı. Gerçekten zor günler geçiriyoruz.
"Birçoğumuz dükkanını kapattı devretmeye çalışıyor ama kimse almıyor. Çünkü bankalar yüksek faiz istiyor. İnsanlar öyle olunca yatırım da yapmıyor.
"Göstermelik kapatmalar"
"Bu gidişle bayramdan sonra da açılacağımızı düşünmüyoruz. Her yer açık ama alkollü mekanlar kapalı. Sanki virüsün, pandeminin sebebi biziz. Bizi eve tıkıyorsun ama bütün fabrikalar çalışıyor. İşçiler otobüsle, metroyla, metrobüsle işine gidip geliyor. Her yer açık. Açık olmayan bir spor salonları, bir saunalar, bir de havuzlar. Kadıköy’de 650 içkili mekan var. Hepsini kapatmışsınız. Yanında da yüzme havuzlarını, saunaları göstermelik kapatmışsınız. Bir ilçede kaç spor salonu olabilir ki?
"Bakın her gün işletmecilerin, müzisyenlerin intihar haberleri geliyor. Duyumlarımıza göre 80’in üzerine müzisyen intihar etti. Bu insanlar 150-200 liraya günlük sahne işi yapan kişilerdi. Memleketlerinden eğlence sektörünün olduğu yerlere gelip gitar, kanun, keman çalarak para kazanmaya çalışırlardı. Şimdi her hafta bir intihar haberi duyuyoruz.
"Devlet esnafını veya vatandaşını koruma altına almadığı takdirde bu olağan bir durum. Kaçınılmaz bir şey. Bir örnek vereyim. Hem Türkiye'de hem de Almanya’da barı olan bir arkadaşım Almanya’daki işletmesi için ‘Keşke hiç açmasalar, açıkken bu kadar para kazanamıyordum’ dedi. Almanya’daki hükümetin esnafına desteğini hayal edebiliyor musunuz?"
"14 ay oldu"
"Ama Türkiye’ye geliyorsunuz, cironuzun yarısının binde 2’si. 1000 lira - 1500 lira bi para veriyorlar. O para da bizim doldurduğumuz İşsizlik Fonu’ndan. Devlet bu konuda eksik kaldı, gerekli yardımları yapmadı. Her mekanda en az 10-15 çalışan var. İşçiler ne yiyecek? Çoğunun çocuğu var, kirası var...
"Birçok insan da evini, arabasını sattı. Ben evimi sattım, şimdi arabamı satacağım. Bankaya kredi ver diyorum. Bana ‘Gelirin yok, nasıl vericeğim’ diyor.
"47 bin lira kirası olan arkadaşım var. 14 ay oldu. Ama devlet hala açabilirsin demedi. Neden açmadığına dair de bir açıklama yapmadı. Türkiye’de en çok vergi veren işletmeleri arasındayız. Ama üvey evlat muamelesi görüyoruz." (HA)