Dan Bilzerian denilince akla tek şey geliyor: Lüks bir hayat. Ve bu hayatın içinde çoğunlukla kadınlar ve silahlar başı çekiyor. Bu nedenle çok seviliyor, çok takip ediliyor. Sadece ABD’de değil. Türkiye’de de…
Bilzerian ile ilgili haberlere her hafta ana akım medyanın internet sitelerinde rastlamak mümkün. Bikinili top modeller, silahlar ve görkemli yatların yer aldığı çeşit çeşit foto galerilerle birlikte. Çünkü Dan Bilzerian, yine aynı medyanın diline göre, “Dünyanın en zengin insanlarından birisi olan ve sahip olduğu zenginliği, lüks hayatı sosyal medya üzerinden milyonlarca insanla paylaşan Instagram platformunun kralı”.
Bilzerian’ı son olarak gündeme getiren ise ABD tarihinin en kanlı silahlı saldırısı olarak kayıtlara geçen katliam oldu. Las Vegas’ta 59 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda Dan Bilzerian da bölgede bulunuyordu.
Bu durum aslında Donald Trump’ın hayallerinden biriydi. Trump, 12 Haziran 2016’da 49 kişinin bir saldırgan tarafından öldürüldüğü, ABD tarihinin LGBTİ’lere yönelik en kanlı saldırısı olan Orlando’daki eğlence kulübünü hedef alan katliam sonrasında “Bu harika insanlardan bazılarının belinde ya da ayak bileğinde silah olsa, bu o… ç… çıkıp ateş etmeye başladığında, oradaki insanlardan birinin silahı olsa, çıkıp onu gümletseydi işte bu çok güzel bir manzara olurdu” demişti. Trump’ın kullandığı cinsiyetçi küfrü ve bireysel silahlanmayı övmesi o dönemde de çokça tartışılmıştı.
Las Vegas’taki katliamda Bilzerian, Trump’ın yaklaşık bir yıl önceki hayalindeki gibi saldırı anında bölgede olsa da Snapchat’teki açıklamasına göre bir kızın kafasından vurulduğunu görüyordu. Otel odasına dönüp silahını alana kadarsa saldırı sona eriyordu. Yani bireysel silahlanma sadece katliama neden oluyordu. Korunmaya değil…
Bu haberle birlikte bir kez daha Dan Bilzerian ile ilgili haberler ana akım medyada artış gösterdi. Kimi silah düşkünlüğü üzerinden eski Instagram gönderilerini yeniden paylaştı, kimi ise eski sevgilileri ile ilgili olanları. Ancak bu Instagram fenomeninin bir yanı Türkiye medyasında yer bulmamakta: Ermeni kimliği…
Oysa Dan Bilzerian Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümünde Instagram’dan paylaştığı mesajında hem kimliğine, hem de Ermeni Soykırımı’na vurgu yapmıştı: “Bugün Ermeni Soykırımı'nın 100. yıldönümü. Türk hükümeti 1,5 milyon Ermeni'yi ve Bilzerian ailesinin yarısını katletti. Bugüne kadar hala bu soykırımı kabul etmiyorlar. Bu, Alman Holocaust’unu engelleyebilecek bir farkındalık yaratabilirdi. Bundan dolayı Türklerden nefret etmiyorum çünkü sorumlu olanların hiçbiri hayatta bile değil, bununla birlikte tarih kendini tekrar edebilir, bu yüzden Türk hükümeti bunun gerçekleştiğini kabul etmeli. Bunu söylemişken, etnik köken, din ya da nerede doğduğundan gurur duymaya inanmıyorum, çünkü bunlar kontrol edebileceğin şeyler değil. Bir insan olarak kendinden, başardığın şeylerden, başkaları için yaptıklarından ve hayatındaki engelleri nasıl aştığından gurur duymalısınız. Şüphe etmeden kendisi olmak için özgürlüğü takdir ve takip eden tüm insanlara, askerlere ve gazilere”
Bilzerian’ın sadece hükümete çağrıda bulunan ve suçlama veya hakaret içermeyen bu mesajı Türkiye’deki tüm popülaritesine rağmen o dönem gündeme gelmedi. Ta ki İngilizce mesajına Beşiktaşlı kaleci Tolga Zengin’den gelen Türkçe küfre kadar. Zengin “Senin ben cibiliyetini s......” diye yazmıştı. O zaman da ana akım medyanın bir bölümünde şu başlık atılıyordu: “Tolga Zengin'den Dan Bilzerian’a olay cevap” Yani kadınlar ve silahlar söz konusu olunca “eril dili” ile popüler oluveren Dan Bilzerian söz konusu Ermeni Soykırımı ile ilgili bir çıkış olunca cevap verilmesi gereken bir “öteki” oluverecekti. (SK/EKN)