Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Konya’da 7 kişinin öldüğü ırkçı saldırıyı protesto etmek için İstanbul’da düzenlenen eylemi takip eden Sendika.Org muhabirleri Derya Saadet ve Ceylan Bulut Kasımpaşa'da uğradıkları saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.
Gazeteciler suç duyurusu öncesinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ile çok sayıda gazeteci de destek verdi.
Burada konuşan Derya Saadet yaşanan saldırının iktidarın politikalarının bir sonucu olduğunu belirtti.
"Sivil polisler de gazetecilere müdahale ediyordu"
Gazetecilerin hedef gösterilmesi, gazetecilere yönelik saldırıların cezasız bırakılması ve iktidar kontrolündeki medya organlarının kışkırtıcı propaganda aygıtlarına dönüştürülmesinin sonucunu olarak saldırıya uğradıklarını sözledi.
Saadet, olayı şöyle aktardı:
"Konya Katliamını protesto için 31 Temmuz günü saat 19.00’da Beyoğlu Tünel Meydanı’nda düzenlenen protestonun ardından bir grup eylemci Kasımpaşa’ya doğru yürüyüşe geçti. Gazeteciler olarak biz de gelişmeleri takip etmek üzere Kasımpaşa’ya doğru hareket ettik.
“Eylemcileri takip eden çevik kuvvet polisi Kasımpaşa’ya gelmeden geri döndü. Kısa süre sonra da eylemcilerin ilerlediği bölgeden ‘Saldırıyorlar’ sesi gelmesi üzerine yaşananları görüntülemek üzere Yakupağa Sokak’a gittik. Burada eli sopalı bir grup saldırganla karşılaştık. Yakupağa Sokak’tan Bahriye Caddesi’ne kadar saldırgan grup gazetecileri ölümle tehdit etti.
“Saldırganlar çevredekileri ‘Kasımpaşa’yı yakmaya gelmişler’ diye kışkırtı, ırkçı ifadelerle eylemcileri ve gazetecileri hedef gösterdi. Küfürler savuran saldırganlar görüntü alınmasını engellemeye çalışırken kendini sivil polis olarak tanıtan kişiler de saldırganlara değil kimlik sorma bahanesiyle gazetecilere müdahale etti. Bu esnada saldırgan grup gazetecileri hedef almaya başladı.
“Mezopotamya Ajansı muhabiri Enes Sezgin’in darp edildiği anları görüntülemeye çalışan Ceylan Bulut’un üzerine yürüyen saldırganlar küfürler savurarak Bulut’un kafasına ve çekim yaptığı telefona vurdu. Bu esnada Bulut’un ekipmanı kırıldı."
"4 gün geçti, bir işlem yapılmadı"
Saadet, saldırı sırasında olay yerinde bulunan sivil polislerin saldırıya engel olmak yerine gazetecileri hedef gösterdiğini, gazetecilerin yine meslektaşları tarafından saldırıdan kurtulduklarını da anlattı.
Saadet daha sonra, saldırıya uğrayan Özgür Gelecek muhabiri Taylan Öztaş’ın darp raporu almak için gittiği hastanede ters kelepçe ile gözaltına alındığını, nerede olduğu öğrenilemeyen Enes Sezgin ise hastanede meslektaşları tarafından üstü başı yırtılmış bir halde gözaltı işlemi için sağlık kontrolüne getirildiğini hatırlattı.
“Bu olayın üzerinden 4 gün geçti. Halen bu şiddeti uygulayan faşist saldırganlar hakkında bir işlem yapılmadı” dedi, kolluğun failleri koruduğunu söyledi.
Saadet “Gazetecilik kamusal bir görevdir. Hakkını aramak için sokağa çıkanları, onlara uygulanan şiddeti haberleştirmek kamusal görevimizdir. Halkın haber alma hakkına yönelik bu saldırıların karşısında durmaya gerçeği haykırmaya devam edeceğiz. Gazetecilik suç değildir. Saldırı, tehdit, baskı işimizi yapmayı engelleyemeyecek” sözleriyle konuşmasını bitirdi. (HA)