Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın seçim manifestosu açıklandı.
Edirne F Tipi Cezaevinde 4 Kasım 2016’dan beri tutuklu bulunan Demirtaş’ın manifestosu, Ankara’daki Hilton Oteli’nde okundu.
Demirtaş, manifestosuna “Bir Cumhurbaşkanı olarak tek adamlığa son vermeye geliyorum. Bu makama bir çuval yetki ile geleceğim, sürenin sonunda bir ceketle gideceğim” diye başladı.
Yetkilerini paylaşan bir cumhurbaşkanı olacağı sözünü veren Demirtaş’ın manifestosunda, olağanüstü halin (OHAL) derhal kaldırılacağı ifade ediliyor.
Manifestoda, demokrasi, gençlik, kadınlar, çocuklar, engelliler, Kürt meselesi, inançlar ve yaşam tarzları, ekonomi, eğitim sistemi, basın özgürlüğü, dış ilişkiler, ekoloji başlıklarında planlar sıralanıyor.
Demirtaş’ın seçim manifestosunda, LGBTİ’lerle ilgili bir başlık yer almadı ancak “Ezilen ve dışlanan tüm kimlik, inanç, kültürel grupların ve cinsiyet kimliğinin üzerindeki baskıları kaldıracağız” ifadesine yer verildi.
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş Kimdir?
“Tekçiliğin değil, çokluğun sesiyiz!”
Manifestonun genel siyaset ve planlar bölümünde, Demirtaş şu vaatlerde bulunuyor:
“Toplumsal kutuplaşmanın olmadığı, insanların birbirlerine sırtını dönmediği, sevgi ve hoşgörünün hakim olduğu bir ülkenin sözünü veriyorum. Fikri ve inancı ne olursa olsun, insanların yaşam tarzlarını özgürce yaşayabilecekleri bir ülkeyi hep birlikte var edeceğiz.
“Hamaset üreten siyasete son vereceğiz. Toplumun tüm kesimlerinin katılımı ile güçlendirilmiş bir yönetim sistemi kuracağız. Siyaseti biat ederek yükselmenin değil, liyakat ile halka hizmet etmenin aracı haline getireceğiz.”
“Tekçiliğin değil, çokluğun sesiyiz! Kendinden olmayan herkesi suçlu ilan eden, sadece ve sadece ben diyen bir rejime karşı biz varız diyoruz.
“16 yıllık bir yıkımı sandıkta sonlandırmanın dönüm noktasındayız! Yeni bir başlangıç için el ele vererek tekçi, baskıcı, soyguncu, kayırmacı, kayyumcu ve kavgacı tek adam rejimini ‘sen’le değiştireceğiz. Üreten ‘sen’sin, yöneten de ‘sen’ olacaksın!”
“Bir olağanlaşma sürecini başlatacağız”
“Uzun yılların birikimi ve mücadelesi ile kazanılmış bütün demokratik mekanizmalar, tek kalemde işlemez hale getirildi. Halka hizmetle görevli kurumlar, sarayın hizmetine sunuldu.
“Toplumsal sorunların çözümünde en önemli adreslerden biri olan demokratik kitle örgütleri kapatıldı. Kayırmacılık, torpil ve yolsuzlukla siyaset yozlaştırıldı, eşit yurttaşlık imkânsız hale getirildi. Kendileri gibi düşünmeyen, giyinmeyen, yaşamayan herkes hain ve suçlu ilan edilerek hedef alındı.
“Tek adamlık, bir toplumun toplum olmasını mümkün kılan tüm değer ve farklılıkları baskı altına alarak toplumu tekliğe hapsetti.
“Toplumun geleceğini bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştıran, tüm yetkileri tek adamda toplayan bir Cumhurbaşkanlığı sistemi var. Seçildiğimde ilk olarak yetkilerimi kendimi yetkisizleştirmek ve kurumları demokratikleştirmek için kullanacağım. Cumhurbaşkanlığı yetkilerini paylaştıkça sistem demokratikleşecek.
“Acil toplumsal yaraların sarılması ve yönetim sisteminin çoğulcu mekanizmalara kavuşturulması sağlanacak.
“Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde toplumun tamamını kapsayacak temsilciler yer alacak. Cumhurbaşkanı yardımcılarını, parlamentoda olan ve olmayan tüm partilerin ve sivil toplumun görüş ve önerileri doğrultusunda, farklı temsiliyetlerden belirleyeceğim.
“Siyasette, bürokraside, yargıda, toplumda ve demokratik mücadele alanında bir olağanlaşma sürecini başlatacağız. Bu olağanlaşma süreci, mevcut iktidarın yarattığı tahribatın telafisinin ve toplumun barış hafızasının canlandırılmasının ilk adımlarından biri olacaktır.”
“Demokrasiyi güvence altına alıp ekonomiyi rahatlatacağız”
Demirtaş, “toplumsal yaraları acilen sarmak için” alınacak tedbirleri şöyle sıraladı:
* OHAL’i derhal kaldıracağız. OHAL’den kaynaklanan ve KHK’lerle doğan zararları telafi edeceğiz. Haksız yere işten atılanların işlerine dönmesini sağlayacağız.
* Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin maruz kaldığı zulme son vereceğiz. Mağduriyetleri acilen giderecek düzenlemeler yapacağız. Hiçbir ayrım yapmadan tüm hasta mahpusların derhal serbest kalmalarını sağlayacağız.
* Halkın seçme hakkı ve iradesinin gaspına dayanan kayyum uygulamasını sonlandırıp, görevden alınan belediye eş başkanlarını derhal görevlerine iade edeceğiz. Toplumun farklı kesimlerini gözeten hizmetlerin tekrar sunulmasını sağlayacağız.
* Demokratik kurumların tahribatı, hukuka güvenin bütünüyle ortadan kalkması Türkiye ekonomisine güveni sarstı. Siyasal ve ekonomik kararların Saray’ın bekasına endekslenmesi, Türkiye’yi öngörülemez bir ülke haline getirdi. Ekonomi kırılganlaştı. Demokrasiyi güvence altına alarak ekonomiyi de rahatlatacağız.
* Toplumsal ihtiyaçları karşılamayı esas alan bir ekonomi yaklaşımıyla üretenlerin ekonomik ilişkiler üzerindeki denetimini artıracağız.
* Tek adamın hizmetine tahsis edilen Saray’ı boşaltacak, Saray’ın hangi amaçla kullanılacağını halka soracağız.
* Dış politikada mevcut sorunların diyalog ile barışçıl yol ve yöntemler ile çözülmesini temel dış politika haline getireceğiz. Düşman yaratmayan dost kazanan dış politika anlayışı ile tehdit olgusunu bitireceğiz.
* Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısını yeniden düzenleyeceğiz. Adalet Bakanını HSK’dan çıkaracağız. Hakimler/savcılar üzerindeki siyasi baskıyı kaldırarak kurulu özerk bir hale getireceğiz. Yargı siyasetin emrinden kurtarılacak, herkese eşit ve adil yaklaşımla görev yapacak.
* YÖK’ü kaldırarak üniversitelerin akademik, bilimsel ve yönetsel özerkliğini güvence altına alacağız. Rektörleri cumhurbaşkanının değil, üniversite bileşenlerinin seçmesini sağlayacağız.
* Milli Güvenlik Kurulu, Terörle Mücadele Kanunu gibi vesayetçi, darbe ürünü yapı ve düzenlemelerin kaldırılması için çalışacağız. (AS)
* Selahattin Demirtaş’ın manifestosunun tamamını buradan okuyabilirsiniz.