Haberin Kürtçesi için tıklayın
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Diyarbakır'da 16 Haziran’da tutuklanan 16 gazeteciyle dayanışma amacıyla Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'ni (DFG) ziyaret etti.
Durmuş'u, DFG Genel Sekreteri Cuma Daş, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Roza Metina ve DFG yöneticileri karşıladı.
Ziyarette konuşan DFG Genel Sekreteri Cuma Daş, gazeteciliğin her dönem karanlıktan geçtiğini belirterek, “16 gazeteci değil, 1 gazeteci dahi gözaltına alındığında, aynı tonda tepki göstermemiz gerekiyor. Dayanışma güçlendirir, yaşatır" dedi.
“Sorumluluk TGS’nin”
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, seçim sürecine girilmesiyle gazetecilere yönelik baskı dozunun arttığına dikkat çekerek, sansür yasası, dezenformasyon kanunu ve Diyarbakır’da 16 gazetecinin tutuklanmasının aynı zamana denk gelmesinin kapsayıcı saldırıların göstergesi olduğunu söyledi.
İktidarın gerçekleri gizlemek için baskı yoluna başvurduğunu dile getiren Durmuş, Türkiye'nin basın tarihine bakıldığında dayanışmanın güçlendiği dönemlerde gazeteciliğin daha özgür olduğunu ifade etti.
Durmuş, "Gazetecilerin bu kadar bölünmüş, parçalanmış, yan yana gelememiş olmasının sorumluluğu, Türkiye'nin en köklü kuruluşu olan TGS'nindir. Biz geçmişten bugüne yapılan hatalarımızdan dersler çıkararak, dayanışmayı daha etkili hale getirmeye çalışıyoruz. Diyarbakır'da 16 arkadaşımızın halen cezaevinde tutulmaları hukuka aykırıdır. Bu hem gazetecilerin hem de halkın ayıbıdır. 16 arkadaşımız onlara haber götürmek dışında bir şey yapmadılar. Bir an önce özgürlüklerine kavuşturulmaları noktasında mücadelemizi daha yukardan yürütmek zorundayız. Biz korktukça, sindikçe, üzerimize yeni yeni baskılar geldiğini görüyoruz. O yüzden bugün Diyarbakır'a geldik" şeklinde konuştu.
(HA)