Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu katılımcıları "Tezkere Meclis'te kabul edilse bile, bu yetkinin kullandırılmaması için 1 Mart'ta Ankara'da sesimizi duyuracağız" dedi.
Koordinasyon Sözcüsü Tayfun Mater, 15 Şubat'ta Kadıköy'de polisin eylemden önce yüzlerce insanı gözaltına aldığını, bu olumsuz tavrın Ankara'da olmamasını umduklarını, 1 Mart'ta kitlesel katılım hedeflediklerini söyledi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Kaya Güvenç, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Füsun Sayek, İnsan Hakları İçin Mazlumlarla Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Genel Başkan Yardımcısı Gülden Sönmez, Yeşil - Kırmızı Diyaloğu / Öteki Sendromunu Aşma Girişimi'nden Abdurrahman Dilipak, Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Genel Sekreteri Nurettin Sönmez, Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Maddeler Kampanya Sorumlusu Dökmecibaşı, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Funda Ekin ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkan Yardımcısı Veysi Sarısözen tezkere görüşmeleri ve 1 Mart eyleminde dile getirecekleri talepleri bianet'e aktardı:
Sami Evren: Eylem AKP'ye istifa çağrısına dönüşebilir
* Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tezkereyi oylamadan hem kamuoyunu hem de kendi politikalarını gözönüne alıyor ancak kabul yönünde oy verecektir. Ancak 62 milyon askerin ülkeye gelmesi gizli işgal anlamına gelir.
* 15 Şubat'ta Türkiye'nin farklı yerlerindeki eylemlerde 30 bin kişi vardı. 1 Mart'ta ise 100 bin kişi olmayı hedefliyoruz. Tezkerenin kabul edilirse eylem aynı zamanda halkın iradesini yansıtmayan AKP'nin istifası çağrısına dönüşecek.
Kaya Güvenç: Yüzde 90 sokakta olmalı
* Milletvekillerini gözlerini kapatıp Türkiye'nin de sürüklendiği sonsuz karanlığı görmeli. Ancak Türkiye'de 1980 sonrası parlamenter demokrasi anlayışı milletvekillerinin özgür iradelerini sınırlıyor.
* Halkın yüzde 90'ının bu savaşa karşı olduğunu söylüyorsak, kitlesel eylemlere katılmaya çağırıyoruz ve savaşı durdurabileceğimizi tekrarlıyoruz.
Füsun Sayek: Aklı vicdanı olanlar tezkereye hayır desin
* Milletvekilleri tezkereye evet oyu verirse uluslararası düzeyde hukuksuz bir ş yapmış olacaklar ve hükümetin çirkin yüzünü göreceğiz.
* Tezkereye vicdanı ve aklı olan herkes karşı çıkmalı. Tezkere kabul edilse bile, 1 Mart'ta bu alınmamış yetkiyi kullandırmamak de orada olacağız. Tüm demokrasi söylemlerine karşı AKP'de savaşa karşı çıkanların partiden ihracı tehdidi var, ancak demokrasi çocuk oyuncağı değildir.
Abdurrahman Dilipak: En az 100 bin kişi olmalıyız
* Tezkerenin zayıf da olsa da kabul edilmeme ihtimali var.
* Milletvekilleri tezkereyi içlerine sindiremiyorlar. ABD'nin görüşmelerden bıkmasını için pazarlıkları uzattılar. Bundan sonra ahlaki bir seçil yapacaklar. Savaş tezkeresi meclisten geçse bile hükümetin bu yetkiyi kullandırtmaması için 1 martta en az 100 bin kişi olmalıyız.
Gülden Sönmez: Hala umudumuz var
* Tezkerenin geçmemesi için hala umudumuz var ve milletvekillerine telefon ve faksla mesajımızı iletmeye devam ediyoruz.
* Tezkere geçerse AKP hükümetine hukuki süreçlerle sesimizi dinletmenin yollarını arayacağız
Dökmecibaşı: Karar çıkana kadar eylemdeyiz
* Milletvekillerinin insani taraflarının ağır basmasını umuyoruz. Greenpeace üyeleri meclisten hayır oyu çıkana kadar Ankara'da eylemlere devam kararı aldı.
* 15 Şubat'ta polisin eylemcileri saatler öncesinden gözaltına alması, aslında hükümetin barış savaş karşıtı tavrını gösteriyor.
Nurettin Sönmez: Türkiye ABD planına ortak
* ABD Irak'ı işgal ve Ortadoğu'yu düzenleme planına Türkiye'yi de ortak etmeyi planlıyor. Ancak Türkiye'nin bölgeye saldırıda bulunan bir ülkenin askerlerini toprağında barındırması , komşu ülkelerle ve Arap ve Kürt halkıyla sürtüşmeye girmesine yol açacaktır.
* Savaş nedeniyle Kürt halkını demokratikleşme talebi askıya alındı. KADEK lideri Öcalan'a tecrit uygulanıyor. Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilme endişesi var. Türkiye bütçesi eğitim, sağlık gibi insani harcamalar yerine savaşa girecek.
Funda Ekin: OHAL öncesini istemiyoruz
* AKP'nin nasıl IMF karşıtı olmadığı anlaşıldıysa savaş karşıtı olmadığı da anlaşılacak. Tezkerenin öncesinde özellikle Kürt meselesini gündeme getirilmesi OHAL dönemine dönülmesi ve Kürt vatandaşların kazandığı demokratik haklarını kaybedilmesi amacını taşıyor.
* 1 Marta hem bu gibi sonuçlar doğuracak tezkereye karşı hem de savaşı durdurmak içindir.
Veysi Sarısözen: "Barış hareketi etkisizleşmesin"
* Savaş karşıtı söylem Türkiye'de çıkabilecek bir iç savaşa karşı tepkiyle birleştirilmeli.
* Hükümet tezkereye gerekçe olarak Kürt Devleti kurulma tehlikesini gösteriyor. AKP islami temelli bir parti ve tabanına ancak Kürt tehdidi bahanesiyle savaşı kabul ettirebileceğini düşünüyor. Basındaki solcu görüşlerin tezkere öncesi ABD-/KADEK pazarlığından, yerel çatışmalardan, iç savaş tehdidinden söz etmesi bundan.
* Barış hareketi de kapalı etkisiz bir harekete dönüşme tehlikesi var. Susurluk eylemleri nasıl çetelere karşı mücadeleden Erbakan karşıtı mücadeleye dönüştüyse, eğer taleplerimizi genişletmezsek savaş karşıtı söylem de bu şekilde militarist ve egemen söylemlerin etkisine girer.
* 1 Mart'ta hem iç savaşa hem de Irak savaşına karşı olacağız. Türk- Kürt ve Arap kardeşliğine vurgu yapacağız. (NK)