* Fotoğraf: TTB
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, “Emek Bizim Söz Bizim” başlıklı mücadele programı kapsamında 14-15 Mart 2022 Büyük G(ö)REV eylemi öncesi 10 acil talebini açıkladı.
İstanbul Tabip Odası (İTO) Sevinç Özgüner Toplantı Salonu’ndaki basın toplantısına, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ve İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu katıldı.
Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu-Düzce, Bursa, Çanakkale, Burdur-Isparta, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir-Bilecik, Gaziantep-Kilis, Hatay, İzmir, Kocaeli, Mersin, Muğla, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Van-Hakkari ve Zonguldak tabip odalarının yöneticileri de çevrimiçi olarak toplantıya katıldı.
“Haklarımız için mücadeleye devam ediyoruz”
TTB’nin uzun zamandır bir eylem sürecinde olduğunu söyleyerek söze başlayan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Haklarımız için yıllardır mücadele ettik, mücadeleye devam ediyoruz. Geçmişten aldığımız güç ile geleceğe yürüyoruz” dedi.
Hekimlerin, G(ö)REV eylemleri nedeniyle herhangi bir sorun yaşamaları halinde başvuru adresinin TTB ve tabip odaları olduğunu da anımsatan Korur Fincancı, toplumun da bu hak mücadelesinin bir parçası olması gerektiğinin altını çizdi.
Tabip odalarının yöneticileri de basın toplantısında söz aldı. “Emek Bizim, Söz Bizim” başlıklı mücadele programında Beyaz Yürüyüş, Beyaz Forum, 15 Aralık G(ö)REV’i, Beyaz Nöbet ve Beyaz G(ö)REV süreçlerini hatırlatan tabip odaları yöneticileri, hem sağlık çalışanlarının hakları hem de toplumun sağlık hakkı için bu mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Hekimler taleplerini sıraladı
İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, 10 acil taleplerini şöyle sıraladı:
- TTB’nin önerdiği “Sağlıkta Şiddet Yasası” acilen yasalaşmalı; cezalar tutuksuz yargılanma ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemelerinin uygulandığı sınırların üzerine çıkarılmalıdır.
- Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret (maaş+sabit ek ödeme) yoksulluk sınırının en az iki katı, uzman hekimler için yoksulluk sınırının en az iki buçuk katı olmalı; sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır.
- Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri “prim ödeme tavanı” üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki buçuk katı olmalıdır.
- Aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmeli; tüm ASM binaları kamu tarafından inşa edilmeli, aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalı, bütün giderleri Sağlık Bakanlığı’nca karşılanmalı; Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği geri çekilmelidir.
- OSGB'lerde çalışan işyeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliği’nin belirlediği asgari ücret üzerinden ödenmelidir.
- Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR farkı gözetilmeksizin bütün emekli hekim maaşları (25 yılda emeklilik baz alınarak) pratisyen hekimler için asgari 15.000 TL, uzman hekimler için asgari 18.000 TL'ye çıkarılmalıdır.
- Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere nöbet ücreti kesilmeden nöbet ertesi izin hakkı tanınmalı, intörn hekim ücretleri en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.
- COVID-19 “illiyet bağı” aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalı, pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7.200 olmalıdır.
- Sağlık sistemi ve kurumsal sorunlar kaynaklı malpraktis davaları ile hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkûm eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.
(AS)