“Sürecin Bahçeli ve Erdoğan tarafından yürütülmesini önemli görüyorlardı. Meclis'teki kutuplaştırıcı dil ve siyasetten rahatsız olduklarını belirttiler. Bu dil ve siyasetten Meclis'in arınması için ellerinden geleceklerini yapacaklarını belirttiler. Bu temaslar bizim için kıymetli. Bu kadar kutuplaştırılan bir siyaset içinde bir de kadınların buluşmaları partilerin kadın temsilcilerini güçlendirdi.”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, bugün İstanbul Taksim’deki Hill Otel’de kadın gazetecilerle bir araya geldi. Toplantı, Türkoğlu’nun kısa bilgilendirmesiyle başladı; ardından gazetecilerin soruları yanıtlandı.
Gündemde Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası oluşan siyasi atmosfer ve Kadın Meclisi’nin diğer partilerle gerçekleştirdiği görüşmeler vardı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkoğlu, demokratik siyasette kadınların özne olması gerektiğini vurgulayarak erkek egemen politikalara karşı mücadele ettiklerini söyledi. Gelişen savaş ortamında en çok kadınların etkilendiğini belirtti:
“Ortadoğu’daki gelişmeler Türkiye’den bağımsız değil. 21. yüzyılda yaşanan gelişmeler karşısında kadınlar ve mücadele edenler olarak seyirci kalamayız. Barış, eşitlik ve özgürlük mücadelesini bu topraklarda örmekle yükümlü olanların başında kadınlar geliyor.”
“Barış süreçleri yalnızca PKK ya da iktidarla ilgili değil”
Öcalan’ın çağrısının olumlu karşılandığını belirten Türkoğlu, bu sürecin toplumsal katılımla ilerlemesi söyledi:
“Kadın Meclisi olarak çağrının sadece söylem düzeyinde kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Demokratik siyaset alanını nasıl oluşturacağımızı konuşmalıyız. Bu sadece PKK’ye ya da iktidara bırakılacak bir mesele değil. Toplumun tüm kesimlerinin bu sürece dahil olması gerekiyor. Barış ve çözüm süreçleri erkek egemen siyasete bırakılmayacak kadar önemli.”
"Şaşırtıcı tepkiler olmadı, samimi bir diyalog gelişti"
DEM Parti Kadın Meclisi’nin Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin kadın temsilcileriyle görüştüğünü söyleyen Türkoğlu; CHP, AKP, EMEP, TİP, Saadet ve DEVA ile temas kurduklarını, MHP ile de görüşme planladıklarını ifade etti:
“MHP ile şu ana kadar resmi bir görüşme olmadı ama temastayız, Meclis'te bir tarih belirlemeye çalışıyoruz. İYİ Parti ve Zafer Partisi dışındaki partilerle temaslarımız sürdü. Görüşmelerde kadınların barışı bir ihtiyaç olarak gördüğünü ve kendilerini bu süreçte özne olarak gördüklerini fark ettik.”
Görüşmelerde şaşırtıcı ya da olumsuz bir yaklaşım görmediklerini belirten Türkoğlu, diyaloğun yapıcı geçtiğini ve sürecin devam edeceğini söyledi:
“İktidar partisiyle de ilk kez bu şekilde bir araya gelindi. Meclis’teki hamaset siyasetinden uzak, nazik ve ileriye dönük bir diyalog kuruldu. Arkasının gelmesini herkes temenni etti. Pratik çalışmalarla sürecin devamı sağlanacak.”
Cezaevleri, hasta tutuklular ve eylem planları
Türkoğlu, kadın cezaevlerindeki durumun da gündemlerinde olduğunu, hasta tutuklularla ilgili süreci toplumun gündeminde tutmak istediklerini belirtti:
“Cezaevindeki kadın arkadaşlarımızdan gelen önerilerle bu süreci örmeye çalışacağız. Hasta tutuklular meselesi vicdani bir mesele. İnsanları cezaevinde ölüme terk etmek istemiyoruz. Bu, aynı zamanda demokratik değişimin bir parçasıdır.”
“Kent uzlaşısı terörize edilemez”
Yerel seçimler sonrası oluşan tabloya ve iktidarın söylemlerine dair de değerlendirmelerde bulunan Türkoğlu, DEM Parti’nin diğer partilerle kurduğu olası ittifakların hedef haline getirilmesini eleştirdi:
“Kent uzlaşısı halkın kendi iradesiyle temsil edilmek istemesidir. Bu iradenin kriminalize edilmesi kabul edilemez. İktidar, kendi karşısında oluşan her türlü güç birliğini dağıtmaya çalışıyor. Ama siyasi partiler, bu karşı duruşu sürdürmek zorunda.”

YEREL SEÇİM 2024
DEM Parti’nin işaret ettiği “kent uzlaşısı” ne demek?

DEM Parti: Kent Uzlaşısı ile halklar yönetecek
(EMK)