Kürt açılımı veya demokratik açılımın Kürt Sorunu'nun esasına inmesi için hükümetle görüşmelerini sürdüren Demokratik Toplum Partisi (DTP), milletvekillerinin yargılanması ve teşkilat yöneticilerinin tutuklanması ve son olarak da sınır ötesi harekat tezkeresinin süresinin uzatılması gibi güçlüklerle karşı karşıya bulunuyor.
21 Eylül'de ABD'ye hareket etmeden önce bir açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınır ötesi operasyon tezkeresinin süresinin uzatılacağını söyledi.
DTP için şimdi de tezkere derdi
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile PKK üyeleri arasındaki çatışmaların önüne geçilmesi için "operasyon durdurulsun" çağrısı yapan DTP için, Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi operasyon yapma yetkisini içeren tezkere süresinin uzatılması olumlu bir gelişme değil.
Genelkurmay Başkanlığı'nın, 14 Eylül'de Başbakanlık'a gönderdiklerini açıkladığı tezkere henüz görüşülmedi. Ancak kabul edilmesi halinde DTP, Kürt açılımından söz edilen son dönemde birden fazla olumsuzlukla karşılaşmış olacak.
Bu durumda tezkerenin ilk Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderilmesi bekleniyor.
Yargı milletvekillerinden zorla ifade istiyor
Başbakan ve hükümet yetkilileri, herkesin Kürt Sorunu'yla ilgili düşüncelerini açıklıkça dile getirmesini istediklerini ifade ederken, özellikle hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın muhatap alınması veya Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerde yönetim şekline dair düşüncelerinden dolayı zaten DTP'li milletvekilleri hapis istemiyle yargılanıyorlar.
Son olarak DTP'lilerin milletvekili dokunulmazlıklarına karşın, düşünceleri "bölücülük" olarak değerlendirildiği için, mahkemeye zorla getirilmek istenmesi üç ay önce baş gösteren ifade verme gerginliği yeniden gündeme taşıdı.
Altı ayda 100'ü aşkın tutuklama
DTP, 14 Nisan'da Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aldığı arama kararıyla bir çok kurumun basılarak 100'ün üzerine üye ve yöneticisinin tutuklanmasıyla birlikte zor bir döneme girmişti.
Tutuklananların bir bölümüne yöneltilen suçlamaların başlıcası, PKK'nin "Koma Ciwaken Kurdistan Türkiye Meclisi-Kürdistan Topluluklar Birliği" (KCK/TM) Yapılanması"nda yer almak ve PKK'nin Türkiye yapılanmasını kurmaktı. 52 kişinin tutuklandığı bu ilk operasyondan sonra bir çok kentte başka tutuklamalar da yaşandı.
Bir çok ilde yapılan yürüyüş ve oturma eylemleri bu gidişata son veremedi. 14 Eylül'de de, Diyarbakır Belediyesi İl Genel Meclisi Başkanı Şeyhmus Bayhan, Bağlar Belediyesi Başkan Yardımcısı Hacı Erdemir, Kayapınar Belediye Başkan Yardımcısı Sebahattin Dinç, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Bayrak, DTP Genel merkez çalışanı H. Hüseyin Ebem, eski İl Genel Meclisi Başkanı Kerem Duruk, DTP Merkez Yöneticisi, Demokratik Toplum Kongresi Meclis Başkanı Alaattin Aktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 kişi tutuklandı.
Hükümetin Kürt Sorunu'nda ifade özgürlüğünün hakim olmasını isterken bu sorunu odak alan Günlük ve Azadiya Welat gazeteleri "PKK propagandası yapmak", "Abdullah Öcalan'ı övmek" veya "PKK açıklamalarına yer vermek"ten ard arda her defasında bir aylık süreyle kapatıldı.
DTP, çok yönlü baskıya maruz kaldığı bir dönemde bu haftasonu Kongreye gidiyor. (EÖ)