Türkiye'nin "enflasyon" gündemine çeşitli yayınlarda köşelerinde yer verenlerin yazılarından alıntılar yaptık, linklerden yazılarını tümüne de ulaşmak mümkün.
Barış Doster, Veysel Ulusoy, Fehmi Koru, Cem Küçük, Kerem Alkin, Mustafa Sönmez, Salih Tuna, Okan Müderrisoğlu, Mehmet Soysal, Yüksel Altuğ, Erkan Aydoğanoğlu ve Uğur Gürses bu iki günde enflasyonu üzerine yazdılar.
Yoksulluk sandığa yansıyor mu?/ Barış Doster
Cumhuriyet
... (y) ansımadığı için de iktidar halen birinci parti. Muhalefet ise iktidara gelmenin yolunun sağa kaymaktan geçtiğini sanıyor, sağa kayıyor. Salgın hastalığın da etkisiyle, dünya ekonomisinde artan sorunlar, tedarik zincirlerindeki aksamalar, artan işsizlik ve enflasyon, varsıl-yoksul uçurumunu daha da derinleştirirken, dünyanın en zenginleri servetlerini artırırken, siyaset de sağa kayıyor.
Enflasyon kontrolden çıktı/ Veysel Ulusoy
Gerçek Gündem
Cari açığın toplumsal yükü, durmadan azalan merkez bankası rezervleri ve önünü göremeyen yatırımcının sermaye birikimini en uygun alanlara yönlendirememesi bunların başında gelir.
Bu parasal ve arz yönlü yaklaşımlara karşılık gelen diğer bir faktör daha var ki, o yüzde 140’lara ulaşan enflasyon oranını artık hiper-enflasyon olarak tanımlamamıza neden olmaktadır…
Onun adı gelirsizliktir.
Ekonomik kararları alanlar gerçek durumdam habersiz olabilirler mi?/ Fehmi Koru
Fehmi Koru'nun Günlüğü
... Mukayese yapılan ülkelerin insanlarının gelir durumları nerede, asgari ücreti 4256 TL ve emeklilerinin önemli bir bölümünün maaşı 2500 TL olan bizim ülke insanının geliri nerede. Oralarda asgari ücret bizimkinin yaklaşık 7-8 katı; fert başına milli gelirleri de bizleri utandıracak kadar yüksek.
Onların hayatları da pahalanıyor ama enflasyon oranları yüzde 5-8 arasında seyrediyor.
Bu algılarla sonuç almamız mümkün değil/ Cem Küçük
Türkiye gazetesi
... Programın başında Gülay Yedekçi fiyatı en çok artan ürünleri bizim gazetecilerin Wall dediği duvarda anlatıyordu. Kültür sanat alanında milletin bir yere gidemediğini, film izleyemediğini söyledi. Bunu hayat pahalılığına bağladı.
Sonra Kübra Par benden de anlatmamı istedi. Ben de anlatırken Gülay Hanım’a kültür sanat hakkında söyledikleriyle ilgili cevap verdim.
Millet kültür sanat faaliyeti yapamıyorsa Bergen filmine 7 milyon kişi nasıl izledi dedim. Malum sinemaya gitmek sadece bilet almak değil. Bugün bir film izlemek için sinema salonuna gitmek ciddi bir yekûn tutuyor. Salonların çoğu AVM’de. Yol parası, bir şeyler yemek, sinema bileti hepsi bir masraf.
Küresel enflasyona karşı tedbirler de “maliyetli” / Kerem Alkin
Sabah gazetesi
... Aynı şekilde, ekonomik aktivitenin belirli bir seviyede canlı tutulmasının elzem olduğu böyle 'olağanüstü' bir konjonktürde, merkez bankalarının yine enflasyonu kontrol edecekler diye, aşırı parasal sıkılaştırmaya gitmeleri de, reel sektör açısından ağır bir parasal şok, ciddi işsizlik artışı ve Hazine'nin borçlanma maliyetlerinin artması nedeniyle, kamu bütçesine açığı büyütücü ek yük anlamına gelecektir. Sözün özü, tüm dünyanın 2 yıldır büyük şok yaşadığı iki olayın tetiklediği enflasyon köpüğünü 'klasik' tedbirlerle çözmeye kalkarsanız, bunun toplumsal ve ekonomik 'maliyeti' daha da rahatsız edici olabilir.
O zam da bu ne? /Salih Tuna
Sabah gazetesi
Muhalif güruh en azından şunu yapmayacak:
Hem zam yaptığı için AK Parti'yi yerden yere vurup hem de "Bana zam yaptırmıyorlar; suya ve ulaşıma zam yapamıyorum!.." diye günlerdir ağlayan İmamoğlu'nu alkışlamayacak.
"Neden İmamoğlu'nun zam yapmasına engel oluyorsunuz, zam yapmak onun da hakkı değil mi faşist akepe" yollu lagaluga etmeyecek.
Ekonomik programdan dönüş de yok taviz de/ Okan Müderrisoğlu
Sabah gazetesi
Hayat pahalılığını tabii ki ciddiye almak yani gerçekçilikten uzaklaşmamak lazım. Bu noktadaki yakınmaları hane halklarının gelir düzeyi ve tüketim kalıpları ile birlikte düşünmekte fayda var. Çünkü herkesin hissettiği pahalılık birbirinden farklı. Yani, dar ve sabit gelirlilerin aylık ve ödemeleri artırılırken eş anlı olarak temel mal ve hizmetlerin fiyatlarının kontrol altına alınması gerekiyor. Nitekim Hükümet tam da bunu yapıyor. Zor bir geçiş dönemini yönetiyor. Hem enflasyonu frenlemeye çalışıyor hem de enflasyon karşısında satın alma gücü zayıflayan toplumun değişik katmanlarını farklı ödeme yöntemleri ile destekliyor.
Dolar nereye koşuyor/ Mehmet Soysal
Hürriyet
... Gıda, petrol ve gaz krizleriyle birçok ülkenin daha çok zor günler yaşayacağını biliyoruz...
Ülkemizdeki gaz, petrol ve gıda zamları da savaştan ne kadar etkilendiğimizi gösteriyor...
Savaşın faturasını ödeyen bizler, iki ülke arasındaki görüşmelerin de bir an önce barışla sonuçlanmasını istiyoruz...
Gel vatandaş, ucuzluğa geeel!.. Yüksel Altuğ
Sabah
Hiçbir şey ucuzlamıyor, insan hayatından başka... Ne yazık ki "ucuz ölümler ülkesi" olmaya devam ediyoruz.
Sadece bir günün haber bülteninden önüme serilenleri anlatayım da ne demek istediğimi daha iyi anlayın:
Enflasyon yangını / Mustafa Sönmez
GazeteDuvar
Asgari ücrete yapılan yüzde 50,5’luk zamla asgari ücret ancak iki ay, Ocak ve Şubat aylarında tüketici enflasyonun üstünde kaldı, ama Mart ayında, Temmuz 2021’e göre enflasyon artışı yüzde 51,4 iken, asgari ücretteki 8 aylık artış yüzde 50,5 oldu. Asgari ücretliler daha Mart ayında enflasyonun 1 puan altına düştüler.
Enflasyon yangını, ücret ve maaşları eritti
Asgari ücret ve memur maaşlarına yılbaşında yapılan artışlar, hızlı enflasyon karşısında şimdiden anlamsızlaştı. Aynı şey emekli gelirleri için de geçerli. Bu durum, bir düzenleme yapılmaz ise, yıl sonunda önemli bir reel gelir kaybı, göreli yoksullaşma anlamına gelecek.
500'lük banknota doğru/ Uğur Gürses
T24
Cebimizdeki en küçük banknot kupürü olan 5 TL, artık dolmuş indi-bindi ücretine, tek yön metro ücretine yetmiyor. Yakıcı enflasyon vatandaşı daha büyük kupür kullanımına itiyor
Makul enflasyon/ Erkan Aydoğanoğlu
Evrensel
Giderek artan hayat pahalılığına, peş peşe gelen zamlara karşı şimdiden güçlü bir tepki gösterilmediği sürece ekonomide yaşanan sorunların çok daha ağırlaşmasının önüne geçmek mümkün görünmüyor. Toplumun tüm kesimlerini, sendikalar, emek ve meslek örgütleri öncülüğünde asgari ücret başta olmak üzere, tüm ücret ve maaşlara ‘ek zam’ yapılması talebi üzerinden harekete geçirmek gerekiyor.