*Fotoğraf: MA
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
>>Türkiye cezaevlerinde 341 bin 502 mahpus var.
>>Cezaevlerinde 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta mahpus bulunuyor.
>>2021 yılın içerisinde en az 46 hasta mahpus cezaevinde hayatını kaybetti.
>>Ölüm aşamasında tahliye edilen 3 hasta mahpus ise tahliye edildikten kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi.
"Hasta mahpus sayısı artıyor"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishane Komisyonu, güncel hasta tutuklu listesini derneğin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla duyurdu.
Toplantıda konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, ağır hasta mahpus sayısında artış olduğunu ve mahpusların tedavi edilmediğini söyledi.
"Hastane raporları tahliye için yeterli"
Türkdoğan, "yaşamını yalnız idame ettiremeyen tüm mahpsuların tahliye edilmesi gerektiğini" vurguladı ve Adli Tıp Kurumu'nun tutumuna dikkat çekti:
“ATK hasta tutuklular için cezaevinde kalabilir raporu veriyor. Örnek olarak Aysel Tuğluk ve Mehmet Emin Özkan’ı verebiliriz. ATK, İnfaz yasasının, 'hayatını yalnız idame ettirme' kriterine raporlar veriyor.
"Hasta mahpuslar için tam teşekküllü ve üniversite hastaneleri tarafından verilen raporlarla derhal salıverilmeli. ATK tek karar verici merci olmaktan çıkarılmalı."
"Ölene kadar tutukluluk kalkmalı"
Uzun tutukluluk sürelerini de değerlendiren Türkdoğan, “ölene kadar tutuklu” kalmalı ilkesinin uygun olmadığını ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın da aralarında bulunduğu uzun süre cezaevinde olanların serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
TIKLAYIN-AYM, ATK'yi esas aldı║ Kanser hastasının tahliyesini reddetti
TIKLAYIN-ATK'nin "cezaevinde kalabilir" dediği mahpus yaşamını yitirdi
TIKLAYIN-*ATK, Aysel Tuğluk'a "cezaevinde kalabilir" dedi
Türkdoğan, cezaevlerindeki sorunların çözülmesi için acil tedbirleri şöyle sıraladı:
- Halen hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır;
- ATK sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalı ve tam teşekküllü hastaneler ve Üniversite hastanelerinin raporları da kabul edilmelidir.
- Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmeli, hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki “toplum güvenliği bakımından tehlike” kriteri kanundan çıkarılmalıdır;
- AİHM’in Gurban/Türkiye grup kararları uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır;
- AİHM’in Gülay Çetin - Türkiye kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin AİHS’in 3’üncü maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalıdır;
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, hasta mahpusları durumunu yakından ilgilendiren Gülay Çetin/ Türkiye kararında, mahpusların hastalıklarının ilerlemesine yol açan uygulamalar içinde olan devletin AİHS’de işkence yasağını düzenleyen 3. ve ayrımcılık yasağını düzenleyen ve 14. maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’yi mahkûm ettiği unutulmamalıdır.
- Cumhurbaşkanının sağlık sebebi ile mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli, Cumhurbaşkanı ağır hasta mahpuslar ile ilgili yetkisini ayrım gözetmeksizin kullanmalıdır.
- Türkiye’nin mevcut infaz rejimi BM Mandela Kurallarına uyumlu hale getirilecek şekilde değiştirilmeli, TMK bakımından infazda ayrımcılığa son verilmelidir.
(RT)