Aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da olduğu 17 sanıklı davanın ikinci duruşması bugün Çağlayandaki İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
6'sı tutuklu 17 gazetecinin yargılandığı davanın ikinci duruşmasının öğleden sonraki kısmında Ahmet Altan'ın ardından tutuklulardan Mehmet Altan söz aldı.
Altan: Mahkemelerin adil olduğuna inanmak istiyorum
Mehmet Altan şunları söyledi:
“Savunma için kitaplarımı getirmeme yine izin vermediler.
"Savcılık tarafından Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanmayan, yani suç olmayan bir “suçlamayla” gözaltına alındım. Sekiz aylık tutukluluk sonunda gelen iddianame “varsayıma” dayalı tek cümlelik bir iddia üzerine bina edilmiş bir utanç belgesi.
“Savcılık tarafından Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanmayan, yani suç olmayan bir “suçlamayla” gözaltına alınmam, devamında böylesine bir hukuksal skandalın bir Sulh Ceza Hakimliği tarafından onaylanması bir yılı aşan tutukluluğumun niteliğinin hukukla hiçbir ilgisi olmadığını başlangıç itibariyle zaten ispatlıyor.
“İddianamede "bildikleri darbe girişimi" deniyor. Darbeyi nasıl biliyoruz, bunun hiçbir kanıtı yok. İspatı yok.
“Darbe olacağını çok önceden, 2 Nisan 2016 tarihinde ısrarla yazan Fuat Uğur neden soruşturmadan azade? Savcı, “darbeyi bildiğimizi” neden ispat etmiyor, somut kanıt, belge göstermiyor? Gösteremez, çünkü böyle bir vakıa söz konusu değil. Darbeyi konuştuğumuz da koca bir yalan, bir algı operasyonu gayreti.
“Yırtık, eski seyahatlerden kalan 1 dolara beyhude bir anlam yükleme çabası var. Ben örgüt üyesi olmadığıma göre, F serisi 1 doları neden, niçin, hangi maksatla saklayacağım? Bu 1 dolar medyaya, soruşturmanın gizliliği çiğnenerek, dolardaki yırtık memurun parmağıyla kapatılarak servis edilmiştir.
"Hayatımda gayrimeşru hiçbir işin içinde bulunmadım. Kılım kıpırdamaz, ne kaçması?
"Benim gibi suçlanan birçok sanık tutuksuz olarak yargılanıyor. O hâlde, ortada keyfi bir tutum mu var?
"Mahkemelerin adil, yansız, bağımsız, objektif ve hukuktan yana olduklarına inanmak istiyorum"
Mehmet Altan evinde bulunan 1 dolar videosunun basına verilmesi nedeniyle suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Ok: Söz ve yazıdan başka delil yok
Duruşmada konuşan Altanların avukatı Veysel Ok “Dosyada söz ve yazıdan başka delil yoktur. Bunların da 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olmadığını siz de biliyorsunuz” diyerek şöyle devam etti:
“Kaçma şüphesinin değerlendirmeye alınması bile utanç vericidir. Kaçma şüphesinin kabulü somut bir takım olguların varlığına bağlıdır.”
Ok, Yargıtay kararının ve AİHM başvurusunda gelinen noktanın dikkate alınarak tahliye kararı verilmesini talep etti.
Cinmen: Dünya bu davayı konuşuyor
Avukat Ergin Cinmen ise Mehmet Altan'ın darbeyi eleştiren yazısından bir bölüm okudu ve Yassıada, 12 Mart, 12 Eylül kararlarını hatırlattı.
"AİHM ihlal kararı verebilir. Türkiye uymak zorundadır. Dünya bu davayı konuşuyor. Bu davanın etkisi bu salonu çok aştı" diyen Cinmen Altanlar için tahliye ve avukat kısıtının kaldırılması talebini mahkemeye sundu: "Dilerim tahliye olur, diğerine gerek kalmaz” dedi.
Savcı tutukluğun devamını istedi
Avukatların tahliye taleplerinin ardından duruşma savcısı tüm tutuklular için “suçun niteliği, kaçma şüphesi, ceza hâlinde yatılacak süre” gerekçesiyle tutukluluğun devamını talep etti. (EA)