Haberin Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır’da 2017 yılındaki Newroz kutlamasında vurularak öldürülen Kemal Kurkut ile ilgili davanın bugün Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması 5 dakika sürdü.
Sanık polis Y.Ş. ve avukatının katılmadığı duruşmada heyet değişikliği nedeniyle mahkeme, kararını bir sonraki celsede, 17 Kasım’da açıklayacağını duyurdu.
“Merminin isabet edeceğini öngörmesi gerekirdi”
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre bugünkü duruşmada savcı mütalaasını tekrarladı:
“Olayın Diyarbakır’da Newroz kutlamalarının başlamadan önce meydana gelmiş olması, bölgenin terör konusundaki hassas durumu, maktulün polisin ihtarına ve ihtar atışlarına rağmen durmayarak kontrol noktalarını aşmış olması, güvenlik güçlerinin aklına muhtemel bir terör saldırısı riskini getirmiş ise de…
“İncelenen görüntü kayıtlarında ve alınan uzmanlık raporlarına göre maktulün üzerinde sadece kot pantolon ve elinde bıçak oluşu gözetildiğinde sanık savunmaları ve tanık anlatımlarına göre maktulün ‘gelin ulan öldüreceğim patlatacağım’ şeklindeki sözleri üzerine sanığın silahı ateşlemesi şeklinde gelişen olayda maktulün yarı çıplak olması nedeniyle üzerinde patlayıcı olmayacağını mesleki bilgi ve tecrübeyle öngörmesinin kendisinden beklendiği,
“Yine görüntü kayıtlarında maktulün elinde bıçak ile görevli polislere ya da alanda bulunan vatandaşlara herhangi bir saldırı teşebbüsünde bulunmadan rastgele alanda hareket ettiğinin anlaşıldığı, buna rağmen alanda görevli başkaca polisler tarafından havaya ateş edilmesine ve alanda görevli polis sayısı da gözetildiğinde maktulün vurulmadan etkisiz hale getirme ihtimali varken,
“Sanığın öldürme kastı olmaksızın ve mesleki bilgi ve tecrübe ile yerden sekebilecek merminin maktule isabet edebileceğini öngörmesi gerekirken, maktulün ayaklarına doğru ateş ederek etkisiz hale getirmeyi amaçladığı ancak adli tıp raporunda da belirtildiği gibi yerden seken merminin maktule isabet etmesi olayında sanığın ve görevli diğer polis memurlarının sözlü ve ateşli uyarılarına direnen maktulü etkisiz hale getirmek için kademeli olarak silahla ateş etmesi yasa gereği ise de polis vazife ve salahiyet tüzüğünün 17. Maddesinde belirtilen suçlunun öldürülmekten ziyade yaralı olarak yakalanmasına ilişkin hükme gerekli özenin gösterilmediği…”
Mütalaada bu gerekçelerle ve sanığın olay anındaki durumu ve atış sayısı dikkate alındığında aşırılığa kaçarak silah kullanıldığı ifade edildi ve sanığın “Bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanık avukatı müatalaya karşı sonraki duruşma savunma yapacaklarını söyledi.
Ne olmuştu? |
Adıyaman doğumlu Kemal Kurkut, İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisiydi. Katılmak için gittiği Diyarbakır Newroz’unda 21 Mart’ta, Newroz Parkına yakın olan Evrim Alataş Caddesi üzerindeki polis kontrol noktasında vurularak hayatını kaybetti. TIKLAYIN - Kemal Kurkut'un Ailesi Anlatıyor: Gitarıyla Dünyayı Gezmek İstiyordu Olay anında çekilen fotoğraflarda, vücudunun üst bölümü çıplak haldeyken kontrol noktasında polislerle tartışan Kurkut, noktayı geçerek koşmaya başlıyor. Polislerden bazıları üzerine bazıları da havaya ateş açıyor. dihaber, bir polis amirinin “Ateş etmeyin” uyarılarına rağmen Kurkut’un vurulduğunu yazdı. Diyarbakır Valiliği ise Kurkut’un elinde bıçak olduğunu ve “intihar saldırganı olabileceği şüphesi bulunduğunu”, olayla ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı. Cinayetle ilgili iki polisin ifadesi alındı, polislerden Y.Ş.’ye “olası kastla öldürmekten” müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, Y.Ş.’nin tutuklanması talebini ise şu gerekçeyle reddetti: “Sanığın soruşturma aşamasındaki beyanlarında kendisinin de ateş ettiğini belirtmesi ve dosya kapsamına yansıyan davranışları itibariyle kaçacağı ya da suç delilerini yok etme, gizleme veya değiştirme yönünde bir eylemde bulunacağı yönünde dosyaya yansıyan herhangi bir emare bulunmaması…” |
(AS)