* Görsel: pexels
"Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi" (ÇİSİP) Türkiye’de ilk defa "Tek Sağlık" yaklaşımıyla Covid-19 pandemisi ve iklim değişikliği ilişkisini inceleyen bir bilgi notu yayınladı.
Pandemilerin önüne geçmek için "Tek Sağlık" yaklaşımının şart olduğunu belirtilen uzmanlar Sağlık, Tarım ve Orman ile Çevre Şehircilik Bakanlığı’nı işbirliğine davet etti.
TIKLAYIN - En büyük kısa vadeli risk salgın hastalık ve geçim krizi
"Tek Sağlık", sağlığın korunması için insanlar, hayvanlar, bitkiler ve bunların ortak çevresi arasındaki bağlantıyı bir bütün olarak ele alan; işbirliğine dayalı ve disiplinler arası bir yaklaşım. Tek sağlık terminolojisinin geçmişi 19. yüzyıla kadar uzanıyor ve ilk defa patolojist Dr. Rudolf Virchow tarafından kullanıldığı biliniyor.
Yeni salgın hastalıklar artışta
Bilgi notu, iklim değişikliğinin 2030-2050 yılları arasında her yıl 250 bin ölüme neden olacağı ve bunun yarısından daha fazlasının viral hastalık kaynaklı ishal ve sıtma olacağının tahmin edildiğinin ve 1980'den bu yana yeni salgın hastalıkların sayısında artış görüldüğünün altını çiziyor.
İklim Haber'in haberine göre bilgi notunda, "Dünyanın farklı noktalarında sıcaklık ve basınçta değişimler yaratan iklim değişikliği hayvanları göçe zorluyor ve patojenlerin yayılmasını tetikliyor. Örneğin küresel sıcaklık ortalamasındaki 2-3ºC’lik artış sivrisineklerin göç rotalarına etki edeceğinden, sıtma riski altındaki insan nüfusunu yüzde 3-5 oranında artırması bekleniyor" denildi.
TIKLAYIN - Her yıl böceklerin yüzde 2'si yok oluyor
Uzmanlar, karar vericileri işbirliğine çağrıyor
Bilgi notunda yer alan çevre ve sağlık uzmanlarının görüşleri ise şöyle:
* Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Çiğdem Çağlayan, "Sağlık ve çevre alanında çalışan uzmanlar disiplinlerarası bir yaklaşımla tüm canlıların iyi olma halini kapsayıcı bir biçimde ele almalı. Bunun için en büyük görev sağlık uzmanlarına düşüyor, özellikle veteriner hekimler ve doğa koruma kuruluşlarıyla bir arada olmalıyız."
* Klinik Mikrobiyolog ve Virolog Prof. Dr. Selim Badur, "Su ve ormanların kötü kullanımının enfeksiyon etkeni, taşıyıcılarının kontrolden çıkmasına neden oluyor. Tarım alanlarının gereksiz genişletilmesi ve ormanların tahrip edilmesi, burada bulunan canlıların ve taşıdıkları mikroorganizmaların kentlere göçüne sebep olabiliyor."
* WWF-Türkiye’den Yaban Hayatı Uzmanı ve Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, "Bugüne kadar bilinen bulaşıcı hastalıkların yüzde 75’ini hayvanlardan insanlara bulaşan (zoonoz) hastalıklar oluşturuyor. Yeni görülen bulaşıcı hastalıkların yüzde 60’ıysa yaban hayvanları kaynaklı zoonozlar. HIV/AIDS, SARS, ebola, kuduz, leptospirozis, batı Nil virüsü dahil pek çok etkenin de hayvanlardan insana geçtiği, milyonlarca ölüme ve hastalığa yol açtığı unutulmamalı."
* İstanbul Üniversitesi’nden Orman Mühendisi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, "Bundan sonraki salgınların olmaması için ormansızlaşmanın önlenmesi, vahşi hayvan ticareti ile kaçak avcılığın yasaklanması ve kontrol altına alınması gereklidir. Ekosistemlerin sağlığıyla insanların sağlığı birbirinden ayrı düşünülemez."
Karar vericilere bir dizi öneri
Covid-19 pandemisi gibi küresel krizlere yönelik alınabilecek birincil önlemler çevre sağlığını ve “Tek Sağlık” yaklaşımını ön planda tutuyor. Bu kapsamda, özellikle karar vericiler için bir dizi önerinin de paylaşıldığı bilgi notunda;
- Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) yönteminin hayata geçmesi,
- Yaban hayatı avlanması ve ticaretinin durdurulması,
- Kirletici ve madencilik gibi sektörlere yönelik kamu harcamalarının kaldırılması tavsiye ediliyor.
Ayrıca, halk sağlığı, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre gibi farklı alanlarda çalışan kişilerin ortak çalışmalar yaparak kapasiteleri güçlendirmesinin önemi belirtiliyor.
(SO)