* Fotoğraf: İHD
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) PKK’ce alıkonulan kişilerin hayatını kaybetmesine dair basın açıklaması yaptı.
TIKLAYIN - Gara'da öldürülen 13 kişiyle ilgili farklı kaynaklar ne diyor?
Milli Savunma Bakanı’nın 13 Şubat 2021 akşamı yaptığı açıklamaya göre; 10 Şubat sabahı Gare bölgesine düzenlenen hava ve kara operasyonunda, “bir sığınak mağarada 13 sivil vatandaşın cansız bedenlerine ulaşıldı”.
İHD, “Genelkurmay Başkanının yaptığı açıklamalarda, operasyonda daha önceden alıkonulan bu kişilerin kurtarılmasının da amaçlandığı anlaşılıyor. Ancak hepimizi üzen, bu kişilerin yaşamını yitirdiği ve bir katliam yaşandığıdır” dedi.
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın okuduğu basın açıklamasında, “Yaşamını yitirenlerin kederli ailelerine başsağlığı dileriz. Bu kişileri sağ salim kurtaramadığımız için de çok üzgünüz” dendi.
Açıklamada, 13 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olanlar kınandı ve yargı önünde hesap vermeleri gerektiği ifade edildi.
“Sedat Vardar’ın akıbeti hala belli değil”
İHD, alıkonulan görevlilerin bazılarının ailelerinin de kendilerine süreç içerisinde başvuru yaptığını açıkladı:
“24 Temmuz 2015 tarihinde silahlı çatışmaların yeniden başlaması ile birlikte PKK/HPG tarafından sivil ve güvenlik personeli yeniden alıkonmaya başlandı. Geçmiş dönemde insan hakları örgütlerinin çabaları sonucu alıkonulan kişilerin tamamı sağ salim teslim alınmış ve ailelerine kavuşturulmuştu.
“Temmuz-Ağustos 2015 döneminde alıkonulan 20 gümrük memuru İHD tarafından 8 Eylül 2015 günü Irak Federe Kürdistan Bölgesinde, PKK/HPG’den teslim alınarak Türkiye’ye getirilmişti.
“PKK/HPG tarafından yolların kesilip, yol kontrolleri yapıldığı sırada alıkonulan asker, polis ve istihbarat görevlileri ise aradan geçen 6 yıla rağmen serbest bırakılmadı.
“Ailelerin İHD genel merkezine yaptığı başvurulara göre; 24 Temmuz 2015 günü Diyarbakır-Bingöl karayolunda polis memuru Vedat Kaya, 28 Temmuz 2015 günü Diyarbakır-Bingöl karayolunda polis memuru Sedat Yabalak, 13 Ağustos 2015 günü Diyarbakır-Lice karayolunda uzman çavuş Hüseyin Sarı ve er Sedat Sorgun ile er Süleyman Sungur, 18 Eylül 2015 günü Dersim-Erzincan karayolunda astsubay Semih Özbey, 2 Ekim 2015 günü Dersim-Pülümür karayolunda er Müslüm Altuntaş ve er Adil Kavaklı, 12 Aralık 2015 günü Şırnak merkezde uzman çavuşlar Sedat Vardar ve Ferdi Polat, 21 Eylül 2016 günü Hakkari’de uzman çavuşlar Ümit Gıcır ve Mevlüt Kahveci alıkonuldu.
“Alıkonulanlardan Sedat Vardar ve Ferdi Polat’ın akıbeti konusundaki belirsizlik sürmüş, Ferdi Polat’ın alıkonduktan hemen sonra yaşamını yitirdiği yetkililer tarafından aradan geçen 2 yıl sonra ailesine bildirilmişti. Sedat Vardar’ın akıbeti ise hala belli değil.”
İHD, alıkonulan kişilerin serbest bırakılması için yaptıkları girişimleri sıraladı ve hepsinin başarısız olduğunu, iktidarın ve iktidara yakın medyanın konuya duyarsız kaldığını ifade etti.
Gün gün kurtarma girişimleri |
İHD, kaçırılan kişilerin kurtarılmasına yönelik attıkları adımlar da şöyle sıraladı: * Alıkonulan kişilerin aileleri ve yakınları ile İHD Genel Merkezi, diğer insan hakları örgütleri ve İHD şubeleri tarafından çok sayıda açıklamalar yapıldı. Resmi internet sitemizde ve çeşitli basın kuruluşlarının internet sayfalarında açıklamalarımız yer alıyor. * Aileler ile birlikte basın toplantıları dışında TBMM nezdinde siyasi partilerin grup başkan vekillikleri ve çeşitli devlet görevlileri ile görüşmeler gerçekleştirildi. * Aileler bizzat bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı ile görüşerek sorunun çözümünü dile getirdiler. İHD ve diğer insan hakları örgütleri ile birlikte Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı ile görüşme taleplerimize olumlu veya olumsuz cevap verilmedi. * Alıkonulan asker ve polislerden Vedat Kaya, Sedat Yabalak, Hüseyin Sarı, Semih Özbay, Müslim Altuntaş ve Adil Kavaklı’nın sesli ve görüntülü mesajları ilk olarak 4 Ocak 2016’da yayınlandı. * İHD’nin çağrısı üzerine ikinci kez sesli ve görüntülü mesaj 8 Temmuz 2016’da yayınlandı. Ancak, bu sefer sadece Süleyman Sungur, Müslim Altuntaş ve Adil Kavaklı’nın mesajları verildi. * 23 Aralık 2016’da TBMM’de grubu bulunan siyasi parti temsilcileri ile İHD ve aileler görüştü. Görüşmelerde İHD, inisiyatif alarak bu kişileri teslim alabileceğini belirtti. Bu görüşmelerde sadece HDP ile görüşme basın önünde gerçekleşti. Siyasi iktidarın duyarsızlığı nedeni ile bu girişim başarısız oldu. * 22 Haziran 2017’de alıkonulan asker ve polis aileleri ile birlikte İHD Diyarbakır Şubesi’nde ortak açıklama ve çağrı yapıldı. * 29 Eylül 2017’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme gerçekleştiridi. Bu görüşmeye İHD heyeti ile birlikte aileler de katıldı. * 2 Ekim 2017’de CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, aileler ve İHD Genel Başkanı TBMM’de bu konuda açıklama ve çağrı yaptı. * 7 Haziran 2018’de alıkonulan 8 asker ve polisin görüntülü mesajları yayınlandı. * 14 Haziran 2018’de İHD Diyarbakır Şubesi’nde aileler ile birlikte İHD Genel Başkanı bir kez daha serbest bırakılmaları için çağrı yaptı. Seçim sürecinde siyasi partilerin bu soruna duyarsız kalmaları nedeni ile bu sefer de girişimler başarılı olamadı. * Alıkonan asker ve polislerden 9’unun yazdıkları mektuplar Nisan 2019’da İHD’ye ulaştıdıldı, mektuplar ailelerine gönderildi. Aileler ile birlikte 29 Mayıs 2019’da İHD Genel merkezinde yeniden serbest bırakılmaları için çağrı yapıldı. * Ailelerden bazıları 2020 yılından itibaren Diyarbakır’da HDP İl Binası önünde oturma eylemlerine katıldı ve evlatlarının serbest bırakılması için açıklamalar yaptılar. * Son çağrıdan sonra bazı girişimler gerçekleştirildi. Ancak bu girişimler sert güvenlik politikaları (“Terör örgütü muhatap alınmaz” gibi) ve devam eden kesintisiz askeri operasyonlar nedeniyle istenen amaca ulaşamadı, bu konudaki tüm girişimlerimiz başarısız oldu. |
Taraflara ve yetkililere çağrı
Açıklamada, şu çağrılar yapıldı:
“PKK, insancıl hukuk kuralları gereği alıkoyduğu kişilerin hayatından sorumludur. Bu olaydaki sorumluluğu açıktır. Halen elinde alıkoyduğu kişiler var ise bu kişileri bir an önce serbest bırakmaya davet ediyoruz.
“Devlet/Hükümet yetkililerine sesleniyoruz. Genelkurmayın alıkonan kişilerin bulunduğu yere oldukça riskli askeri operasyon yapmasının muhtemel sonuçlarından da sorumlu tutulacağı açıktır. Hükümetin bu konuda adım atarak idari soruşturma konusu yapması gerekir. Askeri operasyon ile ilgili eldeki tüm bilgi ve belgeler yetkili Başsavcılık ile paylaşılmalı.
“TBMM’nin bu olayı araştırma komisyonu kurarak araştırması ve olayı açıklığa kavuşturması gerekir.” (AS)