Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) bir heyet, Suruç’ta seçim çalışmaları sırasında yaşanan saldırı ve çatışmanın ardından Urfa’ya gitti.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran, Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Nimetullah Erdoğmuş, Sibel Yiğitalp, Urfa Milletvekili adayları ve DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir'den oluşan heyet, HDP Suruç İlçe Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi.
Burada konuşan Erdoğmuş ve Danış-Beştaş partiler arasındaki çatışma iddialarına karşı çıktı, AKP hükümetinin sorumluluğuna işaret etti.
Otopsi raporlarını alamadıklarını belirten Danış-Beştaş olay yerindeki kamera kayıtlarını derhal istediklerini açıkladı.
Suruç'ta AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın seçim gezisi sırasında çıkan saldırı ve çatışmaya dair yerel ve ulusal basında yer alan haberlerde hayatını kaybedenlerin sayısı dört olarak yer almıştı.Urfa Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, dün öldüğü belirtilen bir kişinin hastanedeki müdahaleyle yaşama döndürüldüğünü söyledi. Açıklamada isim yer almadı.
Ajans Urfa hayatını kaybedenlerin isimlerini Ajans Urfa Mehmet Şah Yıldız, Esvet Şenyaşar, Celal Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar olarak geçti. BBCTürkçe milletvekilinin kardeşi Mehmet Yıldız ve ilçe esnafından Esvet Şenyaşar ile oğulları Celal ve Adil Şenyaşar'ın hayatını kaybettiğini belirtti.
Erdoğmuş: Bu olay ben geliyorum diyordu
Başsağlığı dileklerini ileten Erdoğmuş “İktidarın kullandığı dil ve burada uygulanan yöntemler bu olayların yaşanacağına dair ipuçları veriyordu, bu olay ben geliyordum diyord” dedi
“Urfa genelindeki seçim faaliyetlerinde HDP’yi durdurmaya yönelik bir iktidar müdahalesi ile karşı karşıya kaldık.
“Partiler arası çatışma değil”
Yaşananların aileler ve partiler arasında bir çatışma olmadığını söyledi:
“Suruç’taki olay aileler arasında, partiler arasındaki bir çatışma değildir. İktidar bu dilini düzeltmelidir. Milletvekilleri esnaf ziyaretinde bulunurken 25 yıldır burada esnaflık yapan bir esnafın kendi görüşlerini açıklaması ile bir gerilim oluşmuştur. Türkiye kamuoyunun yanıltılması, bu olay kadar vehameti yüksek bir durumdur.
“Bu olay iki parti arasında ya da parti arasında yaşanan bir kavga değil, iktidarın dilinin bir faturasıdır. Biz kendi çalışmalarımızı yürütürken adım başı güvenlik güçleri ile karşılaşırken, nasıl oluyor da şimdi bir güvenlik zaafı oluşuyor.
“İktidar insanları kendi hesaplarına alet etmesin”
Erdoğmuş “Bu seçimi kanla kavgayla yoğurmak, bu bayram gününü yasa dönüştürmek kendiliğinden gelmiş bir olaydan ibaret değildir” dedi.
“Keşke hiç olmasaydı. Keşke hiçbir insanımızın tırnağına zarar gelmeseydi. Maalesef Suruç şu anda böyle bir yükün altına sokuldu. Tahrikler asla bizi yanlışların içine sokamaz, ancak elbette ki bunun peşini bırakmayacağız
“Yaşanabilecek muhtemel gelişmelerin önünü her şeyden önce biz almaya çalışıyoruz. Partililerimiz bir sağduyu içerisindedir. İktidara çağrı yapıyoruz, dikkat edin bakın bu yaptıklarınızın haddi hesabı kalmadı, insanları kendi hesaplarınıza alet etmeyin.
Danış-Beştaş: AKP iktidarı doğrudan sorumlu
Meral Danış-Beştaş “AKP iktidarının doğrudan sorumlu olduğu bir mesele ile karşı karşıyayız” dedi.
“Bütün medya organları hükümetin dili ile yayın yapmaktadır. Biz bu olayları yakından biliyoruz. 20 Temmuz’da Suruç’ta bir katliam yaşandı, 5 Haziran’da Diyarbakır mitingimize bomba atıldı, bu olayların hepsi AKP’nin iktidar olduğu dönemlerdi ve seçim dönemleri idi. İşte AKP’nin sicili bu kadar bozuktur.
“Bu olayın iktidardan bağımsız düşünülmesi imkansız. Bir tarafta iktidar var bir tarafta halk var. Açıkça ifade etmek isteriz ki bu olay seçimlere 10 gün kala büyük bir provokasyon olarak hazırlanmıştır. HDP’nin, oyunlarını boşa çıkarması sebebiyle onların toplumu kutuplaştırmasının geldiği düzey kan olmuştur. Bunun sorumlusu HDP’yi, bizleri sürekli hedef gösteren Erdoğan’dır, saldırılara sebep verecek olan dilin kullanılmasıdır."
"Biz kimlikleri öğrenemeden haberler geçmeye başladı"
Danış-Beştaş “daha biz ölenlerin kimliğini öğrenememişken ‘PKK, AKP’lilere saldırdı’ diye haber geçmeye başladılar. Bu normal değil” dedi.
“Kendi saldırılarını gizlemek adına kullanılan bir dildir. Bu, toplumu manipüle etmeye yöneliktir. Olayın aslı tabii ki böyle değil, Soylu çıkıp ‘olay planlıdır’ diyor. Esnafların planlı bir şekilde, ziyaret edenlere saldırdığını söylüyor. Doğru, olay planlı ancak planlayanlar 2 gün önce kendisine HDP seçmeni diyen esnafı silahlarla ziyarete gidenlerdir.
"Saldırıya uğrayanlar saldırıya uğradığını söylüyor"
Danış Beştaş "Saldırıya uğrayanlar saldırıya uğradığını söylüyor" dedi.
"Biz bu planı boşa çıkaracağız. Birçok meselenin üstesinden geldiğimiz gibi bunun da üstesinden geleceğiz.
"Biz bu dili tanıyoruz. Bingöl’de Emniyet Müdürü vurulduğunda Davutoğlu çıkıp 'silah sıkanlar hak ettiklerini aldılar' demişti, ne oldu? Bingöl'de Emniyet Müdürüne saldıranların öldürülenler olmadığı ortaya çıktı.
"Ceylanpınar’da yargılananların da beraat ettiğini biliyoruz, ancak Suruç Katliamı, 5 Haziran Katliamı aydınlatılmış değil. Biz bu olayın karartılmasına asla izin ermeyeceğiz. Suruç’a gelirken şunu gördük, 6-8 Ekim’de olduğu gibi asker şehre inmiş. Askerin ne işi var şehirde, burası kırsal alan değil halkı daha fazla korkutmak, böylece seçimlerde hırsızlıkların yanına bir de kanı eklemek içindir bunlar.
"Erdoğan 'HDP baraj altında kalmalıdır' dedi, Suruç oldu
Danış-Beştaş, Erdoğan'ın önceki gün sosyal medyada yayınlanan "HDP'nin baraj altında kalması çok önemlidir" sözlerinin ardından bu olayın yaşandığına dikkat çekerek "Tesadüf olamaz" dedi.
"Bu seçimde kaybedeceklerini anlayanların yaptığı provokasyonlardır. 6-8 Ekim’in sorumluları da onlardır. Bunlar yalanla kamuoyunu manipüle ederek bilinçli olarak 'bu seçimde de bize oy vermek zorundasınız' mesajı veriyorlar.
"Savcılık karartılmadan delilleri toplamalıdır"
Danış-Beştaş olay yerinde mobese kameraları ve esnaf kameraları olduğunu belirterek "Boş boş konuşup HDP’yi suçlayacağınıza failleri getirin. Bu kayıtları derhal istiyoruz" dedi.
"Kameralarda olay nasıl gerçeklemiş bugün açıklayın. Görgü tanıkları bize anlatıyorlar, savcılığa çağrı yapıyoruz. Urfa Başsavcısı, gelin olay yerine deliller karartılmadan toplayın, aksi halde sorumluluktan kurtulamazsınız.
"AKP vekilleri gidip PKK’den oy mu istiyor?"
Erdoğan'ın açıklamalarında vurgulanan "PKK'liler AKP'ye saldırdı" ifadelerine ise "AKP vekilleri gidip PKK’den oy mu istiyor?" yanıtı verdi.
"25 yıllık esnaftan oy isteyeceksiniz sonra da böyle bir yalan atacaksınız. 24 Haziran’da vakitleri tamamlandı, yanıtlarını alacaklar, ancak bizim üzüntümüz can kaybıdır. 4 yurttaşımız toprağa düştü.
"Sağduyu kazanacak"
Danış-Beştaş halka 'provokasyonlara gelmeyin' çağrısı yaptı.
"Biz faillerin peşini bırakmayacağız. Halkımıza da çağrı yapıyoruz, biliyoruz bu provokasyonlara gelmeyeceksiniz. Biz bu olayların bizi durdurmaya yönelik olduğunu biliyoruz, taziyelerden sonra çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bizim siyasetimizin temel amacı ölümleri durdurmaktır. Birileri bundan rahatsız oluyor, çünkü onların anladığı baskı ve tehdittir.
Yurttaşlarımızın sağduyusunu ve cesaretini kutluyoruz, bu direnç ve sağduyu kazanacaktır. Bütün ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum, heyetimiz gelişmeleri yakından takip edecektir.
"AKP Suruç'ta suç üstü yakalanmıştır"
"AKP iktidarı suç üstü yakalanmıştır" diyen Danış-Beştaş sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Kendi yaptırdığını HDP’ye, Kürt halkına yükleyerek kurtulamayacağını anlamıştır. Bir saat içinde İçişleri Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı yardımcısı konuşuyorsa kamuoyu şunu anlamıştır; bunlar yine suç üstü yakalanmıştır.
"Otopsi raporlarını alamadık, aileler, il örgütlerimiz Antep’te konuyu yakından takip ediyor. Olayın failleri, Suruç'un failleri 5 Haziran’ın failleri ortaya çıkarılsaydı, bugün kimse buna cesaret edemezdi. Bir devlet kendisine 'hukuk devletiyim' diyorsa, insanlar öldükten sonra katiller cezalandırılmıyorsa, bunun sorumlusu hükümettir." (BK)
* Fotoğraf: HDP basın