Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Ali Tuna Kuyucu'nun Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı metni barışın gelmesine katkı sağlayacağıma inanarak imzaladım. Metin uzun zamandır devam eden şiddetin sona ermesi için devlete hitaben insani bir çağrıydı.
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak devlet politikalarında sorunlu bulduğum uygulamalara karşı yasal kanalları kullanarak çeşitli girişimlerde bulunmak anayasa tarafından güvence altına alınmış doğal bir hakkım olmasından da öte görevimdir diye düşünüyorum.
Ben bir sosyal bilimciyim ve toplumsal dinamiklere dair eleştirilerimi şiddet kullanmadan, yasal yollarla dillendirmek mesleğimin de ayrılmaz bir parçasıdır.
Hayatım boyunca şiddeti bir yöntem olarak kullanan hiçbir oluşumun içinde olmadım ve desteklemedim.
Hiçbir yasadışı örgütle bağlantım yok. İmza atmak için de kimseden talimat almadım; bir sabah ofisimde çalışırken metin e-posta kutuma düştü ve imzamı atmaya karar verdim. Bese Hozat ismini de ilk kez iddianame aracılığı ile duydum. Kim olduğunu bilmiyordum.
İddianamede bahsi geçen basın açıklamasına katılmadım; ancak böyle bir açıklamanın ifade özgürlüğü dahilinde suç teşkil ettiğine de inanmıyorum.
Düşünce özgürlüğü ve düşünceyi ifade özgürlüğü bir insanın sahip olduğu en temel haklarıdır. Demokratik bir siyasi sistemin de temel taşlarıdır.
Bildiriye imzamı devletin bazı politikalarına dikkat çekme yoluyla barışın tesis edilmesine katkı olması için ve Türkiye’de toplumsal ve kitlesel şiddetin azalacağına ve çatışmasız bir geleceğin kurulacağına inancımdan attım.
Bana yöneltilen suçlamaları hiçbir şekilde kabul etmiyorum ve beraatimi talep ediyorum. (ATK/TP)