Fotoğraflar-video: ebar.com-Evrim Kepenek/bianet 2019 İstanbu Onur Yürüyüşü
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Onur Haftası kutlamalarının ardındaki tarihselliği, kültürü, mirası yaşatmak önemli. Onur Haftaları bizim için her sene yeni bir arşiv de demek. Hem LGBTİ+/queer harekete dair arşivin, hafızanın kurucu parçalarından biri hem LGBTİ+ların bireysel ve kolektif hafızalarının…”
“İstanbul LGBTİ+ Onur haftalarından bende kalan afişler, broşürler var. Büyüklerimizin sandıklarını açıp oradan eski fotoğraflara bakmak gibi. Kişisel sandıklarımızda Onur Haftalarını hatırlatan böyle objeler var. 2020 Onur Haftası’nın hafızasıysa biraz dijitalleşecek...”
Bu sözler İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komtesi üyesi Ali Yıldırım'dan. İstanbul'da 22-28 Haziran'da gerçekleşecek olan Onur Ayı etkinlikleri 28’inci kez yapılacak.
Türkiye’de Onur Haftası ilk olarak 1993 yılında İstiklal Caddesi'nde yapılmak istenmiş ancak engellenmiş ve çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Sene 2003 olduğunda ise ilk Onur Yürüyüşü yine İstiklal Caddesi'nde yapılmıştı.
"İktidar LGBTİ Hareketi takip ediyor"
Onur Ayı etkinliklerine dair bilgileri paylaşmadan önce LGBTİ+ Harekete yönelik linç kampanyasına dönüşen nefret söylemlerine dair konuşan Yıldırım şunları söyledi:
“Türkiye’de LGBTİ+fobi gibi bir şemsiye terimle tarifleyebileceğimiz, LGBTİ+ bireyleri, grupları hedef alan nefret söylemleri, saldırıları var. İkili cinsiyetin, heteronormatif, cis-heteroseksist rejimin hizasına girmeyen özneler bu fobinin hedefinde ve tehdit altında. Bu tehdit Türkiye’de on yıllardır var. Bu dönemde özellikle artan şiddetin siyasilerin nefreti körükleyen söylemleriyle ve yaratmaya çalıştıkları duygu rejimi ile ilintili olduğunu düşünüyorum.
“Bir gölge gibi devlet aslında bizim direniş alanlarımızı da takip ediyor. Kitleleri, grupları takip ediyor. Biliyoruz ki sosyal medyayı da çok ciddi kullanıyor iktidar, iktidarlar. Dijitaldeki politik kampanyaları takip ediyorlar. 23 Nisan’daki LGBTİ+ çocuklar vardır kampanyası Türkiye sosyal medya gündemine oturmuştu.
"Aynı gece bir karşı tepki geliştirildi. Online zorbalıklara maruz kaldık. Aynı günlerde insan haklarına aykırı ve ayrıştırıcı Diyanet hutbesiyle karşılaştık. İktidarlar LGBTİ+ hareketi sistemli biçimde takip ediyor. Bizim mücadelemizin, örgütlülüğümüzün kendisinin de bu karşıtlığı yarattığını düşünüyorum. Bunu olumlu anlamda söylüyorum. Bizim direnişimiz iktidarların konfor alanlarını rahatsız ediyor olmalı epeyce.”
“Sokağın cümbüşü dijitale taşınıyor”
Bu yıl Onur Haftası’nın pandemi nedeniyle dijitalde gerçekleştirileceğini, bu durumun İstanbul Onur Haftası tarihinde bir ilk ve gereklilik olduğunu söylüyor. Yıldırım şu vurguları yapıyor:
“Etkinlikler zoom, youtube kanalları üzerinden gerçekleştirilecek, yine çok renkli çeşitli bir program paylaşılacak. Yakında kamuoyuna duyurulur. Fiziksel mesafelerimize rağmen yine bir cümbüş, festival havasında olacak İstanbul Onur Haftası.”
‘Temamız: Ben neredeyim?’
“Haftanın son günü Taksim Meydanı’ndan Tünel’e doğru gerçekleşen, alıştığımız anlamda bir yürüyüş salgın sürerken olamayacak gibi. Fakat farklı eylemlilik biçimlerine kafa yoruyoruz”
“28 Haziran Pazar günü bir basın açıklaması planlanıyor. Üzerinde çalışıyoruz. Bu yıl temamız ‘Ben neredeyim’. Bunu sadece coğrafi, mekânsal anlamda da düşünmeyin...”
‘Olabildiğince kapsayıcı etkinlikler planlandı’
“Etkinlikler ile ilgili bazı ipucu, anahtar kelimeler verecek olsam… Pandemi süreci, beden, mekân, aile, göç, coğrafya, sanat, oyun, + kimlikler, inanç cinsellik kesişimi... Bu liste uzar. Her seneki gibi birçok LGBTİ+ örgütlenmenin de etkinlikleriyle dahil olduğu bir hafta bizi bekliyor. Yine hormonlu domates ödülleri olacak. Domatesleri bu yıl dijitalden fırlatacağız.”
“Onur Haftası neden önemli?” sorusunu da Yıldırım şöyle yanıtlıyor:
“Biz varoluşumuzu kutluyoruz. Biz varız, buradayız diyoruz. Biz de varız değil, biz varız. Haziranlarda bir kez daha yüksek sesle haykırılması, varoluşu kutlamak, hak, özgürlük, adalet taleplerimizi anlatmak açısından çok çok önemli”.
İstanbul Onur Yürüyüşleri
TIKLAYIN - 93'ün Yasaklı Onur Yürüyüşü 2003'ten sonra her sene çok daha yoğun bir kalabalık ve coşkuyla yapılan yürüyüş 2013 ve 2014'te on binlerce kişinin bir araya geldiği devasa bir etkinliğe dönüştü. 2015 yılından itibaren ise İstanbul Valiliği ayrımcı ve hukuka aykırı gerekçelerle İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'nü yasakladı. Her sene valiliğin bu ayrımcı yasağına karşı LGBTİ+'lar sokaklarda olmaya devam etti. |
(EMK)