* Fotoğraf: Murat Kula - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileri ile toplantı yaptı.
Toplantı sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin olarak konuştu, “Ortak göç politikası oluşturulması, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı başta olmak üzere birçok kemikleşmiş sorun karşısında AB maalesef kayda değer hiçbir adım atamadı” dedi.
Türkiye’nin “sorun çözücü role sahip olduğunu” ileri süren Erdoğan, “Bu kritik dönemeçte Türkiye ve AB ilişkilerini daha da ileri taşıması daha da önem kazanmıştır. Biz de bu anlayışla birlik ve münasebetlerimizi daha sağlam bir zemine oturtmak istedik. Attığımız adımlara üzülerek ifade etmeliyim ki AB tarafından beklediğimiz karşılığı göremedik” değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan’ın konuyla ilgili açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Göç dalgalarının önüne geçiyoruz”
“Avrupa ve Türkiye'nin çevresinde yaşanan mevcut krizler çözülmedikçe göç baskısının azalmasını beklemek gerçekçi değildir. Türkiye olarak politikalarımızı bu hakikatler içerisinde şekillendiriyoruz.
“Türkiye buradaki varlığıyla Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına katkı sağlarken yeni göç dalgalarının da önüne geçmektedir. Şayet Türkiye'nin olağanüstü çabaları olmasaydı bugün hem Suriye hem de Avrupa çok farklı bir manzarayla karşı karşıya kalacaktı.
“Bizim gayretlerimiz olmasaydı göç krizi daha fazla derinleşecek, can kayıpları daha fazla artacak, terör daha fazla azacak, istikrarsızlık çok daha geniş bir coğrafyaya yayılacaktı.”
“Beklentimiz adil yük ve sorumluluk paylaşımı”
“Bu gerçeklere rağmen Türkiye göç kriziyle mücadelesinde AB'den anlamlı bir destek alamadı. AB Suriyelilere yasak göç yollarını açan gönüllü insani kabul programını hala hayata geçiremedi. Suriyelilerin terörden arındırdığımız bölgelere geri dönüşüne yönelik çabalarımız desteklenmedi.
“AB'nin katkı vermediği iskan ve altyapı projelerini biz milletimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle hayata geçirdik. Göç konusunda bizim AB'den beklentimiz sadece adil yük ve sorumluluk paylaşımından ibarettir.”
“Sürecin siyasi saiklerle engellenmesi zarar veriyor”
“Önümüzdeki dönemde özellikle vize serbestisi ve gümrük birliğinin güncellenmesi konularında ilerleme kaydetmemiz gerekiyor.
“Sürecin siyasi saiklerle engellenmesi tüm taraflara zarar veriyor. AB'nin 2022'de stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde daha cesur davranmasını bekliyoruz.”
“AB stratejik önceliğimiz”
“Coğrafi, tarihi ve beşeri olarak Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye elbette AB tam üyelik hedefine bağlıdır. Maruz kaldığımız onca adaletsizliğimize rağmen AB bizim stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor.
“Son 20 yılda ülkemize tahsis edilen toplam 9,2 milyar avroluk AB fonu sayesinde 900'e yakın büyük ölçekli proje gerçekleştirildi. Bunların hepsi de karşılıklı yararımıza olan projelerdir.
“Önümüzdeki yıllarda birliğin Türkiye'ye katılım öncesi mali yardım aracı kapsamındaki fon miktarını artırması da ortak menfaatimize hizmet edeceği aşikardır.” (AS)