*Fotoğraf: Melisa Elçin Özçelikel
Boğaziçi Üniversitesi'ne Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 Ocak'ta rektör olarak atadığı Melih Bulu'ya yönelik protestolar altı ayı geride bıraktı.
Akademisyenler bugün 11:45'te Kuzey Kampüste Apdullah Kuran Kütüphanesi önünde buluşup Güney Meydan'a yürüdü. Öğrenciler de yürüyüşe alkışlarla ve "Kayyımlar gidecek, biz kalacağız", "Melih baksana, kaç kişiyiz saysansa", "Melih Bulu rektörümüz değildir" sloganlarıyla destek verdi.
Sırtlarını 123. kez Rektörlük binasına dönen ve bir kez daha "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" diyen akademisyenler; atanmışlar Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez'in, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne dekan olarak atanan Selami Kuran ile aynı fakültede görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu'nun ve Üniversite Yönetim Kurulu'na usulsüz seçilmiş Haluk Özener'in istifasını istediler.
2021-07-02 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Yürüyüşü-9 from Can Candan on Vimeo.
Akademisyenlerin 24. açıklaması"Bugün 2 Temmuz Cuma. Nöbetimizin 123., direnişimizin 180. günündeyiz. Sizlere hâlen basının ve mezunlarımızın alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin kameralarla, özel güvenlik görevlileri ve sivil polisler aracılığıyla denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz. "Bugün tarihi bir gün. Gayrimeşru rektör atamasına karşı sürdürdüğümüz direnişimiz altı ayını doldurdu. "İlk günden beri kayyım rejimini kabul etmiyor, vazgeçmiyoruz. Bu önemli günde sizlere üniversitemiz iradesini gasbetmeye çalışanların altı ay boyunca kurumumuza verdiği hasarları hatırlatalım istedik. "Atanmış rektör ve yardımcıları ilk günden itibaren Boğaziçi Üniversitesi'nin akademik ve etik ilkeleriyle bağdaşmayan usulsüz ve zavallı yöntemler icat ediyor. Üniversitemizin özgür, çoğulcu kampüs hayatını ve yatay olarak örgütlenmiş, demokratik yönetişim anlayışını yok etmeye çalışıyor. "Atanmış rektör ve yardımcıları üniversitemizin demokratik işleyişinin teminatı olan Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu'nu çeşitli dalaverelerle işlevsizleştirerek gasbetmeye uğraşıyor. "Binbir hokkabazlık""Demokratik temsiliyet ilkesini çiğneyerek, seçilmiş temsilcileri görevlerine atamıyor; kendilerini ilgili pozisyonlara vekaleten yerleştiriyor; böylece otoriter, merkeziyetçi, hesap verme yükümlülüğünden azade, keyfî bir yönetim biçimini tesis etmek için binbir türlü hokkabazlığa başvurmaktan çekinmiyor. "Dahası, bu rejimin uygulamaları akademik işleyişe de zarar veriyor. Atanmış rektör ve yardımcıları; Bölüm Kurulları, Fakülte Kurulları ve Üniversite Yönetim Kurulu'nun iradesini çiğneyerek yarı zamanlı ve emekli hocalarımızın ders vermesine hiçbir akademik, bilimsel ve somut neden göstermeksizin müdahale ediyor, öğrencilerin nitelikli eğitime ulaşmasına engel oluyor. "Nitelikli eğitim ancak akademik olarak nitelikli kadrolarla verilebilir. Atanmış rektörlük kurulu ise bir gecede kurulmuş fakültelere alınacak öğretim elemanları kriterleri için YÖK'ün asgari standartlarının uygulanabileceğini ileri sürmekten çekinmiyor. "Bu şekilde bir gecede kurulan fakültelerin siyasi kadrolaşmaya zemin hazırlamaktan başka bir işlevi olmayacağını da itiraf etmiş oluyor. "Atanmış rektör ve yardımcıları kamuoyu nezdinde de Boğaziçi Üniversitesi'nin akademik ve kurumsal kimliğine zarar vermeye devam ediyor. Bulu'nun açıklamaları"Üniversitenin 158 yıllık gelenek ve saygınlığını baştan sona gerçeği yansıtmayan ve ideolojik tahriflerle dolu beyanlarla zedelemeye çalışırken yüzleri hiç kızarmıyor. "Bunun son örneğini gayrimeşru rektörün geçen hafta resmî bir toplantıda yaptığı, basına yansıyan ve tüm taleplerimize rağmen tekzip etmediği, kuruma yönelik düşmanca açıklamalarında da gördük. "Aynı şahıslar Boğaziçi Üniversitesi'nin tarihinde görülmemiş bir şekilde kampüs içinde öğrencilerin darp edilerek gözaltına alınmasına neden olmaktan, öğrencileri haksız ve hukuksuz disiplin soruşturmalarıyla sindirmeye çalışmaktan da hiç utanç duymuyor. "Yollarında, koridorlarında ancak bizler yokken dolaşabildikleri kampüsümüzü, asma kilitlerle kapatılan demir parmaklıklarla, yüksek duvarlarla, son teknoloji güvenlik kameralarıyla, özel güvenlik görevlileri ve sivil polislerle bir hapishaneye çevirmekten hicap duymuyor. "Bütün bunlara sebep olan atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez'in, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne atanmış Selami Kuran, görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu ve usulsüzce ÜYK'ya seçilmiş Haluk Özener'in istifasını bir kez daha talep ediyoruz. 2021-07-02 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti No. 123 ve Açıklaması - 26. Hafta/180. Gün (6/6) from Can Candan on Vimeo. "Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile Yabancı Diller Yüksek Okulu da dahil olmak üzere üniversitemizdeki tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörlerinin seçimle göreve gelmeleri gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. "Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsünün seçilmiş müdürleri ve Mühendislik Fakültesinin seçilmiş dekanı bir an önce görevlerine atanmalıdır. "Üniversitemize verilen tüm hasarlara rağmen, altı aydır özgür ve demokratik üniversite için sürdürdüğümüz onurlu direnişimiz, yurt içinde ve yurt dışında, liselerden üniversitelere, sivil toplum örgütlerinden meslek örgütlerine, mezun derneklerinden siyasi partilere kadar kamuoyunun büyük desteği ile güçlenerek sürüyor. "Bu ülkenin gençleri için...""Boğaziçi Üniversitesi gücünü demokratik ve etik değerlerden, hukuktan ve halktan alıyor. Bir kamu üniversitesi olmanın bilinci ve sorumluluğuyla, bu ülkenin gençleri, bu ülkenin özgür ve demokratik geleceği için bilimsel, akademik, insani değer üretmeye devam ediyor. "Bu hafta, üniversitemiz öğretim elemanları tarafından hazırlanan ve kamuoyuna sunulan 'Boğaziçi Ayakta' başlıklı kitapçıkta da belirtildiği gibi Boğaziçi Üniversitesi, geçmişinden bugüne gelen ve geleceğe aktarılacak tüm değerlerini korumayı ve geliştirmeyi sürdürüyor. "Üniversitemizin siyasi beklenti ve menfaatlere dayalı kirli ortaklıkların, dışlayıcı söylem ve uygulamaların, otoriter ve baskıcı yönetim anlayışlarının hüküm sürdüğü bir yere dönüşmesine izin vermiyoruz. "Biliyoruz ki ancak bu sayede, Boğaziçi Üniversitesi bilimsel, eleştirel ve yaratıcı düşünce üretiminin; akademik liyakatin, şeffaf ve demokratik bir yönetim anlayışının; kamu yararını gözeten iş birliklerinin, çoğulcu ve katılımcı bir kamusal alanın teminatı olmayı sürdürecek. "Direnişimizin 6. ayında da 'kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!" | |
Sönmez ile İnci'yi protesto: Utanmanız yok mu?
Öğrenciler de atanmış rektör yardımcıları Fazıl Önder Sönmez ve Naci İnci'yi kampüste protesto etti. "Naci senin utanman yok mu?", "Fazıl senin utanman yok mu?" sloganları atan öğrenciler, "Bu okulda güvenlikler olmadan dolaşamıyorsunuz" diye seslendi.
View this post on Instagram
(DŞ)