Fotoğraf: AA / Arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ankara Çubuk’taki asker cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyla ilgili 36 kişinin yargılanmasına başlandı.
Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve avukatları ile Kılıçdaroğlu ve diğer müştekilerin avukatları katıldı.
Duruşmayı izlemeye CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve CHP Milletvekilleri Yıldırım Kaya, Ali Haydar Hakverdi, Bülent Tezcan, Levent Gök, Servet Ünsal, Tekin Bingöl, Gamze Taşçıer, Erkan Aydın, Erdoğan Toprak ve CHP yöneticileri katıldı. Pandemi nedeniyle duruşma salonuna kısıtlı sayıda izleyici alındı.
Basının duruşmayı takip etmesine önce izin verilmedi, ancak hakim ile yapılan görüşmenin ardından basın mensupları da salonuna alındı. Duruşma iddianamenin özetinin okunmasıyla başladı.
"Hatırlamıyorum" savunması
Kılıçdaroğlu'na yumruk attan sanık Osman Sarıgün savunmasında suçlamaları reddetti. Sarıgün, "Karakolda verdiğim ifade, ifademdir" dedi. Hakimin olayı anlatmasını istemesi üzerine Sarıgün, "Çok zaman geçti, hatırlamıyorum" yanıtını verdi.
Hakimin, soruşturma aşamasındaki ifadesini anımsatarak, "Olaydan dolayı pişmanım, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan özür diliyorum demişsin" sözü üzerine Sarıgün, "Doğrudur" karşılığını verdi.
Sarıgün’ün avukatı Muhammed Bayram, müvekkilinin olay sırasında hedef gözetmediğini, bu nedenle olayın "kasten yaralama" değil, "taksirle yaralama" kapsamında kaldığını kaydetti.
Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik ise sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceğini söyledi.
Çelik, sanığın, çıktığı su deposunun üzerinden halkı suç işlemeye ve kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini savunarak, bu suçlardan ek savunmasının alınmasını istedi.
Delibaş: 'Gelme' denmiş, gelmiş
Savunması alınan bir başka sanık Ayhan Onbaşı da karakolda verdiği ifadesini tekrarladığını söyledi. Onbaşı, "Ben olay yerinden kaçmadım. Hakaret içeren sözleri Osman Sarıgün ile birlikte söyledik" dedi. Onbaşı, arbedenin, kendisinin mezarlığa gitmesinden sonra başladığını, Kılıçdaroğlu'nun alıkonulduğu evin önüne gitmediğini savundu.
Sanık Vahit Delibaş da olay sırasında elinde bulunan sopaya ilişkin, "Benim köyüm 3,5 kilometre uzakta. Bende değnek vardı ama ben onu yolda köpeklerden kendimi sakınmak için almıştım. Değneği Kılıçdaroğlu'na veya kamu görevlilerine saldırı için kullanmadım" diye konuştu.
Delibaş, "Avukat kasten öldürmeye teşebbüs olduğunu söylüyor. Bu kastımız olsaydı orada zaten öldürülürdü. 'Gelme' denmiş, gelmiş. O anki kalabalığın öfkesiyle bu işler oldu. Bir kışkırtmayla bu işler oldu" dedi.
"Yaralayıcı değildi"
Sanık Ayşe Ortapınar ise, kadın olarak birçok erkeğin arasında kaldığı sırada elindeki seccadeyi savurduğunu anlatarak, "Hiçbir kastım yoktu. Kılıçdaroğlu'na şahsi bir şeyim yoktur. O anki can havliyle yaptığım bir etkiydi. Binlerce erkeğin içinde kalınca savurmuş olabilirim. Güvenliğe gelmiş olabilir. Özür diliyorum. Severim ya da sevmem o benim içimde olan bir şeydir. O da bir parti başkanıdır" savunmasını yaptı.
Sanıklardan Yusuf Bedava ise cenazesi olan askerlerin teyze çocukları olduğunu belirterek, "Benim yerimde siz olsanız ne yaparsınız?" dedi. Yerden aldığı taşı Kılıçdaroğlu'na atmakla suçlanan Bedava, "Yaralayıcı bir şey değildi. Kılıçdaroğlu'na gelmedi" savunması yaptı.
Avukat Çelik ise sanığın olay görüntülerinin her yerinde bulunduğunu ifade ederek, ölen askerle teyze çocuğu olmasının, suç işleme hakkı vermediğini söyledi.
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye-Irak sınır hattındaki operasyonlar sırasında Hakkari’de öldürülen sözleşmeli Er Yener Kırıkçı’nın 21 Nisan 2019’da Ankara Çubuk’taki cenazesine katıldı.
Törenin ardından Kılıçdaroğlu cenazeye katılan grubun saldırısına uğradı. Osman Sarıgün isimli kişi Kılıçdaroğlu’na yumruk attı. Linç edilmek istenen Kemal Kılıçdaroğlu alandan zorla çıkartılarak bir eve götürüldü.
Olay sonrası hazırlanan iddianamede sanıklar, "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralamaya teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "görevi yaptırmamak için direnme", "suç işlemeye tahrik", "alenen hakaret" ve "siyasi partilerin maliki olduğu eşyaya zarar vermek"le suçlandı.
Kılıçdaroğlu'na yumruk atan Osman Sarıgün'ün "kamu görevlisini kasten yaralamak" ve "kamu görevlisine alenen hakaret" suçlarından 1 yıl 8 aydan 3 yıl 10 aya kadar hapsi istenirken, diğer sanıklar için 1 ay 15 gün ile 28 yıl 10 ay arasında değişen sürede hapis cezası talep edildi.
Davada yargılanan 36 sanığın isimleri şöyle:
Ayhan Bedava, Ayhan Onbaşı, Ayşe Ortapınar, Ayşe Resimci, Büşra Kırık, Cahit Köse, Cihan Karahisar, Elif Gölyeri, Engin Horat, Engin Üce, Eray Kuş, Fahrettin Abacı, Gurbet Sarıyer, Güngör Aşık, Halis Daştan, İrfan Topal, Koray Demirel, Mehmet Küçük, Metin Aslan, Mustafa Amir, Mustafa Baş, Mutlu Bedava, Niyazi Altuntaş, Oğuz Şimşek, Osman Sarıgün, Salih Ateşyürekli, Salih Azder, Salih Çataltepe, Sami Şekerci, Sevim Gölyeri, Vahit Delibaş, Yakup Karakoç, Yakup Karakoç (Yunus oğlu), Yunus Cansız, Yunus Karakoç ve Yusuf Bedava. (HA)