Çevrenin sağlık üzerindeki etkilerini araştıran Sağlık ve Çevre Birliği (Heath anda Environment Alliance/HEAL) Türkiye'deki kuruluşlarının iş birliği ile yayınladığı bilgi notunda, Türkiye’deki düşük hava kalitesinin halk sağlığı üzerinde ciddi tehlikesi olduğunu belirterek kömürlü termik santrallerin etkisine dikkat çekti.
Rapor HEAL'in girişimi ile Türk Tabipleri Birliği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Toraks Derneği, Türk Solunum Araştırmaları Derneği ve İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği işbirliğinde hazırlandı.
Raporda düşük hava kalitesinin ulaşım, sanayi üretim süreçleri, ya da tarım gibi pek çok kaynağı olabildiğinin özellikle kömürlü termik santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin çok ciddi bir endişe kaynağı olduğu belirtildi.
AB'de her yıl 43 milyar euro harcanıyor
"HEAL'in "Ödenmeyen Sağlık Faturası - Kömürle çalışan termik santraller bizi nasıl hasta ediyor?" başlıklı raporundaki bilgilere göre, Avrupa Birliği'nde her yıl kömürlü termik santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin yol açtığı sağlık maliyetleri 43 milyar Avro'ya ulaşıyor."
Dublin'de kömür yasaklanınca ölüm oranlı düştü
"1990'larda Dublin, İrlanda'da kömür yakılmasının yasaklanması ile kentteki toplam ölüm oranları yüzde 8 oranında düşmüş; solunum hastalıklarında yüzde 13 ve kalp/damar hastalıklarında ise yüzde 7'lük bir azalma sağlanmıştı."
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, kömürün hava kirliliğine katkısının ciddi boyutlarda olduğunu belirterek hükümeti, kömürlü termik santrallerin arttırılması kararlarının getireceği sağlık etkilerini ve maliyetleri de hesaba katmaya çağırdı.
Türkiye'de erken ölüm fazla
Türkiye'nin, Avrupa’da hava kirliliğinden kaynaklı erken ölüm oranlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğu hatırlatılan raporda sadece 2010 yılında, dış ortamda partikül madde (PM) ve ozona maruz kalma sonucu 28 924 kişinin hayatını kaybettiğinin tahmin edildiği ifade edildi.
"Kirli havanın akciğerler ve kalp üzerinde ciddi olumsuz etkileri bulunuyor. Hava kirliliği, özellikle astım ve benzeri solunum rahatsızlıkları ile kalp hastalığı bulunan bireyler için önemli sorunlar oluşturuyor. Son bilimsel bulgular hava kirliliğinin çocuk sağlığı üzerinde de karmaşık riskler oluşturduğunu gösteriyor."
HEAL hekimlere ve tüm sağlıkçılara, hastalara tanı koyarken çevresel faktörleri de değerlendirmeleri, bölgelerindeki hava kalitesini izlemeleri ve hastalarını bu konuda bilgilendirmeleri ve ulusal enerji politikaları belirlenirken süreçlere müdahil olmalarını önerdi.
Türkiye'de kirlilik norml seviyenin çok üstünde
Türkiye'de havadaki PM2,5 ve PM10 konsantrasyonları, AB ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün sağlığın korunması için belirledikleri standart sınır değerlerin oldukça üzerinde. Avrupa Çevre Ajansı (European Environment Agency - EEA) verilerine göre, Türkiye'deki kentsel nüfusun yüzde 97,2'si sağlıksız seviyelerde partikül maddeye (PM10) maruz kalıyor.
Ankara'nın yıllık ortalama PM konsantrasyonu 58 ug/m3 ve İstanbul'un yıllık ortalama PM konsantrasyonu 48 ug/m3. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na göre, Türkiye’de, havası en kirli şehirler Iğdır, Batman ve Afyon.
Kansere yol açan en önemli etkenlerden
Dünya genelinde yaklaşık 7 milyon kişi hava kirliliği nedeniyle erken ölüyor. AB'de ise 400 000 kişi erken ölüme maruz kalıyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2050 yılında dış ortam hava kirliliğinin, dünya genelinde çevresel koşullara bağlı ölümlerin birinci nedeni olacağını öngörüyor. Ayrıca, hava kirliliği kansere yol açan en önemli çevresel etmenlerden biri. (NV)