Efe Tektekin, Muhammet ve Furkan Yıldırım kardeşler, Miraç miroğlu, Cemile Çağırga, Mazlum Akay, Doğan Teyboğa, Umut Furkan Akçil, Ahmet İmre, Enver Turan, Canan Saldık, Birem Basan, Oğuzcan Akyürek, İzzettin Boz, Mehmet Nuri, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Roboskide katledilen 17 çocuk… Devlet şiddetinin sonucu olarak öldürülen çocuklardan yalnızca bir kaçı.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu, 23 Nisan Çocuk Bayramını hatırlattı. Çocuklara yönelik hak ihlallerinin sıralandığı basın açıklaması yaptı.
"Özgür bir ortamda yaşamalarını umuyoruz"
Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü Hüseyin Kaçmaz’ın paylaştığı bilgiler özetle şöyle:
*Öncelikle, bu ülkede yaşayan bütün çocukların, mensup olduğu topluluk ve toplum hangisi olursa olsun, ayrımcılığa uğramadan, şiddete ve istismara maruz kalmadan, çalışmak zorunda bırakılmadan, madde bağımlılığı başta olmak üzere bağımlılığa düşürülmeden, yoksulluğa ve yoksunluğa mahkûm edilmeden; yalnızca bir gelecek projesi değil toplumsal birer özne olarak kabul gördüğü, bu doğrultuda taleplerinin esas alındığı, katılım hakkının önündeki engellerin kaldırıldığı, kendi anadilinde eğitim gördüğü, eşit, barışçıl ve özgür bir ortamda yaşamalarını umuyoruz.
*Bu yalnızca bir umut değil, HDP Çocuk Komisyonu, ülkemizde çocukların böylesi bir yaşamın gerçek olabilmesi için sözünü söyleyen ve politikalar üreten bir komisyon. Bizler bu tahayyülün yaşam bulması için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.
*Her gün çocuklar ya bir istismar ya da bir şiddet vakasıyla gündeme geliyor. Çocuk İstismarına ilişkin dava sayısı son 10 yılda 3 kat arttı.
*İnsan Hakları Derneği’nin raporuna göre Türkiye çocuk istismarında dünyada 3. sırada ve istismara ilişkin resmi veriler artık paylaşılmıyor.
Binlerce çocuk hapishanede
*Bugün Türkiye’de derin yoksulluktan en çok etkilenen kesim çocuklar. Binlerce çocuk en temel hak olan beslenme hakkından mahrum. Kronik hale gelen yoksulluk çocukların gelişimini etkiliyor. Ebeveynlerin bakım gücü azaldıkça, çocuklar eğitimden koparak çalışmak zorunda bırakılıyor. Nitekim bugün binlerce çocuk çalışmak zorunda bırakılmakta ya da zorla çalıştırılmaktadır. Paylaşılan resmi verilere göre dahi 2021 yılı sonunda 26 bin çocuğun çalışmak zorunda bırakıldığını biliyoruz.
*Yüzlerce çocuk anneleri ile beraber hapishanelerde tutulmaya devam ediliyor.
*Binlerce çocuk madde bağımlılığı başta olmak üzere bağımlılığın pençesinde hayatta kalmaya çalışıyor.
*Milyonlarca çocuk anadilinde eğitim görememekten mustarip.
*Bu nedenle her sene binlerce çocuk hiç bilmediği bir dilde eğitim görmeye zorlanmakta.
*Yine Alevi çocuklar başta olmak üzere bu ülkede binlerce çocuk zorunlu din derslerine maruz bırakılmaktadır.
*Sorunlar saymakla bitmez ve ne yazık ki devlet ve bağlı kurumlar bu sorunların bizatihi kaynağı olduğu için bu sorun alanlarına ilişkin veriler ya yok ya da gizlenmektedir.
*Hal böyleyken, TBMM yılda bir çocukları meclise toplayarak çocukları yetişkinlerin koltuklarına oturtarak onların gerçek sorunlarını görünmez kılmaktadır.
*Çocuklar bu parlamentoda yalnızca istismar gibi, çocuk ölümleri gibi vakalarla gündeme gelebiliyor. Bu süreçlerde de Rabia Naz ve Ensar Vakfı vakalarında olduğu gibi süreçlerin üstü hızlıca kapatılarak yapısal çözümler geliştirilmiyor.
*Bu nedenle, HDP Çocuk Komisyonu olarak çocukların bu ülkede kangrenleşmiş sorunlarının çözülmesi ve aynı zamanda çocukların toplumsal birer özne olarak kabul edilerek katılım haklarının garanti altına alınmasının ilk adımı olarak derhal meclis bünyesinde bir Çocuk İhtisas Komisyonun kurulması gerektiğini belirtiyoruz.
*HDP olarak bu amaçla geçtiğimiz hafta bir kanun teklifi verdik. Bu ihtisas komisyonu derhal kurulmalı, çocukların karşı karşıya kaldığı sorunları ivedilikle çözmek için çalışmalıdır.
*Ayrıca bu komisyon çocuklar ile çocuk kurumlarıyla çalışan kurumların beklenti, talep ve önerileri doğrultusunda düzenli bir biçimde çalışmalıdır. Bu komisyon Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi doğrultusunda çocukların bütün haklarından yararlanması için gerekli çalışmaların yürütücüsü ve takipçisi olmalıdır.
*Bugün, Yatılı Bölge Okullarındaki asimilasyon politikalarından, yatağında uyurken panzerle öldürülme ve kendi yaşam ve oyun alanın savaş politikaları sebebiyle mühimmat deposu haline getirilmesi ve bu sebeple mühimmat patlaması sonucu hayatını kaybetmeye kadar çocuklara şiddet ve ölüm getiren bu rejim Türk Sünni devlet aklının bir tezahürü olarak 100 yıldır adım adım pekiştirildi.
*Nitekim sadece zırhlı araçların çarpması sonucu 2008-2022 yılları arasında Kürdistan coğrafyasında 24'ü çocuk olmak üzere 56 yurttaş hayatını kaybetmiş ve yine en az 22’si çocuk olmak üzere 141 kişi ise bu hadiselerle ilintili olarak yaralanmıştır.
*Zırhlı araç ve devlet şiddetiyle hayatını kaybeden Efe Tektekin, Muhammet ve Furkan Yıldırım kardeşler, Miraç miroğlu, Cemile Çağırga, Mazlum Akay, Doğan Teyboğa, Umut Furkan Akçil, Ahmet İmre, Enver Turan, Canan Saldık, Birem Basan, Oğuzcan Akyürek, İzzettin Boz, Mehmet Nuri, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Roboskide katledilen 17 çocuk… bu saydığım isimler devlet şiddetinin sonucu olarak öldürülen çocuklardan yalnızca bir kaçı.
*Yine Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de yer alan çekinceler derhal kaldırılmalıdır.
*Türkiye’de çocuklarla çalışan kurumlar başta olmak üzere her türden ayrımcılık ve şiddete karşı çıkan mücadele geleneği muazzam bir birikime sahiptir.
*Parlamento bu deneyime ve çocukların sesine kulak vermelidir.
*Çocukları yalnızca bir gelecek projesi olarak görmekten vazgeçip toplumsal birer özne olarak kabul etmeli ve katılım haklarına el koymaktan bir an önce vazgeçmelidir.
*Ne çocukları yok sayan geleneksel yaklaşım ne de çocukları gelecek projesi olarak gören modernist yaklaşım çocuklar için eşit ve özgür bir ülke inşa edebilir.
*Çocukların sorunlarının çözülmesi ve toplumsal özneler olarak özgürleşmeleri için çocuklarla birlikte 3. Bir Yol inşa etmek mümkündür! Buna inandığımız için çalışıyoruz.
*Çocukların barış ve eşitlik içinde yaşayabileceği bir coğrafyayı onlarla birlikte özgürleşerek inşa etmek için mücadele etmeye devam edeceğiz.
*Ancak çocukların özgürleştiği böylesi bir dünyada çocuklar bayramlarını gerçekten şen bir şekilde kutlayabilirler! Çünkü ancak bahsettiğimiz haliyle bir yaşam ve bir bayram tamamen kendilerinin istediği gibi olacaktır!
*Buradan komisyonumuz adına bütün çocuklara sevgi ve selamlarımızı yolluyoruz!
(EMK)