Fotoğraf: Washington Post
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Amerika Birleşik Devletleri’nde Adalet Bakanlığı’nın Donald Trump döneminde gazetecilere karşı başlattığı ‘saldırı’ Joe Biden’ın Başkanlığa gelmesinin ardından da durmadı.
Bakanlık, aralarında CNN, New York Times ve Washington Post’un da bulunduğu bir dizi haber kuruluşundan çok sayıda gazetecinin kişisel verilerine erişmek için mahkeme celbi çıkartmaya çalıştı.
TIKLAYIN - Trump'ın gazetecilerin kayıtlarını toplattığı ortaya çıktı
New York Times’ın avukatı David McCraw’un, Biden döneminde bakanlığın bu yöndeki girişimlerinin sürdüğünü, Biden yönetiminin de söz konusu soruşturmaların haberleştirilmemesi için mahkemeden yayın yasağı çıkarttığını açıkladı.
McCraw, New York Times yöneticilerinin bu nedenle konuyla ilgili uzun bir süre herhangi bir açıklama yapamadığını, açıklamanın ancak başka bir mahkemenin yayın yasağını kaldırmasıyla mümkün olduğunu söyledi.
Yayın yasağının kalkmasının ardından da Adalet Bakanlığı’nın bu girişiminin ayrıntıları ortaya çıktı. Charlie Savage ve Katie Benner konuyla ilgili New York Times’a bir haber yayınladı.
Buna göre Bakanlık New York Times’ın e-posta sistemini işleten Google’dan, bazı gazetecilerin kayıtlarını talep etti. Google ise bu talebi reddetti.
Buna ek olarak Biden yönetimi bakanlığın hedef aldığı gazetecilerden dördünün yaklaşık üç yıl geriye uzanan telefon kayıtlarının 2020 başında Trump yönetiminin aldığını duyurdu. ABD yönetiminin bu girişimin arkasında, kendisini rahatsız eden haberlerin kaynağını öğrenmek var.
Yönetimi boyunca sürekli değiştirdiği farklı yetkililerce medyaya bilgi sızdırılması Trump’ın şikâyetlerinden biriydi. Ancak Adalet Bakanlığı soruşturmasının Biden döneminde de, üstelik verilen söze rağmen sürdürülmesi, ABD’de farklı kulvarlarda yayın yapan gazetecilik kuruluşlarının ortak tepkisini çekti. Haber merkezleri ve gazeteciler Biden’e karşı isyan bayrağı açtı.
New York Times Yayın Yönetmeni Dean Baquet’in hem Trump, hem de Biden yönetimlerini bu nedenle kınamasının ardından Washington Post’un yayıncısı Fred Ryan’dan da bir tepki geldi. Ryan, “Biden’ın gözlerinin önünde tırmandırılan bu gerilim, Amerikan haber kuruluşlarına ve onların hükûmetin yanlışları hakkında kamuoyunu bilgilendirme çabalarına karşı benzeri görülmemiş bir saldırıdır” dedi.