Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Konseyi icra organı olan Bakanlar Komitesi tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 22 Aralık 2020'de verdiği "derhal serbest bırakılma" kararının uygulanmamasını değerlendirdiği toplantıya yönelik kararını açıkladı.
Komite, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) en kısa sürede "Demirtaş başvurusunu, AİHM kararları ile uyumlu bir şekilde karara bağlaması ve Türkiye’ye Demirtaş’ı serbest bırakma" çağrısı yaptı.
Komite, Demirtaş ile ilgili durumu mart ayında yeniden görüşme kararı alırken, Türkiye’nin itirazı ise kabul edilmedi.
Komite, Demirtaş ile ilgili aldığı diğer kararda ise Türkiye’nin sunduğu eylem planı çerçevesinde, tam yargı bağımsızlığını sağlamaya yönelik adımlar atmaya çağırdı ve bu çerçevede Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının değiştirilmesi için yasal düzenleme yapılmasını istedi.
Siyasi özgürlükleri, çoğulculuğu ve özellikle seçilmiş kişiler için ifade özgürlüğünü güçlendirecek adımlar atılması çağrısını yineledi. Bakanlar Komitesi, Demirtaş dosyasını Mart 2022'deki AİHM gündemli toplantıda yeniden ele alacak.
TIKLAYIN-Mahkeme AİHM'i tanımadı, Demirtaş tahliye edilmedi
TIKLAYIN-AİHM kararları neden bağlayıcı, uygulanmazsa yaptırımları ne olur?
AİHM Demirtaş kararı
AİHM'nin 17 yargıçlı Büyük Dairesi, HDP'nin eski genel başkanı Demirtaş'ın, Anayasa değişikliği ile dokunulmazlığının kaldırılması sonrasında ifade özgürlüğü kapsamında kalan açıklamaları nedeniyle tutuklanmasını, tutukluluk sürecinin yeterli gerekçe olmaksızın uzatılmasını ve bu sürecin referandum ve Cumhurbaşkanı seçimi sırasında da devam etmiş olmasını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "özgürlük ve güvenlik," "ifade özgürlüğü" ve "serbest seçim" haklarıyla ilgili maddelerine aykırı buldu.
Demirtaş'ın tutuklu olmasının "çoğulculuğu bastırma ve demokratik toplum kavramının özünde yer alan siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlama yönünde ağır basan bir amaç izlediğinin her türlü makul şüphenin ötesinde tespit edildiği" sonucuna varan AİHM, Sözleşme'nin "haklara getirilen kısıtlamaların sınırlandırılması"yla ilgili 18'inci maddesinin ihlaline de hükmetti. Demirtaş'ın tutukluluk halinin devamının, uğradığı hak ihlalini sürdüreceğini, bunun da Türkiye'nin AİHM kararlarına uyma yükümlülüğünü ihlal edeceğini belirtip, "derhal serbest bırakılmasını" kararlaştırdı.
Türkiye AİHM kararlarına neden uymak zorunda?
AİHM kararlarının bağlayıcılığı var. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bir tarafı. Taraf olmak için de Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetkisini kabul ediyor, idarenin kararlarına uymayı taaddüt ediyor.
Ayrıca Anayasa’nın 90’ıncı maddesinin son fıkrasına göre de bu kararların bağlayıcılığı var. Bu fıkra temel hak ve özgürlükler söz konusunda, uluslararası sözleşmelerin daha öncelikli kabul edileceğini söylüyor.
AİHS’nin ‘kararların bağlayıcılığını ve infazı’ başlıklı 46’ıncı maddesine göre 22 Aralık’ta Büyük Daire’den çıkan bu karar, saat 17.00’da AİHM’nin internet sitesinde yayınlanmasıyla birlikte bütün kurumlar için, herkes için kesin ve bağlayıcı bir hale geldi.
Dolayısıyla Türkiye’nin "bunu uygulamıyorum" demek gibi bir şansı yok. Karar Türkiye’nin bu sözleşmeye taraf olması sebebiyle bağlayıcı ve mutlak suretle uygulamak zorunda. Tartışmaya açık bir konu değil.
(RT)